Türkiye-AB ilişkileri

10'da 1'ini bile vermediler

AB ile imzalanan mülteci anlaşması çerçevesinde Türkiye'deki mülteci projelerine 3 milyar Euro aktarması gereken AB, bu paranın henüz onda birini bile vermedi. Ankara bu nedenle tepkili. Yunanistan'la yaşanan son kriz sonrası Türkiye'den gelen 'geri kabul anlaşmasının iptali dâhil her türlü adımı atacağız' açıklamasının ardından, AB'nin güçlü ülkesi Almanya'nın Başbakanı Angela Merkel, 2 Şubat’ta Ankara’ya geliyor. Göçmen krizi sebebiyle 2015’te Türkiye ziyaretlerini sıklaştıran, ancak anlaşma sağlandıktan sonra Türk liderlerle sadece uluslararası zirvelerde görüşen Merkel için yasa dışı göçle mücadelede işbirliğinin sürmesi büyük önem taşıyor.

Suriyeli mülteci öğrencilerin eğitimi 2,7 milyona ulaşan Türkiye’deki Suriyeli nüfusun en önemli problemlerinden birisi. [Fotoğraf: Reuters-Arşiv]

ab ile ilişkilerin gerildiği bir dönemde, birliğin lideri konumundaki almanya’dan yapılan bu ziyaret, geri kabul anlaşması’yla ilgili son yapılan açıklamaların ardından büyük önem taşıyor.

perşembe günü ankara’ya gelecek olan merkel’in cumhurbaşkanı erdoğan ve başbakan binali yıldırım’la görüşmesi planlanıyor.

türkiye’nin ab üyeliğine her zaman mesafeli olan merkel, 2015 yazından itibaren göçmen krizinin büyümesi ve milyonlarca göçmenin avrupa’nın kapılarına dayanmasıyla birlikte, ankara ile temaslarını sıklaştırmıştı. 2015’ten bu yana dört kez türkiye’ye gelen merkel’in girişimleriyle, mart 2016’da ab-türkiye mülteci anlaşması imzalandı. ancak, hem anlaşma kapsamında hızlandırılması öngörülen vize muafiyeti konusunda çıkan sıkıntılar, hem de 15 temmuz sonrası beklenen desteğin gelmeyişi nedeniyle iki ülke ilişkileri gerildi.

ankara’dan bu süreçte sert açıklamalar gelse de, merkel tonunu daha yumuşak tuttu ve bugüne kadar yaşanan tüm gerginliklere rağmen, türkiye’nin göç krizi için krtik önemde olduğunu söylemeye devam etti. bir yandan da tüm kriterlerin yerine getirilmesi gerektiğini vurgulamayı sürdürdü.

son olarak 26 ocak’ta yunanistan’ın gülen örgütü mensubu 8 darbeci askeri iade etmeme kararı vermesi, ankara’dan tüm ab’yi ilgilendiren sert bir tepkinin gelmesine yol açtı. dışişleri bakanı çavuşoğlu, “yunanistan ile aramızdaki ikili geri kabul anlaşması'nın iptali dahil, gerekli adımları atacağız” açıklaması yaptı.

yunanistan’la yapılan anlaşmada en büyük rolü merkel oynamıştı. tüm bu gerilimlerin ardından merkel, yaklaşık 9 ay aradan sonra yeniden türkiye’de.

İki lider son olarak Eylül'de Çin'de düzenlenen G20 zirvesinde yüz yüze görüştü.
[[Fotoğraf: AA]]

geri kabul anlaşması ve vize muafiyeti

bugüne kadar ab ile türkiye arasında, göçmenler konusunda iki anlaşma imzalandı. bunlardan ilki, 16 aralık 2013’te imzalanan geri kabul anlaşması ve eş zamanlı yürürlüğe girmesi planlanan vize muafiyeti. bu anlaşma imzalanırken 2017’de yürürlüğe girmesi öngörülüyordu, ancak göçmen krizinin başgöstermesi sebebiyle 2016’ya çekildi.

ab makamları, geri kabul anlaşması’nın 1 haziran 2016’da yürürlüğe girdiğini duyurdu. buna göre, anlaşmaya taraf ab ülkelerine türkiye üzerinden gelen düzensiz göçmenler, yine türkiye üzerinden kendi ülkelerine geri gönderiliyor.

bu anlaşmayla eş zamanlı olarak yürürlüğe girmesi gereken vize muafiyeti, türkiye’nin yerine getirmesi gereken 72 şarttan birini, terörle mücadele kanunu’nun değiştirilmesi gerekliliğini yerine getirmediği gerekçesiyle henüz uygulamaya geçmedi.

türkiye-ab mutabakatı devrede ancak 3 milyar euro ödenmedi

ikinci anlaşma ise çavuşoğlu'nun 'iptalinin gündemde olduğunu' açıkladığı sığınmacı mutabakatı. 18 mart 2016’da brüksel’de yapılan ab-türkiye zirvesinde imzalanan mutabakata göre de, türkiye’den yunan adalarına kaçak geçiş yapan göçmenlerin tümü türkiye’ye iade edilecek. bu anlaşma 4 nisan’dan beri fiilen yürürlükte.

anlaşmaya göre türkiye’nin geri aldığı her bir suriyeli kaçak göçmen için ab ülkelerinin de yine bir suriyeliyi türkiye’den kabul etmesi gerekiyor. almanya, bu anlaşma kapsamında en fazla suriyeliyi kabul eden ülke oldu.

ancak yine anlaşmaya göre türkiye’ye taahhüt edilen 3 milyar euro’nun henüz onda birlik kısmı bile verilmedi. anlaşma kapsamında ülkelerine gönderilemeyecek olan suriyeli mülteciler için, türkiye’de eğitim, sağlık gibi giderlerinin karşılanması kapsamında bazı projeler oluşturuldu. ab kurumlarıyla ortaklaşa oluşturulan bu projeler kapsamında ab’nin 2017 sonuna kadar 2 milyar 240 milyon euro ödemesi gerekiyordu.

son olarak 11 ocak’ta başbakan yardımcısı veysi kaynak'ın açıklamasına göre, bugüne kadar suriyeli mülteciler için ab’den sadece 222 milyon euro gönderildi.

3 milyar euro'nun çok küçük bir miktarının verilmiş olması, ankara’da tepkiye neden oldu. bu tepkiyi cumhurbaşkanı erdoğan defalarca dile getirdi.

anlaşma kapsamında verilen para yardımı sözü henüz tutulmazken, 2016 boyunca avrupa’ya kaçak yollarla giden göçmen sayısı 37 bin 136’ya düştü. bu sayı, 2015’te 494 bindi.

ticari işbirliğini artırma hedefi

merkel’in ziyaretinde, ayrıca, bir hafta önce ankara’da olan ingiltere başbakanı theresa may’in de asıl gündem maddesi olan ticari işbirliği görüşülecek. almanya, türkiye’nin en büyük dış ticaret ortağı ve en fazla ihracatı gerçekleştirdiği ülke konumunda.

iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 2015'te 34 milyar 779 milyon dolarken, 2016’da bu rakam 35 milyar 479 milyon dolara yükseldi. ancak 2015 öncesi rakamlar 37 milyar doların üzerindeydi. hedef; öncelikle bu rakamlara dönülmesi, ardından daha da yükseltilmesi.

merkel’in ziyareti, türkiye ile ab arasındaki gümrük birliği anlaşması’nın güncellenmesi için yapılacak olan resmi müzakerelerin öncesine denk geliyor.

müzakerelerin çerçevesini oluşturan teknik görüşmeler 2016 yılının nisan ayında tamamlanmıştı.  2017’nin ilk yarısında resmi müzakerelerin de başlaması öngörülüyor. böylece gümrük birliği günün koşullarına uyarlanacak, abd-ab arasında görüşmeleri süren serbest ticaret anlaşması doğrultusunda türkiye’nin zararının önlenmesi için çalışılacak.

savunma işbirliği

nato’nun güneydoğu sınırında yer alan ve irak ile suriye krizlerinden büyük ölçüde etkilenen türkiye’nin güvenliği, avrupa için de kritik önemde. bu sebeple, alman başbakan bölgede yaşanan krizleri ve güvenlik işbirliğinin artırılması konusunu da ankara’da yıldırım ve erdoğan’la birlikte masaya yatıracak.

ankara ise, güvenlik işbirliği konusuyla ilgili almanya’ya tepkili. zira almanya, pkk’nın suriye kolu olan pyd’nin ülkesinde büro açmasına izin verdi. ankara aynı zamanda berlin’i, türkiye’nin iadesini talep ettiği bazı pkk’lıları iade etmemekle suçluyor.

“almanya, türkiye aleyhtarlarını himaye ediyor”

adalet bakanı bekir bozdağ 11 kasım’da aa’ya verdiği röportajda, pkk'nın, fetö’nün, dhkp-c'nin ve aşırı sol örgütlerin almanya'da hem destek bulduğunu, hem de rahat bir şekilde faaliyetlerini yürüttüğünü ifade etmişti:

"fetullahçı terör örgütü aynı şekilde almanya'da destek görüyor... türkiye'nin aleyhine kim ne faaliyette bulunursa, almanya o faaliyette bulunanları himaye eden bir yaklaşım içinde."

erdoğan da 3 kasım’da yaptığı bir konuşmada almanya’yı aynı konuyla ilgili olarak eleştirdi:

"biz 35-40 yıldır terörizmle mücadele ediyoruz. sayın şansölye'ye 4 bin ismin yer aldığı dosya verdim. şu an 4 bin 500 oldu. sorduğumda yargı süreci devam ediyor deniyor. geciken yargı süreci bir şeye yaramıyor. dost ülkelerde bu mücadele yok ki. almanya'da insanlar endişesiz, rahat bir şekilde hayatlarını sürdürebiliyor."

bu eleştirilerin ardından, 15 kasım’da dönemin alman dışişleri bakanı steinmeier ankara’ya resmi bir ziyarette bulunmuş, burada kendisine yönelik eleştiriler dile getirilmişti. steinmeier, gerginliği azaltmak için yaptığı ziyaretin ardından, ‘gerilime rağmen diyaloğun sürmesi gerektiğini’ söylemiş, almanya’nın, terörle mücadelede türkiye’nin yanında olduğu mesajını vermişti.

kaynak: al jazeera, aa

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;