Türkiye-Bulgaristan ilişkileri
'Türkçe zorunlu ders olsun'
1989'da Bulgaristan'da komünist rejimin çökmesinin ardından ülkede yaşayan Türklerin hayatında olumlu değişiklikler oldu ancak kültürel alandaki sorunlar sona ermiş değil. Taleplerin başında zorunlu ana dil eğitimi var.
45 yıllık totaliter rejimden sonra 1989'da demokrasiye geçen bulgaristan'da türklerin çocuklarına okullarda zorunlu ana dil dersleri okutamaması, çözüme kavuşmayan en önemli sorunlarından biri.
1990 öncesi ülkede hâkim olan komünist yönetimin uyguladığı silah zoruyla bulgarlaştırma ve baskı dönemi geçmişte kalmasına rağmen, bugün avrupa birliği üyesi olan bulgaristan'daki türkler, ana dillerinde eğitim konusunda zorluklarla karşılaşıyor. türklerin çocukları, ana dil eğitimini "seçmeli ders" olarak alabiliyor. yasaya göre, "mecburi seçmeli" statüsünde olan türkçe dil dersinin haftalık süresi üç saat. seçmeli ders olarak alındığında süre haftada dört saate kadar uzatılabiliyor.
"ortağretimde türkçe mecburi olsun"
üyelerinin çoğunluğunu türklerin oluşturduğu hak ve özgürlükler hareketi partisi (höh), muhalefetteyken eğitim komisyonu'ndaki görüşmeler sırasında mecburi derslerin arasında türkçe'ye yer verilmemesine sert tepki göstermişti.
höh genel başkanı lütfi mestan, "komisyon üyelerinin oyları ile yapılan yasa düzenlemeleri resmen ayrımcılık yaratır ve biz, parti olarak buna karşı sert tepkimizi koyacağız" demişti. mestan, "haftada 4 saat mecburi ana dil eğitimi yapılır" ifadesinin eğitim yasasında yer almasını önerdi ancak öneri kabul görmedi.
mestan'ın söz ettiği sert tepki ise bir türlü gelmedi. bugün höh, mevcut hükümette koalisyon ortağı konumunda ve hâlȃ ülkedeki türklerin çocukları ana dillerini seçmeli ders olarak okuyor.
ülkede ikinci türk partisi konumundaki hürriyet ve şeref halk partisi (hşhp) ise, höh'ün muhalefetteyken popülist söylemlerle ana diline önem verdiği görüntüsü sergilediğini, ancak defalarca hükümet ortağı olmasına rağmen türklerin ana problemlerini görmezlikten geldiğini savunuyor. bulgaristan'da ve türkiye'de faaliyet gösteren ve bulgaristan türklerinin temsil edildiği birçok sivil toplum kuruluşu da bu görüşe yakın.
höh ve hşhp, ana dil eğitiminin zorunlu olmasını sağlayamazken, türklere ait sivil toplum kuruluşları ise güçlü olmadıkları için etkili olamıyorlar.
"çifte standart var"
uluslararası azınlık araştırmaları ve kültürler arası ilişkiler merkezi'nin (imir) başkanı antonina jelyazkova, ana dil eğitimi konusunda bulgaristan'da çifte standart uygulandığını söylüyor.
jelyazkova, bulgaristan'daki milliyetçi çevrelerin sırbistan ve arnavutluk gibi ülkelerde yaşayan bulgar diasporasının ana dil eğitimi için destek verirken, bir arada oldukları azınlıklar için tam tersi tutum sergilediklerini hatırlatıyor.
antonina jelyazkova, imir'in bulgaristan'da türk, müslüman ve pomakların yaşadığı iki büyük, iki orta ölçekli şehir ve 10 köyde yaptığı araştırmanın sonuçlarını "üzüntü verici" olarak değerlendirdi. jelyazkova'nın başkanı olduğu imir'in saha araştırmasındaki bazı tespitler şöyle:
- bulgaristan'daki eğitim sisteminde tarih dersleri bulgar etnisitesinin bakış açısıyla sunuluyor.
- tarih kitaplarında kendini bulamayan bulgaristan türkleri, bilgilerini türk televizyonlarındaki belgesellerden tamamlamaya çalışıyor.
- okullardaki haftalık 4 saatlik seçmeli ana dil eğitimi ve ulusal bulgaristan televizyonu'nun günlük 15 dakikalık türkçe haberleri son derece yetersiz.
- 20 yıldır türkçe ana dili ders kitapları ve diğer eğitim malzemeleri hiçbir şekilde yenilenmedi.
"ana dil kimliğin temeli"
filibe'deki paisiy hilendarski üniversitesi öğretim görevlisi harun bakir, ana dilde eğitim konusunun neden ülkedeki türklerin ana sorunu olduğunu şöyle anlatıyor:
"ana dilini yitirmiş bir şahıs öz kültürünü ve kimliğini de yitirmiş demektir. bizim çocuklarımıza baktığımızda da, onlarla olan problemimizi incelediğimizde de bu sonuca varmamız mümkündür. çünkü bulgaristan’da yaşayan türk çocuklarının zaman zaman ana dillerine hâkim olmadıklarını görüyoruz."
dil konusu ülkedeki türklerin ana sorunu olmaya devam ederken, yine dille ilgili başka bir engelleme parlamentoda kabul gördü. bu da, seçim kanunundaki, seçim dönemlerinde bulgarca dışında başka bir dilde propaganda yapmayı yasaklayan madde. buna göre, türklerin seçim dönemlerinde organize edilen miting ve toplantılarda türkçe konuşmaları yasak.
"türkçe yabancı dil değil"
türkiye dışişleri bakanı ahmet davutoğlu, geçen hafta bulgaristan'daydı. davutoğlu, ziyareti sırasında türkçe'yle ilgili konuları da bulgar yetkililerine ilettiğini söyledi.
sofya'da bulgaristan'daki türk gazetecilerin sorularını yanıtlayan davutoğlu, "türkçe dediğim, buranın dili, sizin vatandaşlarınızın dili. türkçe yabancı dil değil. örnek de verdim; türkiye'de de kürtçe konusunda birçok şey vardı ama kürtçe propaganda serbest bırakıldı ve bu hiçbir şekilde zarar da vermedi. türkiye'de bu rahatlıkla yapılıyor. hiç kimseye de zarar vermedi, vatandaşların aidiyet bilinci kuvvetlendi" dedi.
davutoğlu, "çocuklar türkçe eğitim alamazsa, nasıl kendilerini bu topraklara ait hissederler?" diye sordu.
Yorumlar