15 Temmuz darbe girişimi

Bunlar da komisyondu

15 Temmuz Komisyonu'nun çalışmalarının sonunda hâlâ pek çok sorunun cevapsız kalması, darbe sürecinin önemli aktörlerinin dinlenmemesi ve bunlarla birlikte gelen eleştiriler, Meclis'te daha önce kurulan ama çalışmalarıyla ses getiren komisyonları akla getirdi. Faili meçhul cinayetler, Susurluk Skandalı ve Uğur Mumcu cinayeti ile ilgili komisyonlar, darbe girişimi komisyonunun aksine kamuoyuna birçok yeni bilginin yansımasını sağlamıştı.

-          ülkemizin çeşitli yörelerinde işlenmiş faili meçhul siyasal cinayetler konusunda kurulan meclis araştırması komisyonu, kuruluş tarihi 09 şubat 1993

-          yasa dışı örgütlerin devletle olan bağlantıları ile susurluk'ta meydana gelen kaza olayının ve arkasındaki ilişkilerin aydınlığa kavuşturulması amacıyla kurulan meclis araştırması komisyonu, kuruluş tarihi 12 kasım 1996

-          uğur mumcu cinayetinin açıklığa kavuşturulması amacıyla kurulan meclis araştırması komisyonu, 14 ocak 1997

yukarıdaki üç komisyon, 1993 ve 1997 yılları arasında kuruldu ve son 25 yılda tbmm’de kurulan en önemli araştırma komisyonları arasında yer aldı. o dönemlerde tbmm’de grubu bulunan partilerin tam desteği ile kurulan bu üç komisyon, üç aylık çalışmalarının ardından aldıkları ek süreler ile araştırdıkları konular hakkında kamuoyuna yeni bilgilerin yansımasını sağladı.

faili meçhul cinayetleri araştırma komisyonu

1993 yılında kurulan, kısaca “faili meçhul cinayetleri araştırma komisyonu” olarak adlandırılan komisyon, 897 sayfalık raporu ile türkiye’de faili meçhul cinayetler konusundaki en güvenilir kaynak olma özelliğini hâlâ koruyor. komisyon, araştırmasında yakınlarını faili meçhul cinayet sonucu kaybedenlerle de, devlet görevlileriyle de görüştü. komisyonun bilgi aldığı kişiler arasında emniyet'in üst düzey yöneticileri olduğu gibi, mit mensupları da yer aldı. rapor, türkiye’de o yıla kadar yapılmayan faili meçhul cinayetlerin yıllara göre rakamlarını da yayınladı.

komisyon, 1971- 1994 yılları arasında 908 faili meçhul cinayet işlendiğini ortaya çıkardı. bu cinayetlerin 630’unun 1992 ve 1993 yılları arasında işlendiği raporun ortaya çıkardığı en önemli bulgular arasında yer aldı. raporda, il il faili meçhul cinayet sayısı da bulunuyordu. güneydoğu’da korucu-itirafçı ve jitem mensuplarının birçok yasadışı olaylara karıştıkları net bir dille yazılıp suç duyurusunda bulunuldu. raporun çözüm önerileri arasında olağanüstü hâl uygulamasının sona erdirilmesi, koruculuk sistemine son verilmesi ve kamu görevlilerinin kusurlarının kapatılması çabalarına son verilmesi de yer aldı. komisyon, üç aylık görev süresini tamamlamasının ardından üç ay ek süre aldı. komisyon raporunda komisyon üyelerinin hepsi mutabık kalmadı. komisyonun 11 üyesinin 6'sı rapora muhalefet şerhi koydu. rapor siyasi partilerin üzerinde uzlaşamaması nedeniyle tbmm genel kurulu’nda görüşülemedi. tbmm’nin internet sayfasında tamamı yer alan rapor “hükümsüz” olarak tanımlansa da, türkiye’nin bir dönemine ilişkin yaşananlar konusunda araştırmacılara ciddi kaynak olma özelliğini koruyor.

raporun tamamı https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem19/yil01/ss897.pdf linkinden okunabilir:

susurluk skandalını araştırma komisyonu

3 kasım 1996 günü balıkesir’in susurluk ilçesi’nde meydana gelen trafik kazasında, aynı araç içinde, interpol bülteni ile aranan abdullah çatlı, polis şefi hüseyin kocadağ ve dyp milletvekili sedat bucak bulunuyordu. aranan biri olan abdullah çatlı’nın üzerinden, kazanın olduğu günlerde adalet bakanı mehmet ağar'ın emniyet genel müdürlüğü döneminde kendi imzasıyla verdiği silah taşıma ruhsatının da çıkması, bu olayın türkiye siyasi tarihinde “susurluk skandalı” olarak tanımlanmasına neden oldu.

kazadan altı gün sonra tbmm’de, kamuoyunda “susurluk skandalı araştırma komisyonu” olarak anılacak olan komisyon kuruldu. dört ay boyunca çalışan komisyon, toplam 54 kişi ile görüştü. komisyonun görüştüğü kişiler arasında devletin güvenlik birimlerinde yöneticilik yapmış isimler de vardı, suçlularla çete kurmakla suçlanan özel harekât polisleri de. komisyon, tutuklu olan 13 kişi ile de cezaevlerinde görüşmeler gerçekleştirdi. emekli mit yöneticisi mehmet eymür ve dönemin polis şeflerinden hanefi avcı’nın komisyonda anlattıkları, susurluk skandalı’nın boyutları hakkında çarpıcı bilgilerin ortaya çıkmasına neden oldu. komisyonun kamu kurumları ile yaptığı yazışmalar sonucunda, geçmişte yaşanan yasadışı bazı uygulamalar da yine kamuoyuna yansıdı. sahte pasaport ve kimliklerle yakalanan ve uyuşturucu kaçakçılığından yargılanan yaşar öz'ün, mehmet ağar'ın girişimleriyle ceza almamasının sağlanması, komisyonun kamu kurumlarıyla yaptığı yazışmalar sayesinde ortaya çıktı. komisyon, ısrarlı taleplerine rağmen eski mit müsteşarlarından, dönemin jandarma genel komutanı teoman koman’ın bilgisine başvuramadı, koman komisyona gelmedi.

301 sayfalık raporun sonunda, araştırmalardan elde edilen resmi belgeler de ayrıntılı olarak paylaşıldı. komisyon, "çıkar amaçlı yasadışı örgütlerin devletle olan ilişkileri yardır ve devletin içinde yasadışı örgütlenme oluşturulmaya çalışılmıştır" tespitinde bulundu ve bu tespit raporun genel değerlendirme bölümünde yer aldı. komisyonun genel değerlendirme bölümünde yer alan bir diğer ifade ise şöyleydi: 

“devletin gizli istihbarat örgütleri ile ilgili yapı bozuklukları vardır. bu örgütler kendi asıl işleri yerine, operasyonlara ve başka işlere katıldıkları anlaşılmıştır. bu nedenle, hukuk dışı faaliyetlere girişmelerinin denetlenmesinin zor olduğu ve kendi mevzuatlarına uyup uymadıkları dahi bilinememektedir.”

komisyonun 9 milletvekili üyesinden 6'sı, raporun tümünün içeriğine katılmadığını beyan etti. rapor tbmm’de görüşülerek, resmiyet kazandı.

raporun tamamına https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem20/yil01/ss301.pdf linkinden ulaşılabilir.

gazeteci uğur mumcu cinayeti’ni araştırma komisyonu

cumhuriyet gazetesi yazarlarından uğur mumcu 24 ocak 1993 günü ankara’da aracına konulan bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti. 1997 yılına gelininceye kadar uğur mumcu cinayetinin failleri yakalanmamıştı. cinayetten dört yıl sonra, tbmm’de kurulan araştırma komisyonuyla cinayetin aydınlığa kavuşturulması hedeflendi.

komisyon dört aylık çalışmasında, cinayetin faillerine ilişkin somut bir bulgu elde edemedi ancak cinayet soruşturmasındaki aksaklıklar ve ihmâllerin kimler atarafından yapıldığının kamuoyuna yansıması sağlandı.

14 ocak 1997’de kurulan komisyonun ilk tespiti, uğur mumcu cinayeti soruşturmasında savsaklama ve ihmâl olduğuydu. bu nedenle soruşturmayı yürüten iki savcının ismi verilerek haklarında inceleme, araştırma ve soruşturma yapılması istendi. komisyon araştırması sırasında uğur mumcu’nun telefon kayıtlarının, notlarının, çalışmalarının incelenmediğini de belirledi. gözaltına alınan bazı kişilerin gözaltına alınma tarihleri arasındaki çelişkileri de komisyon ortaya çıkardı. komisyon, suikastla ilgili gözaltına alınan bazı kişilerin gözaltına alınma tarihleriyle ilgili polisin 'soruşturmayı etkileme / yönlendirme amaçlı"  tahrifat yaptığını da ortaya çıkardı. komisyon raporu üzerinde dokuz milletvekili de mutabık kaldı.

komisyon raporu genel kurulda görüşülerek resmiyet kazandı.

komisyon raporuna https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem20/yil01/ss344.pdf linkinden ulaşılabilir. 

 

muhabirimize ulaşmak için: <irfan.bozan@aljazeera.net>

muhabirimizi twitterdan takip etmek için: https://twitter.com/irfanbozan70

 

 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;