Görüş

Ortadoğu'nun eğitim açığını kapatmak

Ortadoğu gençliğinin eğitim sorunu, en az aşırılık yanlısı gruplarla mücadele kadar küresel dış siyasetin odağında yer almayı hak eden, stratejik bir mesele olarak ele alınmalı. Bölge, sadece kılıçlarla değil, kalemlerle de silahlandırılmalı.

Mısır, Dünya Ekonomik Forumu'nun küresel rekabetçilikle ilgili son raporunda temel eğitim kalitesi açısından 140 ülke arasında 139. sırada yer alıyor. [Fotoğraf: Reuters-Arşiv]

mısır'ın başkenti kahire'de, 2011'deki ayaklanmaların merkez üssü tahrir meydanı'nın 96 km kuzeyinde, öğrencilerin "hapishane" adını verdikleri bir ortaokul bulunuyor. köhne sınıflarıyla biçimsiz beton bir kutuyu andıran okul, eskilikten ve bakımsızlıktan harap durumda. nil deltası'nın bu sakin köyünde yaşayan bir öğretmen, saçma sapan bir espri yaparak okulu morga benzetiyor. işin kaybetme korkusuyla adını vermek istemeyen öğretmen, "burada asla bir devrim görmedik. umudumuz artık büyük ölçüde öldü… yok edildi," diyor.

ortadoğu ve kuzey afrika'da devam eden çatışmalar, 13 milyondan fazla çocuğun eğitimden mahrum kalmasına neden oluyor.

mısır'daki devlet okullarının kötü vaziyeti, ülkedeki devrimin halkı nasıl yüzüstü bıraktığının kritik bir göstergesi. yabancı gözlemciler, hüsnü mübarek rejimine karşı çıkan halk ayaklanmasını diktatörlüğe karşı bir demokrasi mücadelesi olarak görürken, yeniden iktidara gelen generaller, yaşananları, radikal islam tarafından rehin alınan laiklik adına bir savaş olarak resmetti. oysa bu, insanlık onuru için, sıradan vatandaşların daha iyi bir hayata kavuşması için bir ayaklanmaydı.

ancak eğitim olmazsa böyle bir umut da yok. üstelik bu sadece mısır için değil, tüm ortadoğu için geçerli. birleşmiş milletler verilerine göre, ortadoğu ve kuzey afrika'da devam eden çatışmalar, 13 milyondan fazla çocuğun eğitimden mahrum kalmasına neden oluyor. fakat bu sorun, gençlerin sistematik olarak ihmal edildiği, savaşın pençesindeki suriye ve yemen gibi ülkelerle sınırlı değil. mısır ve ürdün gibi nispeten istikrarlı sayılabilecek ülkelerde de sıkıntılar yaygın.

yetersiz eğitim, bölgedeki işsizlik krizi ile de yakın ilişki içinde. uluslararası çalışma örgütü'ne göre, 2014'te ortadoğu gençlerde işsizlik oranı bakımından dünyada başı çekiyordu. eldeki veriler, bölgede kadınların yüzde 46'sının, erkeklerinse yüzde 24'ünün işsiz olduğunu gösteriyordu.

ortadoğu ve “uzatmalı gençlik”

kötü eğitim koşulları ve genç nüfusta yüksek işsizlik oranının yarattığı bu olumsuz ortam yüzünden milyonlarca genç adeta arafta kalmış durumda. amerikan üniversitesi öğretim üyesi diane singerman, bu duruma "waithood" (uzatmalı gençlik) adını veriyor. singerman'ın bulduğu bu terim, gençlerin evlenebilecek maddi düzeye gelene kadar sabretmeleri gereken uzatmalı bir yeniyetmelik dönemini tabir ediyor. keza bölgede bir kişinin cinsel hayatının olabilmesi şöyle dursun, toplum tarafından tanınmasının kurumsal ve kültürel yolu evlilikten geçiyor.

fakat ne yazık ki hükümetler ve uluslararası kurumlar, eğitim ve işsizliğe siyasi ya da güvenlikle ilgili bir konu olarak değil, bir kalkınma meselesi olarak yaklaşıyor. abd, mısır'a yılda 1,3 milyar dolar askeri yardımda bulunurken (ki bu rakam, israil'e yapılan yardım miktarının arkasından ikinci sırada), sivil proje ve programlara sadece 250 milyon dolar ayırıyor.

askeri yardım taraftarları, sina'da el kaide bağlantılı gruplar ve işid ile mücadele edebilmek ve amerika'nın mısırlı generaller nezdindeki nüfuzunu korumak açısından silah sistemlerinin gerekli olduğunu öne sürüyor. ancak mısırlı gençlerin umudu ve fırsatı olmadığı müddetçe, güvenlik yardımı da basit bir yara bandından öte fayda sağlamıyor. uzun vadeli güvenlik, hükümetin yeterli kamusal mal ve hizmetleri sağlama iradesine bağlı bir şey.

mesela abd ve uluslararası para fonu, mısır'a yapılacak askeri ve finansal yardımı, eğitim alanında doğru adımlar atılması şartına bağlasa, mısır dünya sıralamasındaki performansını iyileştirebilir. dünya ekonomik forumu'nun küresel rekabetçilikle ilgili son raporunda mısır, temel eğitim kalitesi açısından 140 ülke arasında 139. sırada yer aldı.

özel derse duyulan ihtiyacın ve özel ders maliyetlerinin azaltılması gibi diğer değişiklikler de sıradan mısırlıların hayatında önemli fark yaratacaktır. kahire'nin en yoksul semtlerinden biri olan manşiyat nasır'da gençler, thanaweya amma (genel halk sınavı) olarak bilinen lise bitirme ve üniversite giriş sınavına hazırlanıyor. 18 yaşındaki eşref halil de onlardan biri. sınavdan alacakları puanlar, herkesin imrendiği bir üniversiteye mi gireceklerini, yoksa sosyal hareketliliğin neredeyse sıfır olduğu bir ülkede ikinci sınıf bir vatandaş olarak mı yaşayacaklarını belirleyecek.

mısır'da özel ders çıkmazı

zenginlerin oturduğu bir sitede bahçıvanlık yapan halil, işe gitmek için minibüse binerken bize "aslında işlerin devrimden beri daha kötü olduğunu" söylüyor. sınav için özel ders almak isteyen genç, ders parası biriktirmek için çalışıyor. aslına bakılırsa, özel ders, mısır'da fiili eğitim sistemi haline gelmiş durumda.

kimi öğretmenler, özel dersten kâr etmek için sınıfta dersi asgari içerikle anlattıklarını yazılmamak kaydıyla itiraf ediyor. tahminlere göre, mısırlı aileler, çocuklarının okulda aldığı zayıf eğitimi telafi edebilmek için özel derse 1 milyar dolardan fazla para harcıyor. özel ders maliyeti, çoğu ailenin gelirinin neredeyse dörtte birine denk.

abd ve uluslararası para fonu, mısır'a yapılacak askeri ve finansal yardımı, eğitim alanında doğru adımlar atılması şartına bağlasa, mısır dünya sıralamasındaki performansını iyileştirebilir.

ortadoğu ve kuzey afrika ülkelerinin istikrar ve refahında ciddi menfaati olan abd ve avrupalı hükümetler, müstakil yatırımcılardan oluşan bir konsorsiyuma öncülük edip destek verebilir.

birkaç yıl önce, mısırlı yatırımcı ahmed alfi, nafham (arapça "anlıyoruz") adıyla sanal bir sınıf projesi başlattı. ülkede özel derse olan bağımlılığı azaltma amacı taşıyan web tabanlı bu girişim, kullanıcılara kitle kaynaklı eğitim videoları sunuyor. şu anda 500 bin kullanıcıya ulaşan sistem, suriye müfredatına uygun olarak hazırlanan videolarla, ülkenin okula gidemeyen mülteci gençlerinin yüzde 50'sine hizmet veriliyor.

fakat alfi, dışarıdan finansman bulmanın zorluğundan yakınıyor ki bu sorundan muzdarip olan bir tek o da değil. geçtiğimiz nisan ayında birleşik arap emirlikleri vatandaşı milyarder abdülaziz el gurair, arap dünyasının en büyük eğitim fonunu kurarak, bölgede bu alanda gerekli hizmeti alamayan gençler için 1,14 milyar dolar bağışta bulundu. abdulla el gurair eğitim vakfı ceo'su maysa jalbout'a göre, bu fonla önümüzdeki 10 yıllık süreçte 15 bin ortadoğulu öğrenciye burs verilmesi hedefleniyor. eylül ayından başlamak üzere, öğrencilere bölgenin en iyi dört üniversitesinde eğitim görebilmeleri için maddi yardım yapılacak. burslar, ilerleyen dönemlerde uluslararası üniversiteleri de kapsayacak.

ancak münferit girişimler yeterli değil. "çabaların sistemli ve kurumsal olması gerekiyor. tek bir fon bu sorunları çözemez. … bu konuda herkese görev düşüyor," diyor jalbout. bunun için de ortadoğu gençliğinin eğitim sorunu, en az aşırılık yanlısı gruplarla mücadele kadar küresel dış siyasetin odağında yer almayı hak eden, stratejik bir mesele olarak ele alınmalı. bölge, sadece kılıçlarla değil, kalemlerle de silahlandırılmalı.

anne-marie slaughter, washinton merkezli düşünce kuruluşu new america'nın yönetim kurulu başkanı ve ceo'su, princeton üniversitesi'nde siyaset ve uluslararası ilişkiler profesörü. 2009-2011 yılları arasında abd dışişleri bakanlığı'nda politika planlama direktörü olarak görev yaptı. unfinished business: women men work family isimli bir kitabı bulunuyor.

twitter'dan takip edin: @slaughteram

lauren bohn, groundtruth project isimli kâr amacı gütmeyen medya kuruluşunun bağımsız editörü ve dış politikada kadın aktör sayısını artırmayı hedefleyen foreign policy interrupted adlı girişimin eş kurucusu.

twitter'dan takip edin: @laurenbohn

bu makalenin ilk nüshası project syndicate tarafından yayımlanmıştır 

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Anne-Marie Slaughter

washinton merkezli düşünce kuruluşu new america'nın yönetim kurulu başkanı ve ceo'su, princeton üniversitesi'nde siyaset ve uluslararası ilişkiler profesörü. 2009-2011 yılları arasında abd dışişleri bakanlığı'nda politika planlama direktörü olarak görev yaptı. Devamını oku

Lauren Bohn

groundtruth project isimli kâr amacı gütmeyen medya kuruluşunun bağımsız editörü ve dış politikada kadın aktör sayısını artırmayı hedefleyen foreign policy interrupted adlı girişimin eş kurucusu. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;