Bilim-Teknoloji

‘Girişimciler güvensizlikten fikrini söylemiyor'

ABD'de 14 yıl boyunca bilimsel araştırmalar yapan ve Silikon Vadisi'nde şirket kuran Türk fizikçi Veysel Berk'e göre Türkiye'de girişimcilerin en büyük sorunu güvensizlik.

Konular: Bilim-Teknoloji

Haberin Öne Çıkanları

'Türkiye'de önümüzü göremiyoruz'

'Bilim, girişimciliğin arkasında kaldı'

'Güvensizliği aşmamız lazım'

'Türkiye'de girişimcilik bilimin önüne geçmiş durumda.' [Fotoğraf: Shutterstock]

türkiye’deki bilimsel araştırmaların ve bilim haberciliğin bulunduğu nokta, neredeyse kimseyi tatmin etmiyor. öte yandan, kullandığımız teknolojilerin yurt dışı odaklı olması, doğrudan yabancı yatırımın zirve yaptığı ülkemizde girişimcileri arka plana itiyor.

abd’de geçirdiği 14 yılda birçok başarıya imza atan türk bilim insanı veysel berk, ülkesine döndükten sonra karşılaştığı tablonun nasıl tersine çevrileceği konusunda önemli fikirlere sahip. bilim dünyasında kullandığı bakış açısını bugün temizlik şirketinde kullanan berk, evlere temizlik hizmeti sunan sitesine bir ay içinde 30 bin üye çekmeyi başardı. berk, başarıya ulaşmasını sağlayan basamakları çok iyi belirlediğini ifade ederken, türkiye'de çok fazla girişimcinin olduğunu ancak birçok yerde hata yapıldığını belirtti.

abd'de bulunduğu süre içinde dünyanın ilk ışık mikroskobunun geliştirilmesinde rol oynayan, silikon vadisi’nde kurduğu wallit firmasıyla iki haftada 1.2 milyon dolar yatırım alan berk, al jazeera türk’e girişimcilik ve bilimin benzerliğini anlattı. berk, türkiye’de yaşadığımız en büyük sorunun çok net olduğunu belirtti: “özgüvenimiz yok. öyle ki fikrimizi insanlara söylemekten bile çekiniyoruz.”

san francisco’dan türkiye’ye dönmeni sağlayan temel sebep nedir?

insanın uzun yıllar farklı ülkelerde yaşaması, kendi ülkesine dönmesinin dışarıdan bakıldığında anlaşılmayan farklı sebepleri oluyor. nihayetinde bu kararın alınmasında insani bir boyut var. kültürel, sosyal sebepler ağır basıyor. gençliğimin büyük kısmı san francisco'da geçti ancak karakterinizin geliştiği, ailesel-kültürel bağlarınızın olduğu yeri düşündüğünüzde, sizin için farklı hisler öne çıkmaya başlıyor. belli bir seviyeye ulaştıktan ve eğitim aldıktan sonra aklınıza gelen bir işi abd'de, türkiye'de veya japonya'da yapabileceğinizi de biliyorsunuz. türkiye'yi seçmemin sebebi ise mutlu olmayı istemem. benimle aynı kararı veren insanların da duygusal sebeplerden geri geldiğini düşünüyorum.

Evebirilazım.com kurucusu Veysel Berk.

abd’de bu noktaya geldiğini nasıl fark ettin?

türkiye'deki eğitim sisteminin de getirdiği sıkıntılardan dolayı önümüze bakarak düşünemiyoruz. kendi açımdan bile insanların aldıkları puanlara göre sıralandığı bir sistemde gerçekten bilim insanı mı, mühendis mi olmak istedim, hiç emin değildim. ancak bir gün her ikisi haline geldiğimi fark ettim. ancak bunun sorgulamasını yıllar sonra yapıyorsunuz. üniversite bitiyor doktora yapıyorsunuz, ardından üniversitede hoca olma seviyesine geliyorsunuz o noktada durup geride kalan 10 yılı aşkın süreyi sorguluyorsunuz. arkadaşlarınıza, çevrenize bakıyorsunuz, doktora yaparken daha ilerine ne yapacağına karar verememiş insanları görüyorsunuz. ancak abd'de doktora yapan kişinin daha ikinci yılında laboratuvarını değiştirdiğini görünce, 'bir şeyleri yanlış mı yapıyoruz' sorusunu soruyorsunuz.

türkiye’deki girişimciliğin zayıf noktaları neler?

türkiye'deki en büyük sorunlardan bir tanesi güven. insanlar birbirlerine güvenmiyorlar ve bu yüzden fikirlerini paylaşamıyorlar. fikrinizi paylaşmadığınız ve insanları heyecanlandıramadığınız sürece de ekip kuramazsınız. bir girişimdeki en büyük masraf insan kaynağıdır. ancak insana ihtiyacım yok diyorsanız zaten para kazanmaya ihtiyacınız yoktur. eğer insanlar ortak bir heyecan için hafta sonları bile isteyerek çalışıyorsa, alabileceğiniz en büyük yatırımı almışsınızdır demektir. bu sayede ürün üretmeye başlarsınız. emim olun, ekip kurabilen insanın sermayeye ihtiyacı yoktur. ekip kurdum ama başarısız oldum diyorsanız ya fikriniz yanlış ya da liderlik kabiliyetiniz eksik demektir.

girişimcileri en çok zorlayan faktörler hangileri?

en büyük eksikliklerden bir tanesi deneyim eksikliği. türkiye'de maalesef çok fazla örnek görmüyorsunuz ama silikon vadisi'nde yüzlerce örnekle karşılaşıyorsunuz. kime baksanız kardeşi, kuzeni veya üniversite arkadaşı hep girişimcilikten para kazanmış. kendi içinden bir şeyler çıkarabilmek insanlara büyük bir özgüven kazandırıyor. mark zuckerberg'in arkadaşı olsanız ben de bir sosyal ağ kurabilirim der, ucunda başarısızlık olsa bile çalışırsınız çünkü o güveni hissedersiniz. birilerine ulaşabilmek, ulaşılabilirlik çok önemli. bu insanlara ulaşabildiğiniz zaman siz de o seviyede düşünmeye, fikir üretmeye, davranmaya başlıyorsunuz ve liderlik kabiliyetiniz de gelişiyor. insan ne zaman hayatındaki mitlerden kurtulup, onların gerçek olduğunu görünce gerçek bir lider olmaya başlıyor.

türkiye'de gördüğümüz tüm örnekler yurt dışından geliyor, oradaki insanlara erişemiyoruz. bu yüzden de 'onlar yapar biz yapamayız' zihniyetinden kurtulamıyoruz. vizyon ve hedefimiz de her zaman yurt dışındakilerin altında kalıyor. ancak kendi içimizden örnekler çıktıkça bu algı yıkılacak.

bu tablo nasıl değişecek?

türkiye sadece bir iki tane değil, onlarca başarılı girişimci çıkarmalı ve bu insanlara dokunmalı. eğer siz başarılı olmuş birine erişebilirseniz, atı ayda üstesinden gelemediğiniz bir sorunu üç dakikada bile çözebilirsiniz. silikon vadisi'nde bu insanları her yerden buluyorsunuz ve size pazarlama stratejilerinden muhasebeci bulmaya kadar yardım ediyorlar. yeni bir iş kurmaya çalışan birisi olarak sudan çıkmış balık gibi bir durumda dahi olsanız, kime sorarsanız size yardım eli uzatıyor.

‘güvenmek’ kavramını türkiye ile yurt dışı arasında nasıl kıyaslarsın?

türkiye'de insanlar güvensizlikten fikrini bile söyleyemiyor. fikrini bile söyleyemezken insanlar size nasıl yardımcı olacak? bana onlarca mesaj geliyor ama mesajı atan kişi 'fikrimi söyleyemem' diyor. sizin aklınıza gelen bir fikir, bin kişinin daha aklına geliyor. aklınıza gelmesiyle uygulamak arasında dağlar kadar fark var. türkiye'de ekip üretilmesinden, ürün çıkarılmasına, müşteriye hizmete kadar güvensizliği görüyorsunuz. bunun yıkılması gerekiyor. oysa yurt dışında bu söz konusu değil. yatırımcılarımdan bir tanesi bana tatildeyken yaptığımız bir skype görüşmesi sonrası 50 bin dolar para göndermişti. ben daha şirketimi bile kurmamıştım o gün. yatırımcı olan kişi 'tatilimi bölmek istemiyorum, daha sonra silikon vadisi'nde görüşürüz' diyerek parayı transfer etti. ben alsam kayıplara karışsam kimse bulamaz... güven derken bahsetmek istediğim bu.

işık mikroskobunu geliştirmenize uzanan süreci anlatabilir misin?

boğaziçi üniversitesi moleküler biyoloji ve genetik bölümü'nde 1997'de öğrenime başladım. mit (massachusetts teknoloji enstitüsü) insan geni projesinin çalışıldığı bölümde 2000 senesinden itibaren çalışmalarda bulundum. university of california berkeley'de moleküler biyoloji ve genetik bölümünde yaklaşık beş yıl süren doktora sonrasında, nobel fizik ödülü sahibi steven chu ile çalışmaya başladım. chu, barack obama'nın seçilmesiyle enerji bakanı olarak atandı ve çalıştığımız laboratuvar bize tahsis edildi. laboratuvarda yürüttüğümüz 4 yıla yakın çalışmalarda, elektron mikroskobu kalitesinde görüntü elde edebilen ışık mikroskobu geliştirdik. kronik hastaların vücuda nasıl yerleştiğini ilk kez moleküler seviyede gözlemledik. mikropların liderleri olduğunu, evler-yollar inşa ettiklerini, ev ve yolların etrafını duvarlarla çevirdiklerini, aralarında organize olduklarını gördük. böylece, bu hastalıkların vücudumuzda 30-40 yıl nasıl yaşayabildiğini anladık. adım adım yapılan gözlemler, hastalıkların nasıl yok edilebileceği konusunda bizlere çok yeni fikirler sundu.

‘türkiye 2001 krizi sayesinde bilim alanında kabuğunu kırdı’

veysel berk, türkiye’de girişimciliğin yükselişte olduğunu ancak güvensizliğin yanında çok az yerli örnek olduğu için başarıya ulaşılması aşamasında büyük bir sıkıntı yaşandığını belirtti. bilim insanından çok girişimci olarak kabul edildiği ifade eden berk, türkiye’nin bilim alanındaki kabuğunu 2001 yılında yaşanan krizle kırdığını ve bu alanda öncü olarak sayısız bilim insanına sahip olduğuna dikkat çekti.

bilim zekasıyla girişimciliği nasıl birleştirdin?

ben iş dünyasına adım atarak insanların kullanabileceği bir ürün ortaya çıkarmak istiyordum. daha mikroskop geliştirirken aklımda olan bir fikirdi wallit. arkadaşlarıma fikrimi açtığım zaman çok beğenildi ve türklerden oluşan ekibin yürüttüğü proje üzerinde altı ay gece-gündüz çalıştık. ürünü sunduğumuz ilk iki hafta içinde 1.2 milyon dolar yatırım aldık. dahası, wallit 127 ülkede en beğenilen uygulamalar listesine girmeyi başardı. henüz üniversitedeyken de bir restoran-cafe tecrübem vardı. iş dünyasına olan yatkınlığım sayesinde bilimi sevdiğimi düşünüyorum. bilim dünyası, yine insanlara faydası olması için gecenizi gündüzünüze katıp çözüm aradığınız, daha önce hiç kimsenin hissetmediği deneyimleri tecrübe ettiğiniz bir alan. yani girişimcilikle çok büyük benzerlikleri var. öyle ki, bilimde elde ettiğim tecrübeleri şu an temizlik sektöründe kullanıyorum. bilimsel bakış açısı öyle bir tecrübe ki, sayısız farklı alanda kullanılabilecek bir yöntem haline dönüşüyor.

türkiye’nin bilim potansiyelini nasıl görüyorsun?

türkiye 2001 yılındaki ekonomik kriz sayesinde bilim alanında aslında kabuk değiştirdi. yaşanan krizin büyüklüğü, benim üniversitedeki arkadaşlarımın yarısı dahil yüzlerce, binlerce türk gencinin abd'ye gelmesini sağladı. bu kitle, harvard, mit, stanford, caltech gibi önde gelen üniversitelerde eğitim gördü, profesör oldu. son üç yıl içinde iki arkadaşımız başkan barack obama'dan başkanlık ödülü aldı. bilim alanında yaşadığımız inanılmaz patlama, çok farklı bir noktaya gelmemizi sağladı. science dergisinin 2003 yılında yılın bilim insanı seçtiği kişi ahmet yıldız adında bir türk. kendisi şu an berkeley'de profesör. bilim alanında süper beyinler gelişti ama diğer yandan herkesin aklında olan girişimciliğe bakın, örnek yok. silikon vadisi'nde facebook, google, microsoft gibi şirketlerde çalışan yüzlerce türk var ama türklerin kurduğu şirketler sadece üç-dört tane. bu açıdan bakıldığında girişimcilik türkler için çok daha heyecan verici ve bilimin önüne geçmiş durumda. zamanla bu tablo dengelenecektir diye düşünüyorum.

kaynak: al jazeera

Müfit Yılmaz Gökmen

Bilim-Teknoloji yazarı Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;