Görüş

Cezayir: Zayıf tercihlerin yarattığı zorluklar

Cezayir sandık başına giderken, 1999 yılında göreve geldiğinden bu yana üç kez seçilen Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika'nın dördüncü kez ülkeyi yönetmesine kesin gözüyle bakılıyor; ancak şimdiye dek göreve gelen iktidarlar, ekonomik darboğazlara, yoksulluğa ve işsizliğe çare olamadı.

Konular: Ortadoğu, Afrika, Cezayir
İlerleyen yaşı ve sağlık sorunları, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika'yı artık zorluyor. [Reuters]

cezayir, pandora'nın kutusunun dibindeki bir muamma; toplumsal ve siyasi evrimine zıtlıkların hakim olduğu bir toplum. ülkenin komşularına kıyasla son derece talihsiz diyebileceğimiz özelliği ise, ideolojik olarak ilerici, ancak kültürel açıdan muhafazakar oluşu. bağımsızlık mücadelesinde ülkenin lehine işleyen bu bileşim, bağımsızlığın elde edilmesini takip eden süreçte korkunç zararlar verdi.

fransa'ya karşı verilen savaşa öncülük eden ulusal kurtuluş cephesi (fln), kuramsal sosyalizm'in cezayir versiyonundan asla vazgeçmedi. netice olarak, ülke iflasın eşiğine gelirken, pek çok genç de daha iyi bir hayat arayışıyla avrupa ve amerika kıtasına göç etti.

arap baharı ve demokratikleşme süreci, aslında 2010 yılındaki tunus ayaklanması ile değil, 1991 yılında cezayir cumhurbaşkanı şadli bencedid'in ortaya attığı serbest seçim girişimiyle başladı. bencedid'in bu girişimiyle ikinci kez bir arap lider gönüllü olarak iktidarı bırakmış oldu. bunu yapan ilk isim ise, sudan'ın eski liderlerinden abdurrahman suvar el zahab'dı. her iki örnekte de serbest seçimler yapıldığı halde, seçimin galipleri, sırtlarına yüklenen ivedi sorumluluğu, yani mensubu oldukları topluma yeni ve demokratik bir doğrultuda kılavuzluk etme görevini yerine getiremedi.

ülkede 24 yaşın altındaki gençlerin yüzde 10'undan fazlası işsiz ve nüfusun yüzde 23'ünden fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

by Mansur Ömer El Kihya

sudan'da sadık el mehdi, göreve gelmesinden kısa bir süre sonra her şeyi eline yüzüne bulaştırdı. cezayir'de ise islami kurtuluş cephesi (fis) liderleri abbasi medeni ile ali belhac, ülkenin ilerici kurumlarını korkutunca ordunun müdahalesine zemin hazırlamış oldu.

islami kurtuluş cephesi'nin, aralık 1991'deki ilk tur seçimleri ezici çoğunluk ile kazanması bekleniyordu; zira halk artık fln'den de, kendilerini yoksullaştıran ve daha iyi bir hayat imkanı sunmayan ekonomi politikalarından da bıkmıştı. nitekim fln, 1991 genel seçimlerin ilk turunda 429 sandalyeden ancak 15'ini alabildi.

islamcılar, kendi paylarına, cezayir halkının muhafazakar karakterine hitap etme fırsatı görüp daha iyi bir ülke ve gelecek vaadinde bulunmakla beraber, kendilerini iktidara taşıyan demokratik sürece bağlı kalmadılar. fis'in demokratik sürece dair desteğinin iktidara gelene kadar olduğu kısa sürede anlaşıldı. demokrasi ve seçim, fis iktidara geldikten sonra bitecekti. cezayir ordusu, 11 ocak 1992'de darbe yaparak bencedid'i istifaya zorladı; ikinci tur seçimleri iptal etti ve ülkeye hükümet etmek üzere yüksek devlet şurası'nı kurdu.

buteflika dönemi

iç savaşa sürüklenen ülkede binlerce kişi hayatını kaybederken, 1999 yılına gelindiğinde abdülaziz buteflika'nın seçilmesiyle birlikte durum sakinleşmeye başladı. milli uzlaşma sürecini başlatmayı ve ülkedeki radikal, şiddet yanlısı çihatçı grupları bertaraf etmeyi nispeten başaran buteflika, son derece saygın, kıdemli bir siyasetçi ve bugüne kadar üç kez cumhurbaşkanı seçildi. ancak başlıca gelir kaynakları hidrokarbon rezervleri ve yurtdışında yaşayan cezayirlilerin gönderdiği paralar olan cezayir ekonomisi halen zor durumda. hidrokarbonlar, bütçe gelirlerinin kabaca yüzde 60'ını, gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 30'unu, ihracat gelirlerinin ise yüzde 95'inden fazlasını oluşturuyor.

cezayir'de işsiz genç nüfus konusunda bir orantısızlık; yaşam kalitesi açısından ise yoksulluk ve zorluklar söz konusu. ülkede 24 yaşın altındaki gençlerin yüzde 10'undan fazlası işsiz ve nüfusun yüzde 23'ünden fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor. yine de, ülkenin iç savaş döneminde yaşadığı travma ve halkın istikrar özlemi, buteflika'yı iktidarda tuttu. daha da önemlisi, buteflika, ordunun da cumhurbaşkanlığı için tercih ettiği isimdi.

cezayir'in ekonomik ve siyasi sorunlarına, yeni bir vizyona sahip yeni liderler gerekiyor ve her ne kadar cezayirlilerin saygı ve hürmetine nail olsa da, buteflika yaşlı bir lider ve sağlık durumunun kötü oluşu, seçim sürecine aktif bir şekilde katılmasını zorlaştırıyor.

by Mansur Ömer El Kihya

mevcut seçimlerde 77 yaşındaki buteflika'nın dördüncü kez cumhurbaşkanı seçilmesi beklense de, en ciddi rakibi eski başbakan ali benflis ile arasında kıyasıya bir rekabet de yok değil. buteflika'ya yöneltilen başlıca suçlamalar, yolsuzluk ve muhalefetin susturulması ile ilgili. hatta uluslararası şeffaflık örgütü bile cezayir hükümetini basına göz açtırmamak ve hükümete yönelik eleştirileri engellemekle suçluyor. buteflika'nın seçim kampanyalarına, tüm muhaliflerinin geri çekildiği 1999 senesinden bu yana hile suçlamalarının gölgesi düştü ve bu seçimler de onlardan farklı değil. islamcılar da dahil buteflika muhaliflerinin çoğu çekilerek hile suçlamasında bulundu.

cezayir'in ekonomik ve siyasi sorunlarına, yeni bir vizyona sahip yeni liderler gerekiyor ve her ne kadar cezayirlilerin saygı ve hürmetine nail olsa da, buteflika yaşlı bir lider ve sağlık durumunun kötü oluşu, seçim sürecine aktif bir şekilde katılmasını zorlaştırıyor.

son seçim kampanyasında sadece iki kez halk önüne çıkan buteflika'nın sağlığı da pek iyi görünmüyordu. anlaşılan o ki, geçtiğimiz yıl birkaç kez küçük çaplı felç geçiren ve üç ay boyunca bir fransız hastanesinde tedavi gören kıdemli lider artık yorulmuş durumda. hareketleri ve konuşması yavaşlayan buteflika, büyük ihtimalle 2014 seçimlerinden galip çıkarak dördüncü kez cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak, ancak siyasi seçkinlerin verdiği tüm sözlere rağmen, cezayirliler, ülkedeki aşırı yoksulluğu ve düşük yaşam kalitesini sübvanse etmek için harcanacak petrol ve doğalgaz gelirlerine bel bağlamaya devam edecek.

köşe yazarı ve eğitimci mansur ömer el kihya, uluslararası ilişkiler ve orta doğu üzerine çalışmalar yürütüyor.

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Mansur Ömer El Kihya

köşe yazarı ve eğitimci mansur ömer el kihya, uluslararası ilişkiler ve orta doğu üzerine çalışmalar yürütüyor. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;