Soma'da Facia

'Onlarınki can da bizimki neydi?’

Soma’da 301 madencinin öldüğü faciayla ilgili davanın ilk duruşması, 13 Nisan’da, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak. Aileler, sonucunu merakla bekledikleri davaya tutuklu sanıkların getirilmeyip yüzleşemeyecek olmalarına tepkili. Can güvenliği gerekçesi gösterilerek sanıkların korunduğuna inanıyorlar.

Konular: Türkiye

Haberin Öne Çıkanları

13 Nisan'da başlıyor.

Tutuklu sanıklar katılmayacak.

Aileler karara tepkili.

Naciye Kaya, 18 yıllık eşi Mustafa Kaya’yı maden faciasında kaybetmiş. [Fotoğraf: Turaç TOP / Al Jazeera]

“madenin denetiminde söz hakkı olanların, gerçek sorumluların yargılanmasını beklerken, tutuklu sekiz kişiyi pamuklara sarıp altın kafeslerde korumaya aldılar. bizleri onlar yaktı. onları da vicdanları yaksın. duruşmaya gelip gözümüzün içine baksınlar ki, vicdana gelip suçlarını itiraf etsinler.”

Ölen Mustafa Kocabaş'ın eşi Nursel Kocabaş.

bu sözler ,13 mayıs 2014'te, soma’daki maden faciasında yaşamını yitiren 301 işçi arasında bulunan mustafa kocabaş’ın eşi nursel kocabaş’a ait. beş yıldır madende çalışan eşini kaybetmenin acısını yaşayan nursel kocabaş, olaydan bugüne çok zor günler geçirdiğini, çaresizlikler yaşadığını söylüyor:

“şu an kendime geldim ve önümüzde çok büyük bir dava var. en sonunda bir gün verildi. o gün de geldi, çattı. biz madenci aileleri olarak o suçluları karşımızda görmek istiyoruz. sinemada görür gibi onları izlemek istemiyoruz. biz yamyam değiliz, yemeyeceğiz onları. onlarınki can da, bizimki neydi? sadece yüzümüze baksınlar. o zaman daha rahat çözülüp, gerçek suçluları da açıklayabilirler. tek isteğim en büyük cezayı almaları. acımızı geçirmez ama bir nebze rahatlayabiliriz.”

soma faciasıyla ilgili sekizi tutuklu, 37’si tutuksuz 45 sanık hakkında hazırlanan iddianame, olaydan 10 ay sonra mahkemece kabul edildi. yıldönümüne bir ay kala yapılacak ilk duruşmaya tutuklu sanıklar mahkeme kararı nedeniyle gelmeyecekler. akhisar ağır ceza mahkemesi, aliağa şakran cezaevi’nde bulunan tutuklu sanıkların can güvenliği gerekçesiyle salona getirilmemesine, segbis (ses ve görüntü bilişim sistemi) aracılığıyla savunmalarının alınmasına karar verdi. tutuklu sanıklar mahkeme salonuna ekranla bağlanacak ve sorguları bu şekilde gerçekleştirilecek.

karar, aylardır merakla duruşmayı bekleyen madenci ailelerinde tepki ve şaşkınlığa neden oldu. al jazeera duruşmaya günler kala madenci aileleriyle görüştü.

İsmail Çolak, gelini Duygu Çolak'la duruşmaya katılacak.

“çocuklarımızın da can güvenliği yoktu”

aynı madende 26 yıl çalışıp emekli olan ismail çolak, ölen işçilerden uğur çolak’ın babası. oğlunun ölümünün ardından ‘soma şehit aileleri’ adıyla kurduğu komiteyle madenci ailelerini bir araya getirmiş, adil yargılama istiyor:

“301 ana babanın, 432 çocuğun, 255 eşini kaybeden kadının, onlarca kardeşin hakkı korunmuyor da, onlar neden korunuyor? bizim çocuklarımızın da can güvenliği yoktu. adalete güvenmiyorum. bunu için nedenim çok. hem dava geç açıldı, bir de üstüne sanıkların duruşmaya gelmemesine karar verildi. duruşmaya katılsalar ne kadar insanı mağdur ettiklerini görecekler. onların dışındaki sorumlular da hâlâ ortalıkta geziyor. o salona gelip yargılanmaları en büyük talebimiz. hakim karşısında sorguları başka, ekrandan yapılması başka. avukatlarımız sorularını nasıl soracak, onlar nasıl cevap verecekler. yerinde sorgulansalar farklı sorumlular ortaya çıkacak ama bunun önüne geçiliyor.”

Naciye Kaya, duruşmaya pankartıyla katılacak.
   

“bir de madalya versinler”

naciye kaya da, 18 yıllık eşi mustafa kaya’yı maden faciasında kaybetti. olay sonrası memleketi mersin’e gitmeyi düşünmüş ama ceza davasını takip etmek için bu planını ertelemiş. ağabeyi veli varol’u benzer şekilde söke’deki bir madende çalışırken yaşanan göçükte kaybetmiş. o olaydan ağabeyiyle birlikte çalışan eşi yara almadan kurtulmuş. madenleri daha güvenli düşüncesiyle soma’ya gelip yerleşmişler ancak bu acı olay başlarına gelmiş. eşinin arkasından gözyaşı döküyor, davadan kendilerini tatmin edecek bir ceza çıkacağına inanmıyor:

“eşim son zamanlarında 'maden çok sıcak' diyordu. yere basamadığını söylüyordu. ve bu facia göz göre göre geldi. düzgün denetim yapılmayınca, önlem alınmayınca bu olay yaşandı. evimi direksiz bıraktılar. biz denetlemeyen müfettişlerin yargılanmasını beklerken, sekiz tutuklunun korunması karşımıza çıktı. o günden beri çok öfkeliyim, çıldırdım. bizim eşlerimizi koruma altına alsalardı bu olmazdı. ağabeyim öldü, kimse ceza almadı. bu dava da öyle olacak. bize sahip çıkacaklarına suçlulara sahip çıkıyorlar. utanmayacaklarsa bir de madalya versinler onlara.”

Pınar Gezer ile Gülten Kavas.

yüzümüze bakıp ‘suçluyuz’ desinler

pınar gezer ile gülten kavas, eşlerini, madende işe girdikten üç gün sonra gerçekleşen faciada kaybetmişler. birbirlerinin en büyük destekçileri. yaşam hikâyeleri farklı olsa da ölüm onları ortak acıda birleştirmiş.

iki çocuğunun babası zeki gezer’in ardından yaşama tutunmaya çalışan pınar gezer, “madem çok güvenli bir madendi, 301 kişi neden öldü? nerede çok güvenli diyen sorumlular? gerçek sorumlular niye yargılanmıyor? sanıkların o salonda bulunmasını, yüzlerini görmek istiyorum. gözümün içine bakıp konuşabilecekler mi? biz can alıcı değiliz. onlar can alıcı. ailelerin gözüne bakıp ‘suçluyum’ desinler” diyor.

ölen madencilerden ali kavas’ın eşi gülten kavas ise şunları söylüyor:

“çocuğumun sünneti var ama bu mutluluğu eşimden yoksun yaşayacağım. bizimkileri kömür diye yaktılar, onlar da cezaevinde ömür boyu yansınlar. korunacak olan biziz. devlet bizi korusun. 301 kişinin kaderi değildi bu. kader olamaz. bile bile öldürdüler, sadece sekizinin değil gerçek suçluların da cezasını çekmesini istiyorum.”

Seda Esen ile annesi Fatma Esen.

“adalet istiyoruz”

emekli olmak için gün sayarken madendeki faciada ölen suat esen’in kızı seda esen, adaletin bir an önce tecelli etmesini istiyor:

“insanların hâlâ acısı taze. bu insanlar onlara ne yapabilir ki? eğer adalet yerini bulacaksa gelmesinler duruşmaya. ama bir an önce artık adalet yerini bulsun. biz ne ev, ne para istiyoruz. adaletten başka isteğimiz yok.”

önce karanfil bırakacaklar

madenci aileleri duruşmayla ilgili son hazırlıklarını da tamamladı. aileler pazartesi günü saat 07.15’de, sosyal haklar derneği soma temsilciliği’nde buluşup madenci anıtı’na yürüyecek. madenci anıtı’na karanfil bıraktıktan sonra araçlarla akhisar’a hareket edecekler. akhisar tren istasyonu arkasındaki pazar yerinde buluşup mahkemenin yapılacağı kültür merkezi’ne kadar yürüyüş gerçekleştirecek olan aileler, “sorumlular gözümüze baksın. tutuklular mahkeme huzuruna getirilsin” sloganlarıyla seslerini duyurmaya çalışacak. aileler, duruşmada giymek için üzerinde ölen madencilerin fotoğraflarının bulunduğu “soma’yı unutma, unutturma” yazılı tişörtler de hazırlattı. iki hafta sürmesi planlanan duruşmanın yapılacağı salonun önüne yaşlılar ve çocuklar için bir de çadır kurulacak.

kaynak: al jazeera türk

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;