chp, sağın kalelerinden yozgat’ta 30 mart yerel seçimlerinde yüzde 1.4 oy aldı. kaytan, ilde seçimi akp’nin kazanmış olmasının ve chp’nin başarısızlığının sebebinin, ekonomik faktörler olduğunu söylüyor: 

“yozgat’ta akp iktidarıyla birlikte 2002’den bu yana çok hızlı bir şekilde göç başladı. bu göç de zaten düşünen, okuyan, hesap yapabilen, sorgulayan insanlara tekabül ediyor. kırsal bölgelerden gelen insanlar artık il merkezinde. insanlar artık ülkenin geleceğini, çocuklarının geleceğini düşünmektense günübirlik olayları düşünerek hareket ediyor. işte sosyal yardım fonlarından dağıtılan paralar, adayların dağıtmış olduğu paralar, makarnalar, yağların çok ciddi bir etki oluşturduğu, garip gurebanın bol olduğu bir şehir haline dönmüştür yozgat. dolayısıyla bu da bizi sıkıntıya soktu.

“vatandaş diyor ki ‘ben toki’de oturuyorum, akp’den başka birine oy verirsem benim elimden tapumu alırlar.’ bu tür baskılar var. çocukların okul masrafını zannediyor ki iktidar veriyor, halbuki sosyal devlet anlayışının yapmış olduğu bir çalışma bu."

“biz tabii ki başarısız olduk. ama bir önceki döneme bakarsak aslında oyumuz bu göçe rağmen düşmedi. hemen hemen aynı oyu aldık diyebiliriz. ama yükseliş de olmadı çünkü bölgesel faktörler ve halkın ekonomik faktörleri çok etkili oldu burada.”

“1980 yozgat’ta solun üzerinden dozer gibi geçti”

muhafazakar seçmenin yoğun olduğu ilde partinin il başkanı kaytan,  “yozgat’ta chp’li olmak yürek isteyen iştir” diyor:

“1977’lere kadar chp yozgat’ta yerelde iktidar olan bir partiydi. 1977’ye kadar chp’nin belediyecilik alanındaki çalışmaları hâlâ yozgat halkı kullanıyor. ama 1980 olayları türkiye’de olduğu gibi yozgat’ta da solun üzerinden dozer gibi geçti. dolayısıyla çok ciddi bir göç başladı. yapı değişti ve sağ tendanslı bir yapı ortaya çıkmaya başladı. bu zamanla sağdaki merkez partiler olsun, mhp olsun ve şimdiki akp olsun, yozgat’ta yüksek oranlarda oy alarak o partilerin kazandığı bir il halini aldı. yozgat’ta chp’li olmak gerçekten özveri ve yürek isteyen bir iştir."

“genel başkanımızla birlikte çok güzel bir ivme yakaladık. eskisi gibi masa başında oturan bir örgüt yok, çalışan bir örgüt var, sorgulayan, araştıran, halka giden ve temas eden, vatandaşın her zaman yanında olan bir örgüt var. biz projelerimizi halkımıza daha çok anlatacağız, küsmeyeceğiz, darılmayacağız, halkımıza bahsettiğim olayların hükümetle değil devlet eliyle olacağını anlatacağız. daha çok iletişim kurup başarıyı yakalamaya çalışacağız.”

“chp yeni chp değil”

kaytan, chp’nin her zaman olduğu gibi kendi içinde dinini yaşayan bir parti olduğunu ve muhafazakâr kesime de yakın olduğunu söylüyor. halkın bunu son zamanlarda daha iyi gördüğüne inanıyor:

“chp’nin özü bellidir, ilkeleri, siyasi düşüncesi bellidir. ama vatandaşın düşündüğü anlamda chp dinsiz imansız bir parti değildir, tam tersine dinini imanını diğerlerine göre dört dörtlük yaşayan bir partidir. kuran’da islam’da kul hakkı yemek yoktur. chp’nin hiçbir genel başkanı, il başkanı, hiçbir milletvekiline kul hakkı yedi diyemezsiniz, yoktur böyle bir şey. ama şu anki yapıda akp iktidarında görüyorsunuz, dünyanın en büyük yolsuzlukları ortaya çıkmış. dört bakanın yolsuzluğa bulaştığı ortamda siyaset artık iyice gerilmiş. dolayısıyla herhalde şunu görüyoruz, chp’yi artık vatandaşlarımız yavaş yavaş anlamaya başlıyor. chp yeni chp değil, kuvayi milliye’den gelen, kökleri sağlam, türkiye cumhuriyeti’ni kurmuş bir partidir. bunu muhafazakâr kesim, dindar kesim diye görmemek lazım. biz 76 milyona eşit mesafedeyiz.”

kaynak: al jazeera