Görüş

Obama'nın Körfez satrancı

Körfez ülkelerinin liderleri Camp David'deki zirvede, hayati bir tehdit olarak gördükleri İran, Şii yayılmacılığı gibi konularda Amerika’dan bir garanti alamadılar. Obama’nın Körfez’deki satranç oyunu, istemedikleri şekilde İran-KİK dengesini hedefliyor.

Obama'nın ev sahipliğinde Camp David'de düzenlenen zirveye Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Bahreyn, Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri katıldı. [Fotoğraf: Getty]

abd başkanı barack obama, körfez işbirliği konseyi (kik) ile bir süredir beklenen diplomatik hamleyi geçen günlerde yaptı. kik üyesi altı ülkenin liderlerini bir diyalog zirvesi için camp david’e davet etti. burası, ortadoğu’da arap baharı öncesi dönemin belirleyici gelişmelerinden mısır-israil anlaşmasının yapıldığı yer olması açısından önemli. ancak yeni dönem “körfez anı” denebilecek, kik ülkelerinin mısır ve irak gibi geleneksel aktörlerden boşalan vakumu doldurmaya aday oldukları bir ortama şahitlik ediyor. obama’nın camp david seçimi bir anlamda iran ve kik arasında amerika’nın yürütmeye çalıştığı denge siyasetini sembolize ediyor. bu dengenin olmazsa olmaz koşulu tarafların birbirini mağlup etmemesi.

zirvenin sebebi özetle kik ülkelerinin iran nükleer görüşmelerinden duyduğu rahatsızlık. daha temelde ise yakın geçmişteki gözlemleri ile amerika’nın bölgesel dizaynlarına yönelik güvensizlikleri var. amerika’nın irak’ı işgali ile başlayan, obama’nın suriye’deki kırmızı çizgisini hızla buharlaştırmasına varan bir dizi gelişme, sünni arap ülkelerini rahatsız eden sonuçlar üretti. kik ülkelerinde genel hava iran ile anlaşmanın yapıldığı yönünde ve amerika ile ilişkilerinin bunu engelleyememesine kızgınlar. sonuçta iran üzerinde izolasyon ve yaptırımlar kalkacak. nükleer silaha sahip olmak için zaman kazanması dışında, irak, yemen, suriye ve lübnan’da daha güçlü bir iran ile karşı karşıya kalacaklar.

obama’nın davetine iki emir ve dört veliaht prens ülkelerini temsil için katıldılar. en çok spekülasyon suud kralı selman’ın gelmemesi üzerine yapıldı. bahreyn kralı'nın da selman’ın etkisi ile gelmediği kanaati hâkim. bu durum suud snopluğu olarak niteleniyor ve suud-amerikan ilişkilerinin sorgulanması gerektiği söyleniyor. körfez'in “yüksek siyasetinden” uzak duran umman kralı sağlık sebepleri ile katılamadı. sağlık engeli birleşik arap emirlikleri için de geçerli. katar emiri hamad al tani için zirveye katılmak yükselen profili ile bağımsız tavır ve amerika ile ilişkilere verilen önemin göstergesi. kuveyt’in temsili ise irak işgalinden amerika’nın müdahalesi ile kurtulmalarından bu yana işbaşında olan al sabah ailesinin göz ardı edemeyeceği bir durum.

obama, körfez'deki sünni müttefiklerine iran nükleer anlaşmasını bölge güvenliğine hizmet edecek bir proje olarak sunmaya çalışıyor. ancak kik ülkelerinin şüpheleri böyle bir garanti ile izale edilecek gibi gözükmüyor.

by Bülent Aras

obama’nın zirvenin hemen ardından bir arap kanalına verdiği mülakatta katılımı yeterli gördüğü anlaşılıyor. ancak "veliaht prensler ile bir toplantıya değdi mi?" sorusu önümüzdeki dönemde karşısında duracaktır. obama’nın güçlü liderlerle ve meydan okumalar ile sıkça yüzleştiği unutulmamalı. zirvenin gerçekleşmesi ve mesajını iletebilmesi amerikan yönetimi açısından şimdilik yeterli gözüküyor. obama, körfez'deki sünni müttefiklerine iran nükleer anlaşmasını bölge güvenliğine hizmet edecek bir proje olarak sunmaya çalışıyor. ancak kik ülkelerinin şüpheleri böyle bir garanti ile izale edilecek gibi gözükmüyor. obama’nın ilk on yıllık bir perspektifle teyit-kontrol mekanizması ile nükleer programın izleneceği garantisi beklenenin çok gerisinde. öte yandan obama, kik ülkeleri ile işbirliğinin iran’ı hedef almayacağı ya da marjinalleştirme hedefi taşımadığını ifade etti.

kik ülkeleri açısından ve özellikle asıl aktör suudi arabistan’ın perspektifinden iran’ı amerika’nın öngördüğü yapıcı çizgiye çekmek mümkün değil. suudi kralı selman bütün kredibilitesini yemen’de iran’a bir ders vermek için ortaya koymuş durumda. obama’nın suriye’de kimyasal silahlar konusunda kırmızı çizgi vaadini tutmaması ve müdahaleye isteksiz tavrı, bu konuda sabrının sonunda olan suud yönetiminin hoşlanmadığı bir diğer durum. iran-suudi arabistan rekabetinde, iran amerika’ya verdiği tavizler ile nükleer anlaşmasıyla pozisyon alırken, suudi arabistan obama yönetiminden istediği desteği alamamaktadır. suud liderliğindeki yemen koalisyonu ve arap ligi’ne bağlı ordu düşüncesi kendi başına sorunları ile ilgilenme ihtiyacının sonucu.

obama’nın iran ile nükleer anlaşma büyüklüğünde kik ülkelerine bir vaadi olamayacağı zirvede ortaya çıktı. amerika’nın kik ile ilişkilerinin aslında formel bir çerçevesi yok. amerika tarafından bir güvenlik perspektifi sunulmayacağı ve resmî bir anlaşma imzalanmayacağı ortada. obama’nın 'yönetimin sözüne itibar edin' çağrısının nasıl bir karşılık bulduğu öngörülebilir. geçmişten bugüne aslında amerika’nın suudi arabistan ve körfez ile ilişkileri basitleştirilecek olursa gelişmelere göre washington’ın önceliklerine göre şekillendi. obama’nın zirvede ortaya koyduğu körfez satrancı bu çerçeveden bir sapma öngörmüyor.

obama’nın iran’ın doğrudan bir saldırısı karşısında körfez ülkelerinin yanında olacağı garantisinin, iran’ın mücadeleyi bölgesel uzantıları ile yürütmesi yüzünden tesirli değil. amerika’nın körfez tarafından suriye’de sağlanan muhalefet desteği ile ilgili çekince ve itirazları olduğu biliniyor. obama’nın körfez ve yakın bölgelerdeki amerikan askerî varlığı, radar sistemleri ve hızlı müdahale imkânlarından bahsetmesi körfez güvenliği açısından kısmi bir rahatlama sağlayabilir. diğer taraftan amerika’nın bir bölgesel mezhep mücadelesine taraf olmayacağı ve bu sebeple bir müdahalenin söz konusu olmayacağı açık. bu anlamda beklentiyi düşürerek kik içinde askerî işbirliği, istihbarat, füze savunma sistemleri gibi konularda daha iyi koordinasyon çağrısı yapmakta. zirve sonuç itibarıyla amerika’nın geçmişe göre daha seçici davranacağı ve güvenlikte koordinasyon-işbirliğinden öteye gitmeyeceği, bölgenin sorunlarını kendi kuracağı mekanizmalar ile çözmesinin gerekeceği bir dönemi işaret etmekte.

zirve sonrası kik ülkeleri iran travması ile yollarına devam edecek gözüküyorlar. öte yandan daiş (işid) radikalizmi ve yayılmacılığı gündemlerinin diğer önemli bir sorunu. uluslararası koalisyona rağmen kaydedeğer bir mevzi kazanılamadı daiş'e karşı. tırmanan sünni radikalizmi ve ilişkili gerilimler sorunlar yumağında üst sıraya aday. hepsinden önemlisi ise hemen hepsinin yüzleşmekten kaçtığı toplumsal talepler, özgürlük isteği, göçmenlerin sorunları gibi ciddi boyutlardaki iç huzursuzluklar. kik liderleri sonuç itibarıyla hayati bir tehdit olarak gördükleri iran, şii yayılmacılığı vs. konularda amerika’dan bir garanti alamadılar. obama’nın körfez’deki satranç oyunu istemedikleri şekilde iran-kik dengesini hedefliyor. kik liderlerinin elinde kalan ise otoriter yönetimlerini korumak için, iyi yönetişim taleplerini erteleme ve bölgesel rekabet bahanesi sağlayan bir iran tehdidi. sanırım görülebilir vadede ellerinden gelenin en iyisi bu olacak.

prof. dr. bülent aras, sabancı üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümü'nde öğretim üyesi ve aynı kuruma bağlı istanbul politikalar merkezi'nde çatışma çözümü ve arabuluculuk projesi koordinatörü. aras aynı zamanda washington merkezli bir düşünce kuruluşu olan wilson center bünyesinde kıdemli üye.

twitter'dan takip edin: @arasbulent

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera'nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bülent Aras

sabancı üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümü'nde öğretim üyesi ve aynı kuruma bağlı istanbul politikalar merkezi'nde çatışma çözümü ve arabuluculuk projesi koordinatörü. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;