suriye hava kuvvetleri'nin eski kuzey saha operasyonları komutanı pilot tuğgeneral muntasır muhammet celal caviş, kasım 2012’de ordudan ayrılarak muhaliflere katıldı. halep ve kırsalında faaliyet gösteren 1. fetih tümeni komutanı caviş dünya kamuoyuna, doğrudan sivilleri hedef alan rejimin hava gücüne karşı önlem alma çağrısı yaptı.

al jazeera türk’e konuşan tuğgeneral muntasır caviş, cenevre-2 konferansı'nda uçuşa yasak bölge oluşturulması konusunun gündeme gelmesini istiyor:

“halep özelinde konuşursak, selahaddin bölgesine girmek istediler. ama rejim güçleri büyük kayıplar verdi. böyle olunca füzeler ve varil bombaları başımıza yağmaya başladı. onlara sorsanız, isyancılarla savaşıyoruz derler. ne isyancısı, çocuklar ve kadınlar ölüyor. bu nedenle basit de olsa hava savunma silahımızın olması önemli. böylece uçakların sivil bölgeleri bombalamasını engelleyen caydırıcı bir gücümüz olur.”

batı’nın gelişmiş bazı silahları direnişçilere ulaştırmak istemediğini, bu silahların kendisine karşı kullanılmasından endişe ettiğini söyleyen tuğgeneral, çözümün çok da zor olmadığına inanıyor:

“biz birçok kez dünya güçlerinden uçuşa yasak bir bölge oluşturulduğunun ilan edilmesini istedik. bize silah vermiyorlarsa onlar, kendi kurdukları sistemle suriye uçaklarını vursunlar ve halep’te, şam’da hatta suriye genelinde uçakların ailelerimize ulaşmasını engellesinler.”

'suriye hava kuvvetleri bozuldu'

Tuğgeneral Muntasır Caviş: "Suriye Hava Kuvvetleri sivil halkı vuruyor"

eskiden suriye’deki her ilden, nüfusa göre pilot adayları alındığını ve bunların eğitiminin bilgi ve beceri esaslı yapıldığını söyleyen tuğgeneral muntasır caviş, esed ailesinin mezhebi örgütlenme politikasının hava kuvvetlerinin yapısını bozduğuna inanıyor. hava kuvvetleri akademisi'nde eğitim komisyonu başkanlığı da yapan muntasır caviş, suriye hava kuvvetleri'nin bugün yüzde 80 ile 85 oranında nusayrilerden oluştuğunu ve sünni pilotların uçmasına izin dahi verilmediğini aktarıyor:

“rejimin bize üstün geldiği konu hava kuvvetleri. bu gücün israil’e karşı kullanılmasını umardık. ben bu sebeple gönüllü olarak hava harp okulu'na girdim. arap ümmetinin semalarını ve onurunu korumak için. yazık ki bu kuvvet bir çeteye dönüştü ve ordudan ayrılma sebebim de bu oldu. artık uçaklarımızın benim akrabalarımı, benim mahallemi ve kentimi yok ettiğini hissetmeye başlamıştım.”

mig-23 pilotu ve eğitmeni olan tuğgeneral muntasır caviş, çeşitli arap ülkelerinde pilotlar eğitti ve rusya’da kurslar aldı. ordudan kasım 2012 tarihinde ayrılmış olmasına rağmen, daha öncesinde uzunca bir süre, hava kuvvetleri'nin hedefleri konusunda direnişçilere bilgi verdi. 1. fetih tümeninde 2500 ile 3000 kadar savaşçıya komuta ediyor.

'beşşar’ın olmadığı her çözüme varız'

suriye'deki silahlı ve siyasi direnişi sorumlulukla hareket etmeye davet eden tuğgeneral, siyasi çözüme karşı olmadıklarının altını çiziyor:

“beşşar esed’in masada olmadığı, siyasi çözüme dahil edilmediği her görüşmeyi destekleriz. 200 bin kişiyi şehit verdik. altyapı ve ekonomi tahrip olduktan, tarih ve coğrafya mahvolduktan sonra beşşar esed’e evet dememiz mümkün değil. şam ve şam diyarı bu zilleti kabul etmez. suriye halkının onurunu, izzetini ve özgürlüğünü güvence altına alan askeri veya siyasi her çözümü destekleriz.”

Türkmen Tuğgeneral Muntasır Caviş, cephedeki birliklerini ziyaret ederken.

'türküm ve suriyeliyim'

suriye rejiminin yayın organlarında ve bazı türk haber kaynaklarında hakkında yapılan haberlerin birbiriyle çeliştiğini ve tamamen yalan olduğunu belirten tuğgeneral, sadece ve sadece suriye halkına hizmet ettiğini söylüyor:

“beni türk istihbaratı ajanı olmakla suçlayanlar da oldu, suriye rejimi ajanı olmakla suçlayanlar da. doğrudur ben türk kökenliyim. atalarım antep, nizip’ten. fatihin torunuyum ve damarlarımda osmanlı kanı dolaşıyor. ama bu benim suriyeliliğime halel getirmez. suriye’de çok sayıda türk ve türkmen vardır. hepsi de sruiye’nin bir parçası olarak yaşamakta. suriye’ye yardım eli uzatan türkiye’ye zarar vermem düşünülemez bile”

'işid ile gelinen nokta hoş değil'

irak şam islam devleti (işid) ile suriyeli direniş gruplarının çatışmasının esed rejimine yaradığını söyleyen türkmen komutan, çatışmaların en kısa sürede bitmesini istiyor:

“işid konusunda görüşümüz şu: biz rejime karşı çatışıyor olmayı umardık. ancak son dönemde gördük ki bulundukları yerler cephelerden uzakta ve ekonomik değeri olan bölgeler. iç tarafta kalan bazı askeri mevzilerimizi ele geçirmek istediler. bu sebeple bazı çatışmalar da oldu. durumun sakinleşmesini ve tekrar rejime karşı birlikte savaşmayı umuyoruz. her zaman kendileri dışındaki grupları tasfiye etmek gibi bir siyasetleri var. bunun gibi bir-iki olay yaşadık, sonuçta çatışmak zorunda kaldık.”

1. fetih tümeni ve türkiye

halep ve çevresinde faaliyet gösteren 1. fetih tümeni, bölgede bulunan irili ufaklı türkmen direniş birliklerini çatısı altında topluyor. türkmen dağı ve bayır-bucak bölgesinde faaliyet gösteren batı suriye cephesindeki 2. fetih tümeni ile koordineli çalışıyorlar. türkmen olmaları nedeniyle türkiye’den özel yardım alıp almadıklarını soruyorum. tuğgeneral gerek siyasi gerek ise lojistik yardımlarda türiye’nin tüm suriyelilere eşit mesafede olduğunu belirtiyor:

“tümenimizde türkmen, arap, kürt her kesimden savaşçılar bulunuyor. bizim esas amacımız beşşar esed’i devirmek ve gelecekteki ordumuzun alt yapısını oluşturmak. türkiye’den lojistik, yani yiyecek yardımı alıyoruz. tıpkı diğer silahlı grupların yaptığı gibi. muzaffer lider erdoğan, suriye halkına türkmen, arap, kürt demeden yardım elini uzattı. buna en büyük delil de türkiye’de bulunan 2 milyon kadar sığınmacının büyük çoğunluğunun arap olması. en az yüzde 80’i arap. türkmenlerin oranı ise daha az. yardımlar suriye halkı adına geliyor, türkmenlere, araplara veya kürtlere değil.”