Görüş

'Neden başarısız oluyoruz?'

Türk takımları Avrupa’da üçte sıfır çekti. Sahaların tozunu yutan eski futbolcu Erman Özgür, Al Jazeera için başarısızlığın nedenlerini yazdı. İlk sırayı yöneticiler aldı.

Konular: Spor
Trabzonspor, kendisinden oldukça zayıf rakibi Rabotnicki'ye elendi. [AA]

sezona avrupa kupaları’nda aldığımız ağır sonuçlarla başlayınca henüz başlamayan süper lig öncesinde 14 yabancılı yeni sistemin futbolumuza ne katacağı da sorgulanır oldu.

gerçi bu sistemi şimdilik ekonomik olarak fenerbahçe’den başka tam anlamıyla kullanabilecek bir takım olmasa da avrupa’da başarı için yabancı kuralından daha önemli kriterler olduğu da shakhtar maçıyla ortaya çıktı. kendisine göre birlikte daha fazla oynama pratiğine sahip olan lucescu’nun shakhtar’ına karşı ilk maçta önde basmasına karşın top rakipteyken yumuşak kalan oyuncular rakibi hataya zorlayamadılar.  
 

profesyonelliği altyapıdaki yetersizlik yüzünden hiçbir zaman tam olarak kazanamayan, en basit futbol doğrularını bile 20 yaşından sonra öğrenen genelinde de gelişime kapalı, vizyonsuz oyuncular grubu. işte size oyuna kalite getiremememizin bazı nedenleri.

by Erman Özgür

maçın 0-0 bitmesi ikinci maç için ukrayna’ya umutlu gitmemize neden oldu. ilk maçtan alınacak küçük dersler vardı. örneğin rakibi ortasahada karşılamak, srna’ya önlem almak gibi. fakat pereira, henüz 1 aydır birlikte antrenman yapmış oyuncu grubunu ikinci maça ilkinden daha da ofansif çıkararak rakibin ekmeğine yağ sürdü. son olarak da iyi oynanan 15 dakikalık futbolu rakibine yaptığı anlamsız müdahale yüzünden sahadan atılıp bitirmiş oldu. en az oyuncular kadar portekizli hocanın da uyum sorununu aşmak ve form tutmak için zamana ihtiyacı olduğu ortaya çıktı.

trabzonspor’da ise durumlar daha vahim. kendi içinde bir türlü barışık olmayı başaramayan oyuncu ya da yöneticiler kendisinden çok daha zayıf bir rakibe elenerek avrupa defterini erken kapattı. aslında ilk maçtaki mağlubiyete karşın girilen pozisyonlar rövanş için hepimizi umutlandırmıştı. genç okay’ın golü rakibin 10 kişi kalması derken kaçırılan goller ve kafası son derece karışık olan kaptan onur kıvrak’ın hatasıyla iyi başlayan maç, kabus gibi bitti. alınacak dersler ise kısaca şota açısından 10 kişilik rakibe karşı alınabilecek risklerin daha erken alınması gerektiği, oyuncular açısından ise ne kadar kaliteli olursanız olun futbolda isteyenin ve çok mücadele edenin kazanacağı bir oyun olduğuydu.

ama asıl alınması gereken dersler ve önlemler bizim için daha genel. mesela bugün futbolumuzu yöneten fakat futbolun içinden gelmeyip kulüpleri ticarethane gibi yöneten yöneticilerden başlayalım.

kısa vadeli başarılara dayalı teknik direktör ve oyuncu seçimleri, takım için faydalı olup olmayacağından ziyade, kendilerine yakın menajerlerin oyuncularını yüksek maliyetlerle transfer etmeleri başta gelen hataları.

bunun devamında takımın başına getirdikleri ve başarısından öte ilişkileri sayesinde de birçok kez transfer yapmış hocalar. günlük başarı beklentileri ve bir sezonda 3-4 hoca değiştirmeden sezonu bitirmeyen kulüpler ve futbolcular.

profesyonelliği altyapıdaki yetersizlik yüzünden hiçbir zaman tam olarak kazanamayan, en basit futbol doğrularını bile 20 yaşından sonra öğrenen genelinde de gelişime kapalı, vizyonsuz oyuncular grubu. işte size oyuna kalite getiremememizin bazı nedenleri.

ama milli takım ve avrupa kupalarındaki başarısızlıklara bakarsak konu daha basit. bunun için de güzel örnekler var. mesela kendi takımlarında oynatmaya tenezzül dahi etmediğimiz oyuncuların avrupa’nın önemli takımlarına gitmesi gibi.

salih uçan’ın fenerbahçe’de, enes ünal’ın bursaspor ya da atınç nukan’ın beşiktaş’ta neden oynatılmadığını sorgulayan kimse yok. bizim kulüplerimiz oynatmadığı halde para ettiklerini fark ettiğimiz anda elden çıkardığımız bu oyuncuların yerine ise büyük maliyetli oyuncular getirerek büyük yanılgıya düşüyorlar.

altyapıdan gelmiş olsa bile şans verilmeyen bu oyuncuların oynatıldıkça büyük yıldızlar olabilme şansları ellerinden alınıyor. nadir de olsa alttan gelen bu oyunculara değer vermeyen kulüplerin ise manchester city gibi sadece futbol akademisine 200 milyon euro gibi bir rakam ayırmasını ancak uzaktan takdir ediyoruz.

sonuç olarak başarı, konu sistemini kendi ekibiyle gelip altyapı hocalarıyla beraber uzun yıllar aynı kulüpte çalıştıracağınız futbol bilgisinden emin olduğunuz teknik direktörler, onların yetiştireceği oyunculardan oluşturulan bir takımın iskeleti ve yapılacak nokta transferleriyle ile birlikte istikrardan geçiyor. 

1977 yılında istanbul'da doğdu. futbola kartalspor'da başladı. kariyeri boyunca aralarında 4 yıl boyunca trabzonspor da olmak üzere 9 takımda forma giydi. futbolu adana demirspor'da bıraktı. lig tv'de yorumculuk yapıyor. 

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Erman Özgür

Spor yorumcusu Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;