Anayasa Mahkemesi

AYM'ye 'tencere' başvurusu

Çekilişle kazandığı tencereyi alamayan 80 yaşındaki vatandaş da Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu, arkadaşının kazandığı Sayısal Loto'da 'rakamları aslında ben söylemiştim' diyen de. AYM Başraportörü Mustafa Çağatay mahkemenin 'bireysel' yükünü Al Jazeera'ye anlattı.

Konular: Türkiye

Haberin Öne Çıkanları

AYM'de 16 bin bireysel başvuru var

'Tenceremi verin' diye başvurdu.

Mahkeme her başvuruyu karara bağlıyor

mustafa çağatay
Yüksek mahkemeye başvurular yıl yıl artış gösterdi: 2012'de 1342, 2013'de 9297 ve 2014'te şimdiye kadar 4471. [Fotoğraf: Osman Baytürk - Al Jazeera Türk]

son dönemde mustafa balbay, ilker başbuğ, fatih hilmioğlu ve twitter yasağının iptali gibi bireysel başvuru kararlarıyla gündeme gelen anayasa mahkemesi’ndeki (aym) 'bireysel' yoğunluğu başraportör mustafa çağatay al jazeera’ye değerlendirdi. bugüne kadar 16 bin bireysel başvuru yapılan aym, her başvuruyu inceliyor ve karara bağlıyor. mahkemeye önemli başvuruların yanı sıra 'tenceremi vermediler' diye gelen, 'sayısal loto'yu aslında ben bilmiştim' diye başvuranlar bile var. başraportör mustafa çağatay, aym’in nitelikli dosyalarla uğraşması gerekirken, tuhaf başvurular için mesai harcamak zorunda kaldığını söyledi.

anayasa mahkemesi verdiği kararlarla son günlerde adından çok söz ettirdi. bu önemli başvuruların yanında ilginç başvurular da var mı? mahkemenin bu başvurulara karşı tutumu nasıl oluyor?

evet mahkemeye gelen her başvuru değerlendirilip karara bağlanılıyor. bazı ilginç başvurular da oluyor elbette.

örneğin vatandaşın birine sürekli alışveriş yaptığı marketten hediye kuponu vermişler. adam da hediye kuponuyla bir tencere almış. ancak eve gittiğinde hanımı diyor ki "bu tencere büyük, bana küçük tencere al." adam tekrar markete gidip tencerenin küçüğünü istiyor. eve geldiğinde hanımı bu kez "bu kadar da küçük demedim. orta boy olsun" diyor. tekrar gidiyor markete yetkililer "büyük verdik olmadı, küçük verdik istemedin, değiştirmiyoruz" diyerek adamı kapı dışarı ediyorlar.

bunun üzerine adam "market yetkilileri benim istediğim tencereyi vermedi" diyerek savcılığa şikayette bulunuyor. savcılığın takipsizlik kararı vermesiyle konuyu ağır ceza mahkemesi'ne taşıyor. ağır ceza mahkemesi de reddedince market yetkilileri hakkında dava açılamıyor.

dava açılmayınca 80 yaşındaki vatandaş bu kez bize geliyor. "orta büyüklükteki tenceremin verilmesi" diye başvuruda bulunuyor. anayasa mahkemesi bununla ilgilendi. tencerenin değerini tespit etmek için şikayetçiye tencerenin değerini sorduk. bu başvuruya bakan raportör arkadaşımız amcayı cebinden de aramış "fiyatını gönderin" diye. dosyaya yazılı da cevap vermeyince eksiklikten dolayı başvuru reddedildi. ancak bu ciddi bir mesai alıyor. mesela bu dosyanın bizim önümüze gelmemesi lazım.

bir başka ilginç başvuruya zaman aşımı bakımından yetkisizlik kararı verdik. vatandaşın biri 1990’lı yıllarda kahvede otururken arkadaşlarına sayısal loto için altı rakam söylüyor. sayısal loto'yu dolduruyorlar. o dönemin parasıyla 2 trilyon para çıkıyor. para çıkınca "rakamları ben söyledim, benim de hakkım var. paramı verin" diyor. tabii iş savcılığa falan intikal ediyor. savcılık takipsizlik kararı verince bize geliyor. vatandaş hesap etmiş. faiziyle birlikte 8 trilyon para. "hakkımı istiyorum" diyor. bu dosyaya da zaman aşımından yetkisizlik kararı verdik. ancak karar verilmek zorunda olduğu için heyet işgal ediliyor.

bu kadar çok bireysel başvuru olmasının sebebi nedir?

aslında baktığınızda toplumda verdiğimiz kararlar makes buldukça muazzam bir başvuru yapıldı. 2013 yılında çok fazla dosyayı karara bağlamadık. sistem yeni başlamış, buradaki arkadaşlar da bireysel başvuru sistemini bilmiyordu. mahkeme birdenbire işin içine giremedi. bireysel başvuru sistemini çocuğa benzetirsek, bireysel başvuru aslında şu an emekleme döneminde.

ne kadar başvuru yapıldı? bir yılda kaç başvuru karara bağlanılabiliyor?

31 mart 2014 tarihine kadar 15 bin 710 bireysel başvuru dosyası geldi. sadece 2014 yılında 4 bin 471 başvuru yapıldı. 2012 yılında bin 342 başvuru yapılırken 2013 yılında ise 9 bin 297 başvuru geldi. 2013 yılında bireysel başvuru ortalamasına baktığımızda aylık ortalamaya 824 dosya gelmiş. 2014 yılında ise bu rakam bin 490’a çıktı. bireysel başvurular yüzde elli arttı. dosyaların yüzde 38’ini karara çıkarmışız. 3 bin üzerinde kabul edilemezlik taşıyor. dört kişi de şikayetinden vazgeçti. bin 252 tanesini eksiklikten gönderdik. şu ana kadar 64 dosyada ihlâl kararı verdik.

bireysel başvuru sistemi nasıl işliyor?

bireysel başvuru sisteminde üçlü bir yapı var. birincisi komisyonlar. komisyonlarda iki üye var. başvuru geldiğinde usulde bir eksiklik var mı veya zaman bakımından yetkisine giren bir şey var mı, diyerek usulen inceleme yapıyorlar. her bölümde üç komisyon var ve her bölümde altı kişi çalışıyor. eksiklik yoksa kabul edilebilirlik kararı veriyorlar. üyeler iki bölümde çalışma yapıyor. içtihat uyuşmazlığı çıkarsa genel kurul’a gönderiyor. en son kararı da genel kurul veriyor.

10 bine yakın dosya yükü olduğu görülüyor. bu iş yükü aym’yi kilitler mi? 

şu anda kilitlenme söz konusu değil. ancak büyük iş yüküyle karşı karşıyayız. böyle giderse her ay bin 500 dosya gelirse yılda 18 bin dosya edecek. bu dosyaların hepsini çıkaramadığınızda artacaktır. bizi düşündürüyor. mahkeme kendi içinde tedbir alacaktır. mahkeme şu ana kadar pilot kararlarla sistemi oturtuyor. emsal kararlar oluştu. bu zamandan sonra hızlı kararlar verecek. ispanya'ya baktığımızda 7 bin 292 dosya gelmiş. verdikleri karar sayısı ise 124, geri kalanı reddediyorlar. ispanya anayasa mahkemesi 124 dosyayla muhatap olurum, diyor. diğerlerini reddediyor. dünyada bu iş böyle yürüyor. dünyada anayasa mahkemeleri bireysel başvuruların yüzde 5’ini karara bağlıyor.

anayasa mahkemesi’nin son aldığı kararlar hükümet yetkilileri tarafından eleştiri konusu oldu. mahkeme hükümet karşıtı mı?

anayasa mahkemesi nerede bir hak ihlâli var, ona bakıyor. dosya seçilmiyor. örneğin bir twitter yasağı geliyor sizin önünüze. buna altı ay sonra karar verseniz bir anlamı kalmayacak. vatandaşların sınır dışı edilme durumlarında da aynı şey geçerli. acil toplanmanız gerekir. bu vatandaş sınır dışı edilsin, sırası gelince ben bu dosyaya bakayım derseniz, bir hak ihlaline daha neden olursunuz. dünyada da böyle. avrupa insan hakları mahkemesi (aihm) de aynı şeyi uyguluyor. mahkemenin bu kriterleri kullanması mahkemenin kişiye göre davrandığı iddiasını ortaya çıkarıyor ancak yanlış.

twitter kararında aym’in iç hukuk yolları tükenmeden karar verdiği iddia edildi. bu eleştirilere ne diyorsunuz?

bu yanlış anlaşıldı. twitter kararı görüşüldüğü gün idare mahkemesi’nin de karar verdiği öğrenilince kararın uygulanması beklendi ve twitter görüşmesi sonraya alındı. bir hafta sonra tekrar görüşülerek karara bağlandı. sekiz gün uygulanmayınca tekrar toplanıp mahkeme karar aldı. başvuru yollarında iç hukuk yollarının tüketilmesi mutlak değil. adam mesela 10 yıldır yargılanıyor. makul yargılama süresini aşmış. adama "yargıtay aşamasını tamamla gel" denilmez. denilirse hak ihlâline neden olursunuz. bu sadece twitter kararında değil, aym’in balbay kararında da aynı şey uygulandı.

yargıtay ve danıştay’ın kemikleşmiş içtihatları varsa aihm diyor ki "buraya da gitse sonuç değişmeyecek. 100 tane başvuruya mahkeme hep aynı kararı vermiş."  aihm olarak "artık oraya başvurma koşulunu aramam" diyor. kanunsuz çok net şeyler varsa aihm burada da kararlarını esnetiyor.

anayasa mahkemesi’nin kararlarının siyasi olduğu iddiasına ne diyorsunuz?

aym’in verdiği kararlara baktığımızda parlamentonun çıkardığı bir yasayı iptal ediyor. toplumun ilgisini çekiyor. doğal olarak da toplumda siyasal sonuçlara neden oluyor. aym’in ifa ettiği görevden kaynaklanıyor bu. böyle bir algı oluşturuluyor. bu normaldir.

adliyelerde savcı ve hakimlerin iş yükünden eve dosya götürdüğü görülür. aym’de bu tür şeyler yaşanıyor mu? üyelerin eve dosya götürdüğü oluyor mu?

aym’de de aynı şey söz konusu. üyelerimizin de dosya götürdüğü oluyor. mahkeme başkanımız haşim kılıç da dosya götürüyor. çok net söyleyebilirim. yüksek yargıda makam yükseldikçe iş azalır. anayasa mahkemesi için bu durum tam tersi. makam yükseldikçe iş artıyor. daha yoğun çalışmak zorunda kalıyorsunuz. eve dosya götürmek sıradan bir iş haline geliyor.

raportörün hazırladığı raporun kurula bir etkisi var mı? rapor dışında farklı bir karar verilebilir mi?

kararların tam tersi çıkabiliyor. raportörün yaptığı çalışma üyelere lojistik destek sağlamaktır. rapor olmadan da karar çıkmaz. iç tüzükte de bu var zaten. o rapordan sonra dosya gündeme alınabilir.

dünyada anayasa mahkemesi görevini yapan hangi mahkemeler iyi çalışıyor? bizde bu çalışma nasıl sağlanır?

dünyada üç tip anayasa mahkemesi modeli var. bir avrupa, iki amerika, üç avrupa ve amerikan karışım modeli. başarı anayasa mahkemesinin başarısı olarak değerlendirilemez. sistemin çalışmasıyla doğru orantılı. sizin alt birim mahkemeleriniz düzgün çalışıyorsa anayasa mahkemesi de mükemmel çalışıyor demektir. türkiye’de yapısal sorun var.

bugün türkiye’de yargıda 700 bin civarında iş yükü varsa, yapısal sorunları çözecek reformlar yapılması gerekir. yargıtay ve danıştay’ın evrensel kararlar alması gerekir. davaların oralarda çözülmesi gerekir ki, bize dosya gelemesin. biz de daha nitelikli dosyalarla uğraşalım. elimizde sihirli değnek kesinlikle yok.

 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;