Filistin

"Emanet artık sizin elinizde"

Hepsi Filistinliyim diyor... Ancak her biri farklı ülkeden gelmiş ve her biri farklı bir hikaye. İstanbul’da gerçekleşen ‘Diasporadaki Filistinlilerin Halk Konferansı’nda katılımcılar çok renkliydi. Kimi yaşlı, kimi genç . Ancak hepsinden aynı şeyi duyduk: Vatan özlemi. En etkili konuşmalardan birini yapan 84 yaşındaki Ebu Dayya, geride bıraktıkları tarlaların tapu belgelerini torununa verdi ve konuşmasını ‘Emanet artık sizin elinizde’ diyerek bitirdi.

Konferans yerinde bir reklam panosunda, yaşlı bir kadının terk etmek zorunda kaldığı evinin eski anahtarını gösteriyor. [Fotoğraf: Al Jazeera Türk - Ola Karakurt]

cumartesi ve pazar günlerinde istanbul’da düzenlenen 'diasporadaki filistinlilerin halk konferansı'na dünyanın dört bir yanından gelen filistinliler katıldı. çocuk, yaşlı, kadın, erkek her türlü insan görmek mümkün. arapça konuşan ve konuşamayan filistinliler de vardı. hepsini birleştiren tek bir şey vardı: vatan özlemi.

[Fotoğraf: Al Jazeera Türk - Ola Karakurt]

kürsüdeki konuşmacılar duygularını, dileklerini ve fikirlerini paylaştı. ancak en etkili konuşmalardan birini 84 yaşındaki muhammed ahmed ebu dayya yaptı. 20 yaşındaki torununun yardımıyla sahneye çıkan ebu dayya, 15 yaşına kadar yaşadığı köyündeki anılarını anlattı. yahya kemal beyatlı kültür merkezi’nin konferans salonunda toplanan binlerce filistinli, yaşlı amcanın anılarını ilgi ile dinledi ve duygulandı.

84 yaşındaki Filistinli Muhammed Ebu Dayya ve yanında 20 yaşında olan torunu İzzeddin.
[[Fotoğraf: Al Jazeera Türk - Ola Karakurt]]

köyün okulundaki derslerini anlatan ebu dayya, öğretmenleriyle nasıl çeşit çeşit bitki ve ağaç ektikleriyle ilgili hatıralarını paylaştı. bir gün köylerine binlerce sığınmacı geldiğini ve o zaman başlayan israil bombardımanı nedeniyle kendilerinin de evlerini terk etmek zorunda kaldıklarını söyledi:

"göç ettiğimiz günü size anlatmak istiyorum. yafa, bir sebii ve birçok bölgeden gelen binlerce filistinli sığınmacının köyümüze gelişiyle şaşkındık. tam o sırada havadan, karadan ve denizden gelen bombardıman altında kaldık. bir bomba 23 sivili birden öldürdü. tamamı yok olan aileleri de hatırlıyorum. bu duruma karşı biz de köyden kaçtık. gazze’ye sığındık birkaç gün sonra evlerimize geri döneceğimizi zannediyorduk ama evimizi bir daha asla göremedik."

izleyicilerine geride bıraktıkları tarlaların tapu belgelerini de gösteren yaşlı amca yanında duran torununa verdi ve konuşmasını ‘emanet artık sizin elinizde’ diyerek bitirdi.

[Fotoğfar:Al Jazeera-Ola Karakurt]

daha sonra konuştuğumuz ebu dayya, kuveyt’ten geldiğini söyledi. iki buçuk yıldan beri yüz yüze görüşemediği torunu ise bu konferansa katılmak için ingiltere’den geldi.

ancak daha da uzak ülkelerden gelenler de vardı. gabriel cisnero abedrabbo bunlardan biri. konferansa katılmak için latin amerika’dan geldi.

dedesinin 1947’da ekvador’a bir türk pasaportla göç ettiğini anlatan abedrabbo, köklerinin filistin’in beyt cala bölgesine dayandığını ifade ediyor. 3 çocuk babası 44 yaşındaki abedrabbo, sadece ispanyolca konuştuğunu ve arapça bilmediğini anlatırken üzüntüsünü dile getiriyor. heyecanla telefonundan çeviri uygulamaları yardımıyla filistin ile ilgili yazdığı arapça şiiri gösteriyor.

Filistin kökenli Gabriel Abedrabbo, Arapça bilmediği için Ekvador'dan çevirmenini de yanına getirmiş.
[[Fotoğraf: Al Jazeera Türk - Ola Karakurt]]

önce filistinli olduğunu bilmediğini ifade eden abedrabbo, köklerini keşfediş hikayesini şu sözlerle anlatıyor:

"ben küçükken lübnanlı olduğumu zannediyordum. o zamandan beri filistin davasına sempati duyuyordum. ancak 20 yaşıma geldiğimde filistinli olduğumu keşfettim. bir insan kimliğini, dilini, kültürünü kaybedince eksik hissediyor. ben bugün filistinli kimliğimi bulmak için buradayım"

abedrabbo, tüm filistinlilerin ülkelerine geri dönme özgürlüğüne sahip olması gerektiğini savunuyor:

"ben filistinlilerin haklarını savunmak için bugün buradayım. tüm insanlar gibi onların da bir ülkelerinin olması gerekiyor. tüm filistinliler ülkelerine geri dönme hakkına sahip olmalı."

razan zueyteri ise ürdün’de yaşayan bir filistinli kadın; ziraat mühendisi. kimliğini mesleğiyle buluşturmayı tercih etti. filistin’de israil işgal yönetiminin zorla söktüğü filistinlilerin ağaçlarının yerine yeni ağaç diken bir yardım kuruluşunu kurdu.

Ürdün'den gelen Filistinli Razan Zueyteri, İsrail'in söktüğü ağaçların yerine yeni ağaç diktiriyor.
[[Fotoğraf: Al Jazeera Türk - Ola Karakurt]]

zueyteri bu amaçla başlattığı ‘bir milyon ağaç’ projesinin hedefinin iki buçuk katını, yani iki buçuk milyon ağaç dikmiş olduklarını grururla anlatıyor.

zueyteri’nin hemen yanında oturan bir başka filistinli olan naila vairi ise bahreyn’den gelmiş.

kendisinin filistin tarihi konusunda uzman bir doktor olduğunu ve yıllardır üniversitede hocalık yaptığını anlatan vairi, şimdilik emekli olduğunu, "kudüs’u korumak için kadınlar örgütü" adında bir kuruluşa başkanlık yaptığını ifade ediyor.

Bahreyn'den gelen Filistinli Naila Vairi Kudüs'teki okullara ve kültür derneklerine yardım alanında çalışıyor.
[[Fotoğraf: Al Jazeera Türk - Ola Karakurt]]

"bugün neden buradasınız?" sorusuna ise şu yanıtı veriyor:

"bizim örgütümüz, kudüs’teki filistinlilerin okullarına ve kültür derneklerine destek vermek alanında çalışıyor. özellikle çocuklara ve kadınlara önem veriyoruz. bugün diğer filistinlilerle hep beraber bir arada olmak için geldim. geri dönüş hakkımız ve ülkemizin kurtuluşu için buradayım."

hamza abbas mansur, 73 yaşında. ürdün’den gelen bir katılımcı ve daha önce oradaki parlamentoda 3 dönem milletvekilliğini yapmıştı. şimdi ise emekli ancak hâlâ davasına duyarlılığını kaybetmedi.

73 yaşındaki Filistinli Hamza Mansur, Türkiye'ye teşekkürlerini dile getiriyor.
[[Fotoğraf: Al Jazeera Türk - Ola Karakurt]]

konferansı çok olumlu, tüm konuşmacıları da samimi bulduğunu ifade eden mansur, konferansın başarısının devamını şu sözlerle diliyor:

"konferansın genel sekreterliği, buraya gelip katılan tüm filistinlilerin emeklerini birleştirmek için gece gündüz çalışmalı. yaklaşık bir yıl sürecek hazırlık döneminde ortak bir ulusal proje ortaya koymalı. filistin yönetimi’ndeki bazı güçlü figürler baskı uyguluyor. filistin halkının teslim olmasını ve beyaz bayrağı kaldırmasını istiyor. ancak biz buradan filistin’deki kardeşlerimize ‘biz sizinleyiz’ mesajını veriyoruz. hep beraber tek milletiz."

mansur, türkiye’ye teşekkürlerini de sunmayı ihmal etmeden "türkiye mazimizi geleceğimize bağlayan köprü oldu. bugün bu konferansı ağırladığı için türkiye’ye çok minnettarız" ifadelerini kullanıyor.

Ola Karakurt

1987 yılında suriye'de doğdu. üniversiteden 2009'da mezun oldu. türkiye'deki suriyeli sığınmacı okullarında görev yaptı. gazeteciliğe 2014'te al jazeera türk'te başladı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;