2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi

Atatürk’ten bir gün sonra...

İsmet İnönü’nün, ölümünden önceki son bir yılda Atatürk’le ilişkisi iyi değildi. Atatürk’ün yakın çevresinden önemli isimler İnönü’nün cumhurbaşkanlığına karşıydı. Başlangıçta tarafsız kalan Genelkurmay, Birinci Ordu’nun ısrarıyla İnönü’den yana tavır aldı. Atatürk’ün ölümünden bir gün sonra, meclis çevresindeki olağanüstü “askeri mevcudiyet”in de etkisiyle tüm milletvekilleri oybirliğiyle İnönü’yü cumhurbaşkanı seçti.

murat utku

muhabir

twitter

 

11 kasım 1938’de, tbmm’deki 348 milletvekilinin tamamının oyuyla cumhurbaşkanı seçilen ismet inönü zorlu bir siyasi hayat yaşamıştı.

cumhuriyet'in ilanının hemen ardından kurulan ilk hükümetin başbakanıydı. kâzım karabekir ve arkadaşlarının kurduğu (1924) terakkiperver cumhuriyet fırkası’na karşı sert tedbirlerle karşı koymayı planlıyordu. kendi partisinden, cumhuriyet halk fırkası’ndan gerekli desteği alamayınca 8 kasım 1924’te başbakanlıktan istifa etti, yerini fethi okyar’a bıraktı.

ancak dönem ani gelişmelere gebeydi: 1925 yılının şubat ayında şeyh sait isyanı’nın başlamasıyla, 3 mart 1925’te sertlik yanlısı tutumuyla bilinen inönü yeniden başbakan oldu. takrir-i sükûn kanunu’nu çıkardı, isyanı bastırdı. fakat bu durum başka sonuçlara yol açtı. muhalefet tümüyle ortadan kalktı. o dönemde dünyada örneklerine sıkça rastlanan “tek parti” rejimi türkiye’de de tesis edildi. ismet inönü, 1937’ye, yani atatürk ile siyaseten ayrı düşünceye kadar başbakanlık görevine devam etti.

inönü uzun süren başbakanlığı süresince “tek adam” atatürk ile zaman zaman sorunlar yaşadı. ikinci dünya savaşı’na doğru giden yolda atatürk, akdeniz havzasında türkiye’nin daha çok inisiyatif almasını, söz sahibi olmasını sağlayacak etkili politikalar izlenmesini istiyordu. inönü ise daha içe kapalı ve temkinli bir siyaset tarzını benimsemişti. nyon konferansı’nda “akdeniz’deki korsanlık faaliyetlerine” karşı türkiye’nin büyük devletlerle birlikte hareket etmesine imkân veren sonuç belgesinin hükümete rağmen atatürk’ün emriyle imzalanması ikili arasındaki ilişkileri gerdi.

ayrıca ekonomi politikalarında da atatürk ve inönü farklı düşüncelere sahipti; cumhurbaşkanı atatürk liberal iktisat politikalarından yana tavır koyarken, başbakan inönü devletçi ekonomiden yana görüşler dile getiriyordu. bu dönemde, piyasacı ekonomi anlayışını savunan celal bayar’ın iktisat vekilliği’ne atanmasıyla denge tutturuldu. çözüm “karma ekonomi”de bulundu. türkiye, sovyetler birliği’nden sonra planlı ekonomi politikalarının uygulandığı tek ülke olmuştu.

‘emirleri hep sofradan mı alacağız?’

ancak atatürk ve inönü arasında gerilim sona ermedi. seyfi öngider, “çankaya’nın bütün adamları” kitabında, ankara’daki çiftliğinin ziraat vekâleti’ne devredilmesinin ardından iyi yönetilmemesine sinirlenen atatürk’ün, çankaya’da toplantıya çağırdığı hükümet üyelerini sert bir şekilde “haşladığını”, inönü’nün de devlet ciddiyeti ve kurumsal işleyişi savunarak atatürk’e itiraz ettiğini anlatıyor. öngider daha sonra inönü’nün “emirleri hep sofradan mı alacağız?” demesi üzerine iplerin koptuğunu, atatürk’ün, “sen biraz dinlen, çok yoruldun” dediğini aktarıyor.

ismet inönü’nün atatürk’ün isteği ile boşalttığı başbakanlık koltuğuna celal bayar oturdu. atatürk’ün hastalığının ilerleyen evrelerinde, “tek adam”ın ölümünün ardından kurulacak yeni iktidarda kendisine yer edinmek isteyen, yeni cumhurbaşkanının belirlenmesinde rol üstlenmeye niyetlenen iki ayrı grup vardı. bunlardan ilki şükrü kaya, tevfik rüştü aras, kılıç ali, hasan rıza soyak ve salih bozok gibi çankaya’da atatürk’ün yakın çevresindeki kişilerden oluşuyordu. bazı tarihçilere göre bu grup inönü’ye karşıydı. hatta dışişleri bakanı tevfik rüştü aras’ın inönü’yü amerika birleşik devletleri’ne büyükelçi olarak tayin ederek ülkeden uzaklaştırmak istediği konuşuluyordu.

bir diğer grup ise, atatürk’ün yakın çevresinden ali çetinkaya’nın girişimiyle ismet inönü’den yana tavır koymuştu.

atatürk’ün ölümünden sonra isimleri cumhurbaşkanlığı için geçenler arasında fevzi çakmak, celal bayar, şükrü kaya, tevfik rüştü aras gibi isimler vardı. fakat ismet inönü, bayar ve gerçekte kendisine karşı olan genelkurmay başkanı fevzi çakmak ile anlaşınca seçimin düğümü çözüldü. inönü cumhurbaşkanı oldu.

bazı yorumlara göre, inönü’nün işini kolaylaştıran etkenlerden birisi de kendisiyle iktidar mücadelesine girebilecek güçlü siyasi figürlerin önceden siyaset sahnesinden ayrılmak zorunda kalmalarıydı. örneğin kâzım karabekir ve arkadaşları atatürk’e yönelik izmir suikastı davası sonucunda tasfiye olmasalardı, inönü’nün cumhurbaşkanlığına gösterilecek direnç çok daha sert olabilirdi.

seçim günü tbmm’deki ‘olağanüstü askeri mevcudiyet...’

akademisyen ümit özdağ’a göre, inönü’nün cumhurbaşkanı seçilmesinde asker bir unsur olarak etkili oldu. özdağ, “atatürk ve inönü döneminde ordu-siyaset ilişkileri” başlıklı doktora tezinde şu görüşleri dile getiriyordu:

“atatürk’ün hastalığı ve yerine seçilecek yeni cumhurbaşkanının kim olacağı sorusu, bir yandan türk silahlı kuvvetleri’nin rejim içinde nihaî belirleyici güç olduğunu tekrar ortaya çıkarmış, diğer yandan ise, mareşal çakmak’ın orduya tam anlamı ile hakim olamadığını açıklığa kavuşturmuştur.

“genelkurmay başkanlığı’nda yapılan toplantıda türk silahlı kuvvetleri’nin atatürk’ün ölümünden sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde tarafsız kalması kararı alınmıştır. genelkurmay’da yapılan toplantıyı duyan başbakan celal bayar, genelkurmay'ı ziyaret etmiştir. bayar’a tsk’nın seçimlerde tarafsız kalacağı bildirilmiştir. bayar, tbmm’nin çoğunluğunun çakmak’ı cumhurbaşkanı olarak görmek istediğini belirterek, kendisinden cumhurbaşkanlığı görevini kabul etmesini istemiş ise de çakmak bu teklifi reddetmiştir.

“toplantıdan bir, iki gün sonra genelkurmay başkanlığı’na gelen i. ordu müfettişi orgeneral fahrettin altay, genelkurmay ii. başkanı asım gündüz’den cumhurbaşkanlığına kimin seçileceğini sormuş ve toplantıda alınan kararı öğrenince karara karşı çıkmıştır. i. ordu’da kolordu ve tümen kumandanları ile yaptıkları toplantıda inönü’nün cumhurbaşkanı seçilmesi kararını aldıklarını açıklamıştır. gündüz’ün bu kararı çakmak’a iletmesini istemesi üzerine orgeneral altay, ordu komutanlarının kararını çakmak’a bildirmiş ve çakmak da bu kararı kabul etmiştir. asım gündüz, org. altay’ın müdahalesi olmasaydı, inönü’nün cumhurbaşkanı seçilmesinin bu kadar kolay olmayacağını belirtir.”

gazeteci hikmet bila’nın, “chp’nin tarihi” adlı kitabında yazdığına göre de,  inönü’nün cumhurbaşkanlığı seçiminde ordu aktif olarak devredeydi:

“askerlerin çoğu, ülkenin sürüklendiği ‘iş yapma-kâr etme’ akımı karşısında, paşa’nın (ismet inönü ü.ö.) çevresinde toplanarak, paralı askerler durumuna düşmemek için direnmenin gereğine inanmışlardır. kısacası, ordu inönü’nün arkasındadır 1938 yılında (...) ve cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağı 11 kasım 1938 günü, millet meclisi’nin çevresindeki olağanüstü ‘askeri mevcudiyet’ de inönü’nün cumhurbaşkanlığında dikkatlerden kaçmaması gereken bir anı olarak kabul edilmelidir.”

prof. hikmet özdemir de, “devlet krizi t.c. cumhurbaşkanlığı seçimleri” kitabında, “inönü’nün çakmak’a rağmen kolordu ve tümen komutanlarını yanına çektiğini, fevzi çakmak ve meclis başkanı mustafa abdülhalik renda’nın inönü’ye karşı çıkmayı göze alamadıklarını” savunuyor. özdemir’e göre, kurtuluş savaşı ve sonrasında ordu içindeki klikleşmelerde atatürk ve inönü’nün yanında yer alan orgeneral altay, cumhurbaşkanlığı seçiminde inönü’den yana ağırlığını koymuş, bu da sonuçta etkili olmuştu.

tbmm, 11 kasım 1938 günü yeni cumhurbaşkanını seçmek üzere toplandığında, oturumu izleyenler arasında orgeneral fahrettin altay da bulunuyordu ve çakmak’ın hemen bitişiğinde oturuyordu.

 

 

kaynak:  aljazeera türk

                seyfi öngider’in, “çankaya’nın bütün adamları” kitabı

                ümit özdağ’ın, “atatürk ve inönü döneminde ordu-siyaset ilişkileri” başlıklı doktora tezi

                hikmet bila’nın, “chp’nin tarihi” kitabı

                hikmet özdemir’in, “devlet krizi t.c. cumhurbaşkanlığı seçimleri” kitabı

 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;