seferi yılmaz, şemdinli’deki umut kitabevi’nin sahibiydi. eski bir pkk'lı olan yılmaz’ın ismini türkiye, kendisine ait umut kitabevi’ne bomba atılmasıyla duydu. o dönemde kara kuvvetleri komutanı olan ve sonradan genelkurmay başkanlığı'na terfi eden yaşar büyükanıt’ın demeçleri ile konuya dahil olması ve ardından adının iddianamede geçmesiyle konu uzun süre gündemde kaldı. bombalamayı yapan iki askeri personel ve bir itirafçı şimdi hapiste. bombalamadan üç yıl sonra bir panelde yaptığı konuşmadan ötürü  "suçu ve suçluyu övme" suçundan 1 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. yılmaz 9 ay hapis yattı. son yerel seçimlerde 3 dönemdir bdp’nin yönettiği şehre yine aynı partiden aday olarak belediye başkanı seçildi.

kur'an kursu projeleri

yılmaz, seçimlerden önce başkan adayı olarak projelerini al jazeera’ya anlatmış, ilk projesinin şehre bir kur'an kursu açmak olduğunu söylemişti. seçimlerden sonra, koltuğa oturduktan sonra yılmaz ile bu kez görevdeki ilk günlerini konuştuk. neler yaptı, başkanlık makamındaki ilk günlerini nasıl geçirdi? şemdinli belediye başkanı, çocukların din eğitimi konusunda araştırmalarına devam ettiğini söyledi. zira, hafızlık eğitimi almak için başka şehirlere giden gençlerin el nusra, el kaide gibi grupların denetimine girdiklerini söylüyordu. peki bu projeyi dile getirdikten sonra siyasi çevrelerden hiç eleştiri almış mıydı?

“tam tersine olumlu tepkiler geldi. bir ihtiyaçtır bu, halkın talebi bu yönde. geçmişten beri bu yönde talepler var. eğer konya, kayseri, erzurum gibi şehirlere kuran eğitimi için gidenlerin sayısını dikkate alırsak, talep epeyce fazla. biz de halkımızın bu taleplerini gözetiyoruz, hangi ihtiyaçlar ağır basıyorsa o yönde çalışmalar yapıyoruz. bu nedenle kuran kursları ile ilgili herhangi bir olumsuz tepki almadım, hatta bugün bile hacı hocalardan bu yönde talepler geldi.”

anadilde eğitim

yılmaz’ın bir diğer projesi yine eğitim ile ilgili. “halkın kendi anadilinden başlayarak eğitimlerin yapılabileceği binalar yapacağız” diyor.

yılmaz başkanlığı süresince altyapı konusunda hiçbir sıkıntı yaşanmayacağını, kendinden önceki dönemlerde bu konunun çözüldüğünü söyledi. hatta ona göre hakkari il merkezi ve yüksekova'ya göre şemdinli altyapı konusunda şanslı:

“kentsel altyapı herhalde yüzde 90’a yakını tamamlanmış durumda şemdinli’de. altyapı anlamında bir sıkıntımız yok. yeni mahallelerin kurulduğu alanlarında eksiklikler olsa da bizi etkileyecek düzeyde değil. örneğin su sıkıntıları varsa varolan kaynakları daha da güçlendirerek bunu çözmeye çalışacağız. şemdinli hakkari'ye, yüksekova’ya göre daha şanslı. yüksekova’da bu düzeyde bir altyapı yok, çalışmalar bitmedi orada. hakkari’nin su sıkıntısı var. varolan projeler de valilik tarafından onaylanmıyor, aksatılmaya çalışılıyor. hakkari şehir merkezinde. 2005’ten bu yana yapılan yatırımlarla 50 yıl daha  şemdinli’nin su sorunu olmayacak.”

köy komünleri

seferi yılmaz kendi ifadesiyle, “kapitalist moderniteye karşı halkın ortaklaşa üretim yapacağı köy komünleri” oluşturacaklarını anlattı:

“kendimizi şehirle sınırlı tutmayıp, kırsal alanda yaşayanlara da imkânlar sunmak istiyoruz. yine hayvancılık, arıcılık, mandıracılık üzerine kooperatiflar kurarak çeşitili eğitimler verdireceğiz. kendi yağımızla kavrulacağız”.

mesken dağı ve yeni karakollar

şemdinli’nin yeni belediye başkanına göre “çözüm süreci” bölgede gözle görülür bir rahatlama yarattı. yılmaz, “2012’den bu yana bölgede bir huzur, sükunet var. insanların sosyal aktivitelerini sürdürebilecekleri, eğlenebilecekleri, piknik alanlarına gidebildikleri bir ortam var. ama çözüm sürecinin durması tabii ki çalışmalarımızı etkiler. o zaman ancak insanlar kendi can güvenliklerini düşüneceklerdir” dedi. fakat yılmaz, bölgede karakol inşaatlarının devam etmesinin sürece gölge düşürdüğünü savunuyor:

“her ne kadar bir çözüm süreci işlese de burası yine de bir sıkıyönetim alanı. hakkari’nin dağlarında yeni karakollar, yeni yollar yapılıyor. mesken dağlarında halkın bu konuya ilişkin olarak sivil itirazları var. bu halk burada yeni karakolların oluşturulmasını istemiyor. 20 yıl boyunca savaş süresince ulaşamadığı köylerini yeniden kurmak, yaylalarına tekrar çıkmak istiyor. fakat maalesef yaylalarda yeni karakollar yapılıyor. yeni karakollara yapılan harcamalar eğitime, sağlığa, sosyal alanlara aktarılsın diyoruz”.