Görüş

IŞİD ve Irak'ta siyasi çözüm arayışları

Irak’ta meclis başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra asıl çetrefilli olanı hükümet kurma sürecidir. Artık Şiilerin Nuri Maliki engelini aşması gerekmektedir. Maliki'nin başbakanlık konusundaki ısrarı Şiilerin iç dengesini ve siyasi çatısını da olumsuz etkilemektedir.

Maliki, 30 Nisan'daki seçimden zaferle çıktı. Ancak siyasi kriz sebebiyle muhalif grupların tamamı Maliki'nin başbakanlığına karşı. [Fotoğraf: AP]

amerika birleşik devletleri'nin (abd) mart 2003’te irak'ı işgal etmesinin ardından bağdat'ın siyasi yapısında şii-sünni arap ve kürtlerden oluşan bir denklem ortaya çıkmıştır. özellikle saddam hüseyin'in devrilmesiyle birlikte irak'ın siyasi, ekonomik ve toplumsal yapısının önemli ölçüde değişime uğradığını söylemek mümkündür.

amerikan yönetimi, irak'ta iki temel strateji üzerine odaklanmıştır. bunlardan birincisi, bağdat yönetiminde ilk etapta şii-kürt ittifakını kurmak ve bu ittifak doğrultusunda ülkenin geleceğini şekillendirmek için çaba harcamaktır. abd bununla tahran yönetimine uzun vadede alternatif oluşturabilecek bir şii rejiminin kurulmasını amaçlamıştır.

diğeri strateji ise, irak'ta federatif bir sistem kurarak ülkenin zaman içerisinde üç özerk bölgeye (şii-sünni ve kürt) ayrılmasını hayata geçirmektir. bunun da ötesinde abd, irak'ı arap dünyasından uzaklaştırarak şii-sünni olarak kutuplaşmasına sıkışmasını amaçlamaktaydı. abd bu stratejisini irak'tan askerlerini geri çekene kadar sürdürdü. bu tarihten sonra da yönetimi nuri maliki'nin başkanlığında otoriterleşmiş bir şii hükümete bıraktı.

maliki de 'terörle mücadele' kapsamında sünni arap liderlerine yönelik gerçekleştirdiği tutuklamalar ile bağdat yönetiminden sünnileri tecrit etme yoluna girdi. maliki'nin, dönemin cumhurbaşkanı yardımcısı sünni arap tarık haşimi hakkında aldığı tutuklama kararı ve ardından gıyaben beş kez idam cezasına mahkûm edilmesi sıradan bir eylem olarak görülmemelidir. haşimi hadisesi irak'taki siyasi sürecin çıkmaza girmesi ve sünni arapların ülkede yabancılaşması hususunda bir dönüm noktası olarak görülebilir. dolayısıyla irak'ta her geçen gün siyasi krizin derinleşmesi abd'nin kurduğu sistemin şiiler, sünniler ve kürtler olarak bölünmesinden kaynaklanmaktadır.

irak'ta her geçen gün siyasi krizin derinleşmesi abd'nin kurduğu sistemin şiiler, sünniler ve kürtler olarak bölünmesinden kaynaklanmaktadır.

by Ali Semin

bu çerçeveden irak şam islam devleti'nin (işid) irak'ta ilerlemesi ve nedenlerine bakıldığında, maliki'nin bağdat yönetiminde sünni araplara yönelik izlediği politikaların sonucunda işid'in sünni bölgelerinde güç kazanmaya başladığı ifade edilebilir. işid’in elde ettiği güç ise bölgede ciddi bir nüfus değişimine sebep olmuştur.

buna göre 2014 yılının ilk yarısında musul, telafer, selahaddin, diyale, tuzhurmatu, tikrit, ambar kentlerinden göç eden kişi sayısı 1 milyon 250 bin olarak açıklanmıştır. bu sayının 600 bin kadarının yalnızca haziran ayına ait olması ise işid’in yarattığı etkiyi göstermesi açısından da anlamlıdır. bunun yanı sıra birleşmiş milletler'in yayınladığı açıklamaya göre 2014 yılının ilk yarısında 5576 kişi de hayatını kaybetmiştir. ölü sayısının yüksekliği durumun vahametini bir kez daha gözler önüne sermektedir.

maliki’nin işid’in etkisinin artmasını sağlayan sebeplerden belki de en önemlisi tarık haşimi’nin tutuklanması olayıdır. haşimi olayından sonra maliki, bu kez de eski maliye bakanı sünni arap rafi isavi hakkında tutuklama kararı aldı. isavi hadisesinin ardından irak'ın kuzeybatısındaki anbar vilayeti başta olmak üzere selahattin, diyale, musul ve kerkük'te sünni araplar maliki'nin izlediği dışlayıcı politikalarını protesto etmeye başladılar. maliki'den kendilerine yönelik rastgele tutuklamaları durdurmasını ve hapishanelerdeki tutukluların serbest bırakılmasını talep ettiler. fakat maliki yönetimi bu talepleri dikkate almayarak anbar bölgesine bağlı ramadi ve felluce'ye yönelik askeri operasyonlar düzenlemeye başladı.

bütün bu gelişmeler ışığında maliki'nin terörle mücadele bağlamında izlediği güvenlik stratejisi hem başarısız oldu hem de sünni arapları kendi bölgelerinde işid ile işbirliğine sevk etti. aslında maliki işid/el kaide terör örgütü ile mücadele ederken işid'in çatısı altında kapsamlı bir sünni arap koalisyonunun zeminini hazırladı. 10 haziran 2014 tarihinde işid'in musul'u kontrol etmesiyle beraber sünni arap bölgelerinde ilerlemesindeki temel sebep irak'ta şii eksenli bağdat yönetiminin baskısı sonucunda oluşan sünni koalisyonudur. irak’ta işid’in etkin olması, saddam'ın yardımcısı olan izzet el-duri'nin liderliğindeki nakşibendî silahlı grubu, eski irak ordusundaki bir grup asker ile arap aşiretleri arasında kurulan bir işbirliği sonucu ortaya çıkmıştır.

öte yandan yerel yönetimler ile bağdat yönetimi arasındaki kopukluk çok önemli bir sorundur. örneğin musul valisi esil nuceyfi ile maliki arasındaki gerginlik, musul'un kontrolünün işid ve diğer silahlı gruplara geçmesine sebep olmuştur. maliki'nin bağdat yönetimindeki otoriter tutumundan dolayı sünni bölgelerdeki vali ve il meclis başkanlarıyla arasındaki işbirliği oldukça zayıf durumdadır. sünni bölgelerle bağdat arasındaki ilişkiler sadece maaşların ve belli projelerin bütçesinin ödenmesinin ötesine geçmemektedir. bu sebeple federalizme karşı olan sünni araplar abd askerlerinin çekilmesinin ardından maliki'nin uyguladığı politikaların sonucunda özerklikten söz etmeye başlamıştır. 17 haziran'da 78 aşiretten oluşan devrimci aşiretler konseyi başkanı ali hatem selman, irak'ın bölünmesinin en iyi çözüm olacağını söylemiştir. bu tür açıklamaların sünni araplardan gelmesini bağdat yönetiminin uyguladığı baskıcı siyasetin dışa vurumu olarak görmek gerekir. 

yeni dönemde maliki’nin olmadığı muhtemel bir hükümet şii-sünni ve kürtler arasında koşullu bir uzlaşıyla kurulacaktır.

by Ali Semin

dolayısıyla irak'ta işid'in eylemleriyle başlayan sürecin aslında bir sünni arap koalisyonunun neticesinde genişlediği söylenebilir. işid’in irak'ın ikinci büyük kenti olan musul'u yerel aşiretlerle işbirliği yapmadan kontrol etmesi oldukça zordur. çünkü musul'daki aşiretler hem mali hem de silahlı güce sahiptirler. işid lideri ebu bekir bağdadi'nin 29 haziran'da ilan ettiği islam devleti, işbirliği yaptığı gruplar tarafından tepkiyle karşılanmıştır. esas olarak işid ile işbirliği yapan sünni gruplar ideolojik olarak çeşitli farklılıklar arz etmektedir. önümüzdeki süreçte işid ile sünni gruplar, eğer kontrol ettikleri bölgeler üzerinde herhangi bir mutabakata varmazlarsa kendi aralarında bir çatışma yaşamaları da muhtemeldir.

irak'ta hükümet kurma arayışları ve bölünme senaryoları

irak'taki siyasi kriz sebebiyle 30 nisan’da yapılan genel seçimlerin sonrasında muhalif gruplar arasında yapılan ittifakların neredeyse tamamı maliki'nin üçüncü dönem başbakan olmasına karşıdır. maliki'nin üçüncü dönem başbakanlığına sadece sünni araplar ve kürtler karşı durmamaktadır. aynı zamanda başta şiilerin dini mercii ali sistani olmak üzere mukteda sadr ve ammar hekim gibi önemli şii aktörler de karşı olduklarını açıklamaktadırlar. böylece maliki'nin üçüncü dönem başbakanlık görevi üzerinde ısrar etmesi hükümet kurma sürecinde siyasi taraflar arasında uzlaşmanın yolunu tıkamaktadır.

öte yandan irak'ta yapılan seçimleri kim kazanırsa kazansın bağdat yönetiminde abd tarafından kurulan bir siyasi denklem varlığını devam ettirecektir. siyasi denklem şu şekildedir: cumhurbaşkanı kürt, başbakan şii ve meclis başkanı sünni arap olarak paylaşılmaktadır. bu nedenle irak'ta kurulacak hükümetin siyasi denklemi bellidir. fakat gruplar arasındaki kişiler üzerinde uzlaşma sağlanamamaktadır.

15 temmuz'da yapılan irak parlamento başkanlığı seçimini usame nuceyfi başkanlığındaki muttahidun listesinden selim abdullah cuburi 194 oyla kazanmıştır. meclis başkanlığının sünni araplara verilmesi, şii-sünni ve kürtler arasında yapılan bir anlaşmadan ziyade abd'nin kurduğu siyasi denklemin devam ettiğinin bir göstergesidir.

24 temmuz’da toplanan irak parlamentosu kürtlerin adayı olan fuad mahsum’u ikinci turda 211 oyla cumhurbaşkanı seçmiştir. masum’un, talabani’nin çizgisinde dengeleyici bir yapıda harekât edeceği söylenebilir.

irak’ta parlamento başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra asıl çetrefilli olanı hükümet kurma süreci olduğu kesindir. artık şiilerin nuri maliki engelini aşması gerekmektedir. maliki'nin başbakanlık konusundaki ısrarı şiilerin iç dengesini ve siyasi çatısını da olumsuz etkilemektedir.

şiiler içerisinde maliki dışında başbakanlık için aday sayısı oldukça fazladır: ibrahim caferi, tarık necim, adil abdulmehdi, ahmet çelebi, bakır zubeydi gibi. ancak şii din adamları ve siyasi gruplarının başbakanlık adayı hususunda sünni araplar ve kürtler ile uzlaşması elzemdir. bu sebeple yeni dönemde maliki’nin olmadığı muhtemel bir hükümet şii-sünni ve kürtler arasında koşullu bir uzlaşıyla kurulacaktır.

kürtler için başlıca koşullar enerji gelirleri, peşmergenin bütçesi ve başta kerkük olmak üzere tartışmalı bölgelerle ilgili 140. maddenin uygulanması olacaktır. sünni araplar için ise, bağdat yönetiminden dışlanmamak, hapishanelerdeki sünni arap tutukluların serbest bırakılması ve sünni bölgelerine yönelik askeri operasyonların durdurulması olacaktır.

abd’nin yeni dönemde de kendi çıkarlarına uygun şii ağırlıklı bir hükümet kurma gibi bir hedefi bulunmaktadır. bu nedenle abd, iraklı kürtleri bağdat yönetimiyle hareket etmeye zorlamaktadır. 

by Ali Semin

diğer taraftan işid'in musul'u kontrol etmesinin ardından barzani, bağımsızlık söylemini gündeme taşımıştır. kuzey irak'taki kürt siyasi partileri arasındaki güç mücadelesi dikkate alındığında bu söylem kürtleri motive etmeye yönelik taktiksel bir yaklaşımdır. iraklı kürtler 1991 yılından bu yana elde ettiği imtiyazları kaybetmemek için zaman zaman kendi kaderini tayin etme isteğini dile getirmektedir. kısa vadede işe yarar gibi görünse de uzun vadede sonuç verecek gibi görünmemektedir. ayrıca iraklı kürtlerin bağımsızlık ilan etmesinin abd, türkiye ve iran'ın tutumuna bağlı olduğunu da bu noktada ifade etmek gerekir.

netice itibarıyla irak'ın geleceği ciddi anlamda tehdit altına girmektedir. irak, işid'in musul'u kontrol etmesiyle birlikte en kritik ve tehlikeli günlerini yaşamaktadır. mevcut tehlikeye karşı önlemler alınmaz ise irak daha kaotik bir yer haline gelecektir.

irak'ta er ya da geç ortak bir hükümet kurulabilir. fakat kurulacak hükümetin bu krizlerin atlatılmasında başarılı olup olamayacağı esas sorudur. 2010 yılında da tüm anlaşmazlıklara rağmen maliki başkanlığında bir hükümet kurulmuştu. ancak irak'ın geldiği noktaya bakıldığında maliki hükümetinin irak’ta yaşanan krizlerin başlıca aktörü olduğu ifade edilebilir.

buna karşılık abd’nin yeni dönemde de kendi çıkarlarına uygun şii ağırlıklı bir hükümet kurma gibi bir hedefi bulunmaktadır. bu nedenle abd, iraklı kürtleri bağdat yönetimiyle hareket etmeye zorlamaktadır. washington kurduğu sistem üzerinde devam etmesi irak’taki projesinde başarılı olup olamayacağını önümüzdeki dönem içerisinde görme şansına sahip olacağız.

ali semin, bilge adamlar stratejik araştırmalar merkezi (bilgesam) ortadoğu araştırmaları uzmanı. 2009-2010 döneminde stratejik düşünce enstitüsü’nde ortadoğu-afrika masası’nda yaptı. irak doğumlu olan ali semin’in, ortadoğu siyaseti, türkiye’nin ortadoğu politikası, türk-irak ilişkileri, filistin sorunu üzerine çok sayıda analiz, makale ve raporu bulunmaktadır. 

twitter'dan takip edin: @alisemin

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Ali Semin

bilge adamlar stratejik araştırmalar merkezi (bilgesam) ortadoğu araştırmaları uzmanı. irak doğumlu olan ali semin, 2009-2010 döneminde stratejik düşünce enstitüsü’nde ortadoğu-afrika masası’nda yaptı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;