Gülen örgütü soruşturmaları

Can Dündar ve Erdem Gül serbest

Anayasa Mahkemesi, 92 gündür tutuklu olan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün, "kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlâl edildiğine" karar verdi. Kararın ardından iki gazeteci Silivri Cezaevi'nden tahliye edildi.

anayasa mahkemesi genel kurulu'nun hak ihlâli kararının ardından cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmeni can dündar ve ankara temsilcisi erdem gül, silivri cezaevi'nden tahliye edildi. 

silivri cezaevi önünde açıklama yapan can dündar, "biz tahliye olduk ama davamız devam edecek. bu bir basın özgürlüğü davasıdır. biz çıktık 30'u aşkın meslektaşımız içerde, diliyorum ki bu karar onların da yolunu açacaktır, onların da mücadelesinin takipçisi olacağız sonuna kadar. arkamda gördüğünüz bu toplama kampı müze olana kadar hepimiz basın özgürlüğü ifade özgürlüğü adına mücadele etmeye sonuna kadar devam edeceğiz" dedi.

tahliye oldukları günün cumhurbaşkanı erdoğan'ın doğumgünü olduğunu belirten dündar şöyle konuştu:

"kusura bakmayın sizi bu saate kadar beklettik. aslında bizi bekletenlerin asıl niyeti 25'inden 26'sına günün dönmesiydi. bugün biliyorsunuz sayın cumhurbaşkanı'nın doğum günü 26'sı. kendisinin doğum gününü kutluyoruz. ve böyle bir tahliye kararıyla da kutlamaktan mutluluk duyuyoruz. biz evlilik yıldönümümüzde girmiştik. bizi içeri attırmıştı diyelim. biz de yaş gününde kendisine bir doğum günü armağanı vermek istedik."

'keşke mahkeme bu tutuklamayı yapmasaydı'

erdem gül ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"bizim açımızdan bir hatırlatma yapacağım, ahmet kaya hatırlatması yapacağım. 'keşke olmasaydı hatırlıyorsunuz. bu da bir 'keşke olmasaydı' hikayesi. keşkeleri devam ettirirsek, anayasa mahkemesi'ne sadece kişisel değil, türkiye'deki demokrasi, özgürlükler, her türlü özgürlüğün önündeki engellerin aşılması yolundaki attığı hukuki adım için türkiye adına teşekkür etmemiz lazım. ama keşke bunu mahkeme yapsaydı, keşke bu tutuklamayı yapmasaydı."

tutuksuz yargılanacaklar

iki gazeteci, "mit tırları" soruşturması kapsamında istanbul nöbetçi 7. sulh ceza hâkimliği tarafından 26 kasım 2015'te tutuklanarak silivri cezaevi'ne gönderilmişti. mahkeme tutuklama gerekçelerini şu şekilde sıralamıştı: "silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme", "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etme" ve "devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama."

dündar ve gül, bu suçlamalarla tutuksuz yargılanmaya devam edecek. haklarında bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir kez müebbet ve 30 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

aym'nin kararı

anayasa mahkemesi, dündar ile gül'ün, anayasa'nın 19. maddesinde düzenlenen "kişi hürriyeti ve güvenliği", 26'ncı maddesinde düzenlenen "düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti" ve 28'inci maddesinde düzenlenen "basın hürriyeti" haklarının ihlâl edildiğine karar vererek, ihlâlin ortadan kaldırılması için dosyayı dün ilgili mahkemeye gönderdi.

bunun üzerine silivri cezaevi'nde bekleyiş başladı. eşi can dündar'ı beklerken gazetecilere kısa bir açıklama yapan dilek dündar, "ben hep güvenmemiz gerektiğini söylüyordum, özellikle anayasa mahkemesi'ne. anayasa mahkemesi çok güzel bir karar verdi. siyaset üstü olduğunu gösterdi bence. canları almaya geldik. inşallah bir daha böyle şeyler hiçbir gazetecinin başına gelmez. herkes haberini özgüvenle yapar, 'tutuklanacağım, işimden kovulacağım' diye yapmaz. basın için güzel bir gün olur inşallah" dedi.

oy çokluğuyla karar alındı

kararın oy çokluğuyla alındığı, anayasa mahkemesi üyeleri hicabi dursun, kadir özkaya ve rıdvan güleç'in ret yönünde oy kullandıkları, genel kurula katılan diğer 12 üyenin ise ihlâl yönünde oy verdiği öğrenildi.

anayasa mahkemesi'nin kararı, ihlâlin sonuçlarının ortadan kaldırılması için istanbul 14. ağır ceza mahkemesi'ne gönderildi. mahkeme tarafından, gül ve dündar akşam saatlerinde cezaevinden tahliye edildi. iki gazetecinin avukatları 14. ağır ceza mahkemesi'nin kalemine tahliye talep dilekçesi verdi.

14 ağır ceza mahkemesi, kararın bizzat yüksek mahkeme tarafından kendilerine gönderilmesi sonrasında kararını vereceğini açıkladı. bu açıklamadan bir süre sonra da karar uyap (ulusal yargı ağı bilişim sistemi) üzerinden mahkemeye, faksla da infaz savcılığı'na ulaştı. ardından da iki gazeteci tahliye edildi.

Dilek Dündar [Fotoğraf: AA]

Aslı Işık Gül [Fotoğraf: AA]

"sevinçle karşıladık"

karar, tbmm'de bulunan bazı ak parti'liler tarafından da memnuniyetle karşılandı. ak parti grup başkanvekili bülent turan, "sevinçle karşıladığımızı ifade etmek istiyorum. ancak hepinizin bildiği gibi mahkeme kararları üzerinden partimizin ve iktidarımızın itham edilmesini doğru bulmuyorum. bu yargının işidir. yargı kendi içerisindeki sürecinde usûlü gözden geçirmiş, bu kararı vermiştir. tekrar hayırlı olmasını ümit ediyorum" dedi.

kılıçdaroğlu'ndan mesaj

chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu, kararı twitter hesabından değerlendirdi. chp lideri, "anayasa mahkemesi verdiği kararla 'doğruları söylemek suç değildir' dedi. can dündar, erdem gül ve tüm gazetecilere özgürlük diliyorum" yazdı.

'emsal olacak'

basın konseyi ise anayasa mahkemesi'nin can dündar ve erdem gül için verdiği kararın emsal olacağını belirtti. konsey'den yapılan açıklamada şöyle denildi:

"anayasa'nın 3 temel maddesine aykırı olarak 92 gündür silivri'de tutuklu kalan can dündar ve erdem gül hakkında aym'nin verdiği hak ihlâli kararı tarihi bir dönemeçtir ve gelecek için bir emsal oluşturmuştur. aym'nin aldığı bu karar ile nefes alırken, gazetecilerin özgürlükleri için de sevinç duyduk. hep söyledik, söylemeye devam edeceğiz. gazetecilik faaliyetinden ötürü gazetecilerin tutuklanmaları demokrasilerin ayıbıdır. hiç şüphesiz aym'nin kararı, türkiye'de yargının hâlâ var olduğuna dair umutları canlandırmıştır.

basın konseyi, dündar ve gül'ün tutuklanmasına giden ve sonrasındaki süreçte, sürekli olarak anayasamıza ve devletimizin tarafı olduğu uluslararası antlaşmalara atıf yapmış, tutukluluk sürecinin bu yükümlülüklerimize aykırı düştüğünü vurgulamış ve gazetecilerin serbest bırakılması için silivri ceza infaz kurumları yerleşkesi önünde ‘umut nöbeti’ni düzenlemiştir. bu çabalarımız bir karşılık bulduğu için ayrıca mutluyuz.

buna karşılık, bu kararla da tespit edildiği üzere, dündar ve gül'ün 92 gün haksız yere tutuklu kaldıkları şeklindeki acı gerçek değişmeyecektir. hâkim ve savcılar yüksek kurulu'nun, anayasa mahkemesi kararıyla tespit edilen bu haksızlığın ortaya çıkmasında sorumluluğu olanların durumunu hassasiyetle değerlendireceğini düşünüyoruz. can dündar ve erdem gül için özgürlük kararından memnuniyet duyarken, gazetecilik faaliyetini icra etmesi nedeniyle başka hiçbir basın mensubunun mağdur edilmemesi yönündeki temenni ve uyarımızı bir kez daha tekrarlıyoruz."

aym'nin kısa kararı

yüksek mahkeme’nin kısa kararında, başvurudaki, "kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı kapsamında soruşturma dosyasına erişim imkânından yoksun bırakılmaya ilişkin iddia"nın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle oy birliğiyle kabul edilemez olduğuna hükmetti. kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı kapsamında tutuklamanın hukuki olmadığına ilişkin iddia ile ifade ve basın özgürlüklerinin ihlâl edildiğine ilişkin iddia oy birliğiyle kabul edilebilir bulundu.

anayasa mahkemesi heyeti, dündar ve gül'ün, anayasa’nın 19. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan "kişi özgürlüğü ve güvenliği" hakkının, anayasa'nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan "ifade ve basın özgürlüklerinin" ihlâl edildiğine oy çokluğuyla karar verdi.

anayasa mahkemesi genel kurulu, 15 kişiyle toplandı. heyette, anayasa mahkemesi başkanı zühtü arslan, başkanvekilleri burhan üstün, engin yıldırım ile üyeler serruh kaleli, osman alifeyyaz paksüt, recep kömürcü, alparslan altan, hicabi dursun, celal mümtaz akıncı, erdal tercan, muammer topal, emin kuz, hasan tahsin gökcan, kadir özkaya ve rıdvan güleç yer aldı. 

üyelerden, özkaya, dursun ve güleç, çoğunluk görüşüne katılmadı.

yüksek mahkemenin gerekçeli kararı daha sonra açıklanacak.

92 gündür cezaevindelerdi

dündar ve gül, farklı tarihlerde yaptıkları haberler nedeniyle tutuklanmalarının, "basın ve kişi özgürlüğü ile güvenlik hakkını ihlâl ettiği" iddiasıyla anayasa mahkemesi'ne bireysel başvuru yapmıştı.

anayasa mahkemesi birinci bölümü, başvuruyu "konunun niteliği itibarıyla genel kurul tarafından karara bağlanmasını" gerekli görerek dosyadan el çekmiş ve başvuru genel kurul'a sevk edilmişti.

kaynak: aa, dha, al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;