Görüş

7 büyük yanlış

Spor Yazarı Uğur Meleke, Trabzonsporlu futbolcuların maç seçtiğini iddia etti. Meleke, ' Erkan'ın bir maç dışında sürekli 11'de oynamasının nedeni, onun için başkan ve hocanın İsveç'e gitmiş olması mı?' sorusunu da sordu.

Beşiktaş deplasmanda, Trabzonspor'u Demba Ba ve Mustafa Pektemek'in golleriyle 2-0 mağlup etti. [Fotoğraf: AA]

ligin en iyi beş takımından ikisinin maçından daha fazla kalite beklemek hakkımız sanırım. avni aker'de ligin en pahalı oyuncularının buluştuğu böyle bir maçın özellikle ev sahibi takım cephesinde son derece tatsız bir futbol üretmesinin nedeni neydi? kabahat sadece oyuncularda mı, yoksa hocalar da suçlu mu?

1) trabzonlular maç seçiyorlar
önce oyunculardan başlamak lazım sanırım eleştiriye... trabzonspor'un sadece son dört maçını izleyenler bile zaten bu oyuncu grubunun maç seçtiğini gayet iyi biliyorlar. konya'da yok gibiydi bordo mavililler. sonra galatasaray karşısında müthiş bir 40 dakika oynadılar, can yakan bir pres yaptılar. sonucunu da aldılar zaten. ardından ankara'da yine o takımdan eser yoktu: 10 kişiye karşı mağlup duruma düşene kadar seyircilerle beraber izlediler. ve trabzon'da beşiktaş'a karşı yine arzusu isteği eksik bir 60 dakika. antrenör ne söylerse söylesin, bireysel performanslar bu kadar istikrarsız olmamalı bence. sahada çıkıp performans gösteren oyunculardır sonuçta.
 

haftalardır formsuz olan ve dün de kaptırdığı iki topla gollere sebebiyet veren erkan'ın bir maç dışında sürekli 11'de oynamasının nedeni, onun için başkan ve hocanın isveç'e gitmiş olması mı? 

by Uğur Meleke

2) yanal gol yemeyi bekliyor 
tabii ki trabzon'un 90 dakikaya yayılan etkisiz futbolunda ersun yanal'ın tercihlerinin de etkisi var. konya'da 70 dakika maçı seyretti, ancak torje'den 73'te golü yiyince kıpırdanmaya çalıştılar. galatasaray'a karşı 40'la 70 arasını yine seyretti, emre çolak'ın golü gelince ancak yusuf hamlesini yaptı. gençlerbirliği'ne karşı da benzer bir senaryo vardı: 70 dakika 0-0 giden ölü maç, tomiç'in golü gelince canlandı. ve beşiktaş'a karşı da ersun yanal bir şeyler yapmaya çalışmak için yine ba'nın golünü bekledi. acaba ersun yanal'ın oyuna müdahale etmesi için illa gol yenmesi mi gerek? konya, galatasaray, gençlerbirliği ve beşiktaş maçlarında gol yenene kadar bir şeyler yapılamaz mıydı? enteresan gerçekten.

3) erkan'da isveç faktörü mü devrede?
ersun yanal belli ki hafta içi sadece iki idmana çıkan cardozo için ikinci devreyi bekledi. peki erkan için neyi bekliyor? haftalardır formsuz olan ve dün de kaptırdığı iki topla gollere sebebiyet veren erkan'ın bir maç dışında sürekli 11'de oynamasının nedeni, onun için başkan ve hocanın isveç'e gitmiş olması mı? artık sakatlıktan tamamen kurtulan yusuf'un erkan'ın yerine başlamamasının nedeni, transferinin kolay olması mıydı? bence yanal'ın lüzumsuz erkan ısrarı, tribünlerin ıslıklarına da davetiye çıkardı. tabii ki trabzon seyircisinin özer'i, erkan'ı üzmesi onaylanamaz. ama oyuncuyu ıslıklatana kadar sahada tutmakta ısrar etmek de protestonun en önemli sebebi maalesef.

4) puantiye maskeli mustafa
yusuf'un 45'te yerine girdiği mustafa akbaş'ın 11'de başlaması da ayrı bir fiyasko. o maske yüze bitişik olmadığına göre, 1-2 milimlik bir mesafesi bile olsa oyuncunun görüşünü direkt etkileyeceği kesin. kulübede yusuf varken, maskeli mustafa tercihi ne kadar mantıklı olabilir ki? pes doğrusu.

5) ikinci santrfor pektemek
dün gece yanlış yapan tek taraf, kaybeden yanal değildi tabii ki. demba ba'nın sihriyle kazanan biliç'in de birçok tercihi bence netameliydi. hırvat hoca'nın düzenli oynayan beş yabancısı arasından formsuz demba ba'yı kesmesi bence adaletli. ama onun yerine cenk değil pektemek'in başlaması enteresan. pektemek, klasik bir ikinci santrfor. gezen, dolaşan, savaşan, asistan santrfor tipi. eğer tek santrforlu düzenle oynanacaksa buna uygun olan alternatif mustafa değil cenk'ti kesinlikle. eğer cenk'in 90 dakikalık kondüsyonu yoksa onu da ilk 60 dakika oynatıp, demba ba ile değiştirebilirdiniz rahatlıkla.

6) opare kumarı
eğer 35'inci dakikada opare'nin erkan'a kaptırdığı topta özer bomboş pozisyonu gol yapsa biliç şu anda kahraman değil, suçlu addedilecekti muhtemelen. bence opare'nin bu tarz bir hata yapması da doğal, zira sudan çıkmış balık gibiydi dün gece. biliç aynen franco'nun ilk günlerinde olduğu gibi ihtiyaç duyana kadar yok saydı opare'yi. oysa ganalı'nın sakatlığı düzeldikten sonra ona 10-15 dakika süre verse, en azından bir maç 18'e koysa, opare de ihtiyaç olduğunda böyle düşük özgüvenle sahada gezinmezdi. dün gece özgüveni sıfırın altında gözüken opare'nin biliç'in başına iş açmamış olması büyük şans.
 

demba ba'nın sihriyle kazanan biliç'in de birçok tercihi bence netameliydi. hırvat hoca'nın düzenli oynayan beş yabancısı arasından formsuz demba ba'yı kesmesi bence adaletli. ama onun yerine cenk değil pektemek'in başlaması enteresan.

by Uğur Meleke

7) tek seçenek opare miydi?
üstelik hafta boyunca beşiktaş kadrosu için öne sürülen senaryolarda tek sağ bek alternatifinin opare'ymiş gibi davranılması da enteresan. biliç sağ bekte atiba, orta sahada oğuzhan'a şans veremez miydi dün gece? bu durumda isterse ba'yı da 11'de kullanma şansı olacaktı. ya da sivok sağ bekte, franco stoperde başlayamaz mıydı? biliç, maçı kazandığı için her konuda haklı sayılacak bu hafta. tolgay, kariyerinin en iyi maçlarından birini oynayarak hocasını da kurtardı aslında dün gece. ama beşiktaş kaybetseydi, inanın tüm bu alternatifler konuşuluyor olacaktı bugün.

7 dakika: hayat için kısa, futbol için çok uzun

cumartesi akşamı ise pazar'ın tam zıttı gibi: 0-45 arası şükrü saracoğlu'nda çılgın bir maç oynanmış. soyunma odalarında hem ismail kartal'ın hem de cihat arslan'ın bu çılgınlığa çareler üretmeleri gerek. kartal 46'da iki değişikliklik yapıp kendi çılgınlığına son veriyor. cihat arslan'sa iki hamle için 53'ü bekliyor. işte o 7 dakikada bitiyor her şey. çünkü günlük hayatta çok kısa gözükebilen o yedi dakika, futbolda kaderin değişmesi için son derece yeterli bir süre...

saracoğlu'nda yalnızca haftanın değil sezonun en eğlenceli 45 dakikası oynandı belki de. her hücumun pozisyona dönüştüğü, savunmadan her çıkanın orta sahayı ellerini-kollarını sallayarak geçtiği bir 45 dakika. iki tarafta da adı “ofansif orta saha” olan ama pratikte “ikinci santrfor” oynayan iki adam, diego ve vargas olunca merkez bomboş kaldı. ortada 40x40 metrelik, bir buçuk dönümlük bir arazi neredeyse sahipsiz bırakıldı. oyun sadece iki kale önünde oynandı ilk yarıda...

maçın fenerbahçe adına iki kritik adamı var: biri, beş golde parmağı olan diego... 8'de caner'e asisti yapan, 15'te isaac'e kaptırıp golü yediren, 21'de vargas'a kaptırıp golü yediren, 25'te atan, 44'te sow'a gol pasını veren hep o. üçü attıkları, ikisi yedikleri olmak üzere tam beş golde payı var. ilk yarıda diego: 3 diego: 2 yazıyor gizli bir tabelada. ha bir başkasında da diego:3 volkan:2 yazıyor doğrusu!

maçın bir diğer kritik adamı da caner... volkan'ı, diego'yu, sow'u tabelaya daha fazla etki ettikleri için hatırlıyoruz, oysa sahada bir caner resitali var cumartesi gecesi. her aldığı topla dört saniyede rakibin dip çizgisinde bitiyor sanki. ve insan ister istemez şunu düşünmeden edemiyor: ismail kartal, bu adamı eskişehir'de 65 dakika sağ açık oynatıp murdar ettiğini, 69'da da oyundan çıkardığını hatırlıyor mu? hatırlıyorsa ne düşünüyor acaba bu konuda? 

fenerbahçe'de kritik oyuncular bitime beş hafta kala yüksek viteste: caner, gökhan, mehmet topal, webo, emenike, sow. tek tehlike, volkan'ın da vitesi artırması! bu maçta arkadaşları, volkan'ın sebep olduklarından fazlasını atabildiler. bir başka maçta daha dikkatli olması gerekecek sanırım tecrübeli kalecinin...

uğur meleke, milliyet gazetesi spor yazarı.

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;