ak parti kampı, başbakan yıldırım'ın konuşmasının ardından basına kapalı olarak devam etti. önce enerji bakanı berat albayrak,ulaştırma bakanı ahmet arslan, başbakan yardımcıları nurettin canikli ve mehmet şimşek, "enerji, ulaştırma ve ekonomi politikaları" başlıklı sunum yaptı.

daha sonra ise  içişleri bakanı süleyman soylu, adalet bakanı bekir bozdağ, savunma bakanı fikri işık ve dışişleri bakanı mevlüt çavuşoğlu teker teker kürsüye gelerek, "15 temmuz darbe girişimi, terörle mücadele ve dış politika" oturumunda kendi bakanlıklarında yürütülen faaliyetleri anlattı.

bozdağ fetö’ye karşı hsyk’da alınan tedbirleri anlattı

adalet bakanı bekir bozdağ sunumunda, 2014 yılında yapılan hsyk seçimiyle fethullah gülen örgütü’nün (fetö) hakimler ve savcılar yüksek kurulu’ndaki (hsyk) hakimiyetine tamamen son verildiğini söyledi. bozdağ, 15 temmuz darbe girişimine kadar, hsyk tarafından fetö’nün operasyon yapmasını engelleyecek bazı değişikliklerin de hayata geçirildiğini söyledi. bozdağ, "başsavcıların %70'i, ağır ceza mahkemesi başkanlarının %60'ı, yargıtay cumhuriyet savcılarının %50'si, başsavcı vekillerinin % 40'ı görevden alındı ve etkisiz görevlere atandı" dedi.

2010 yılından sonra yapılan hakim ve savcı sınavlarının incelemeye alındığını belirten adalet bakanı, özel yetkili mahkemelerin fetö’nün etkisini azaltmak için kaldırıldığını söyledi. bakan bozdağ’ın anlattıkları özetle şöyle:

“15 temmuz gecesi yargı çok hızlı hareket etti. hsyk’nın 5 üyesinin üyeliği hemen sonlandırıldı ve 2.300 hakim savcı ilk gün açığa alındı.darbeden sonra tutuklanan 35 bin kişi var, 26 bin kişi adli kontrol ile serbest bırakıldı, 82 bin kişi hakkında işlem yapıldı. 3907 kişi hâlâ aranıyor. 500 bin dijital veri ele geçirildi, onların incelenmesi için adli tıp bünyesinde bilişim ihtisas dairesi kuruldu.

abd’ye şimdiye kadar 4 iade dosyası gönderildi. 15 temmuz sonrası geçici tutuklama talebinde bulunuldu. biz abd'nin istediği 10 geçici tutuklama talebinin 9'unda geçici tutuklamayı yerine getirdik. abd ise geçici tutuklama taleplerini yerine getirmiyor. interpol fetö’cülerle ilgili taleplerimizi, kırmızı bülten çıkarılmasını reddetti”

başbakan: vatandaş biletlerinin kesilmesini bekliyor

al jazeera’nın edindiği bilgiye göre başbakan binali yıldırım, bozdağ sunumuna devam ederken araya girdi ve “vatandaşa nihai anlamda katkı sağlayacak ne var, ona bakalım” dedi. başbakan özetle şunları söyledi:

“bunları anladık da, suçu sabit olanlar var. darbeyi yapanlar, yakalananlar var. tankı uçağı kullananlar var. suçüstü yapılanlar var. bunlarla ilgili yargılamaların bir an önce başlaması lâzım. darbenin içinde olan kişilerin bir an önce yargılanması lâzım. bunların yargılamaları neden hâlâ başlamadı. ne olacaksa bunu yapanlara olsun. vatandaşlar bir an önce biletlerinin kesilmesini bekliyor. suçlu olanlar bir an önce cezalandırılsın.”

soylu: siyasilere silah ruhsatı da, koruma da vereceğiz

içişleri bakanı süleyman soylu güvenlik değerlendirme sunumu’nda ağırlığı pkk ile mücadeleye verdi. soylu,"kararlılıkla üzerine gitmeye devam edeceğiz. pkk meselesinde bizim son yaptığımız araştırmalar gösteriyor ki, pkk'nın üzerine gittikçe, devlete güven artınca dağa çıkmalar azalıyor. dağa çıkışlarda yüzde 50 azalma var. geçmişte pkk’ya güven vardı, devlete karşı azalmıştı. bundan sonra taarruz hareketi olacak. sonuna kadar mücadele devam edecek. bu işi sonuna kadar götüreceğiz" dedi.

soylu’nun konuşmasında dikkat çeken nokta ise doğu ve güneydoğuda siyaset yapanlara silah ve koruma verileceğini söylemesi oldu. içişleri bakanı "örgüt bölgede bizi siyaset yapamaz hale getirmek istiyor. ‘siyaset yaptırmayız, adım attırmayız’ noktasına getirmek istiyorlar. biz o bölgede siyaset yapanlara, il yöneticilerine kadar, silah ruhsatı vereceğiz. koruma da vereceğiz, gerekirse korucuları da koruma olarak vereceğiz. korucuları daha güvenli hale getireceğiz. başbakanla bunu konuştuk, paylaştık." dedi.

içişleri bakanı, suriye’deki gelişmelerin türkiye’ye yansımalarını da 2013 yılından başlayarak anlattı. fetö, pkk ve deaş eliyle yürütülen saldırıların üç temel amacı olduğunu söyledi. soylu bunları şöyle sıraladı:

“türkiye’yi istikrarsızlaştırmak

meşgul ederek etrafındaki coğrafyaya ilgisini ve izlemesini engellemek

yönetilemeyen bir ülke görüntüsü vermek”

soylu, terör örgütlerinin 2011 yılında suriye’de oluşan istikrarsızlık ve kaos ortamını türkiye’ye taşımak istediklerini vurguladı ve buna örnekler verdi. soylu, 2013 yılındaki gezi olaylarını, 17 – 25 aralık, 6 – 7 ekim kobani olayları, suruç eylemi, gar, merasim sokak, güvenpark eylemlerini sıralayan soylu, ‘silahlı bombalı saldırılar ile ülkemizde kaos ortamı oluşturulmaya çalışıldı’ ifadesini kullandı

ekonomi ve  ulaştırma

cumartesi gününün ilk oturumunda sunum yapan isimlerden başbakan yardımcısı nurettin canikli ise faiz indirimi konusunda bankalara baskıya devam edileceğini söyledi. canikli’nin bankaların özellikle bireysel kredilerdeki faiz oranın yüksek olduğunu belirterek, “merkez bankası’nın faiz oranı 8,5 seviyesinde. bankalarınki bunun çok üzerinde. bankalara  faiz indirimi konusunda baskılara devam edeceğiz” dedi.

başbakan yardımcısı mehmet şimşek’in sunumunda ise milletvekillerinin en çok dikkatini çeken noktalardan biri uzun vadede küresel ekonomik riskler oldu. al jazeera’ya bilgi veren kaynaklar bu rislerin şu şekilde sıralandığını belirtti:

yatırımlar ve verimlilikte yavaşlama

dünya genelinde yapısal reform gündeminde yavaşlama

dünya ticaretinde korumacılığın artış eğilimi

gelişmekte olan ülkelerin potansiyel büyümelerinin yavaşlaması

yaşlanan dünya nüfusu

ulaştırma bakanı ahmet arslan da sunumunda bakanlığının yürüttüğü projelerle ilgili bilgi verdi. 2016 yılında toplam 923 km otoyol projesinin yap – işlet – devlet (yid) formülüyle ihale edileceğini söyledi.

bölünmüş yol ağının ekim 2016 itibariyle, 2.489 km’si otoyol, 22.402 km’si de  bölünmüş devlet ve il yolları olmak üzere toplan 24.891 km ulaştığını söyleyen ulaştırma bakanı, 2019 hedefinin ise  30.000 olduğunu aktardı.

kaynak: al jazeera