Görüş

Tartışılan şampiyon: Hamilton

Lewis, artık senede 50 milyon dolar civarında para kazanan bir dünya yıldızı. Dünyanın herhangi bir yerine kendi jetiyle uçtuktan sonra, en pahalı restoran veya en flaş gece kulübüne ünü ve/veya parasını kullanarak girebilecek bir adam. Serhan Acar 'pop star' Hamilton'ı yazdı.

Hamilton en gözde galaların başmüdavimlerinden biri artık [Getty Images]

yanlış anlamayın, lewis hamilton’ın kazandığı üçüncü dünya şampiyonluğunda, daha önce senna ve schumacher’in bazı şampiyonluklarındaki gibi sportif etik anlamında tartışılan herhangi bir olumsuzluk yok. ingiliz pilot, bu seneki şampiyonluğunu üstün bir performansla ve hak ederek kazandı. tartışılan nokta, hamilton’ın pist üstünde yaptıkları değil; pist dışında yaptığı veya yapmaması gereken şeyler…

hamilton’ın renkli özel hayatı…

hamilton 2015’te, çocukluğundan bu yana hayalini kurduğu üçüncü dünya şampiyonluğuna ulaştı ve idolü ayrton senna’nın başarısını yakaladı. aslında ingiliz pilot, bir yandan pist üstündeki başarılarını katlayarak sürdürürken, bir yandan da çok renkli, çok hızlı, çok konuşulan bir özel hayatı da yaşamayı ihmal etmiyor. belki klişe olacak ama, o artık pist dışında da hızlı bir hayat sürüyor. 

bilirsiniz, insanlar ünlüleri takip eder. sosyal medyayı da çok iyi kullanan lewis, twitter, facebook ve instagram’da en fazla takipçiye sahip olan f1 pilotu. hatta bazı paylaşımlarını, iyi bir sosyal medya pazarlamacısı olarak, adeta bazılarını gıcık etmek için yapıyor gibi. 

by Serhan Acar

lewis, artık senede 50 milyon dolar civarında para kazanan bir dünya yıldızı. dünyanın herhangi bir yerine kendi jetiyle uçtuktan sonra, en pahalı restoran veya en flaş gece kulübüne ünü ve/veya parasını kullanarak girebilecek bir adam.

mercedes pilotu, bahreyn ve ispanya yarışları arasındaki iki haftalık arada, 30 milyon dolar değerindeki jetiyle önce monako’ya uçtu, köpeğini yanına alıp londra’ya geçti bir ödül töreni için. devamında roma’da bir reklam, mallorca’da bir fotoğraf çekimine katıldı. sonrasında milano’ya dönüp mercedes’in bir etkinliğinde otomobil sürdü. iki gün sonra los angeles’ta arkadaşlarıyla beraber takılırken görüntülendi. ingiltere’ye döndü ve bir törene daha katıldı. sonra las vegas’ta önemli bir boks maçını en önden seyretti. new york’ta bir defileye katıldı; ingiltere’ye dönüp simülatörde ispanya yarışı için çalıştı ve sonra da barselona’ya uçtu. alman bild’in haberine göre bu iki hafta içinde, 45.000 km yol yaptı şampiyon pilot.

bu seyahat zincirinden sonra ispanya’da bu sene ilk kez rosberg’e mağlup olunca eleştirilen hamilton’ın, birkaç hafta sonra manhattan’da 30 milyon dolara bir rezidans alacağına dair haberler çıktı. avusturya yarışından sonra takım arkadaşı rosberg testlere katılırken, o kardashian kardeşlerle bir müzik festivalinde pozlar verdi. belçika yarışı öncesindeki yaz tatilinde, barbados’ta rihanna ile son derece samimi şekilde görüntülendi; hem de üstü çıplak, bir elinde kadeh, ağzında puro varken dans eder şekilde…

şampiyonluğu senenin bitimine üç yarış kala kazanan hamilton, brezilya yarışı öncesinde salı sabahı 03:00 sularında 2 milyon euro değerindeki otomobiliyle, monako’da, f1’in en yavaş virajlarından birisinde park halindeki üç otomobile çarptı. sonrasında ateşli bir hastalığa da yakalandığı için, sao paulo’ya normalden bir gün geç geldi. son zamanlarda, şampiyonluktan sonra çok fazla parti yaptığını ve içtiğini, yorgun olduğunu itiraf etti. 

geçtiğimiz senelerde avustralya yarışı arefesinde, pist çıkışında seyircilere şov yaparken ‘tehlikeli otomobil sürdüğü için’ para cezası alan hamilton; motosikletiyle geldiği yarışlarda fanlar için lastik yakmayı da ihmal etmiyor.

zor bir çocukluktan süper starlığa…

hamilton’ın yaşadığı jet sosyete hayatını yorumlayabilmek için, belki en doğru yol onun çocukluğunu incelemek olabilir. londra’nın 50 km kadar kuzeyindeki stevenage kasabasında doğdu ve büyüdü. iki yaşındayken anne ve babası ayrılan siyahi sporcu, imkanları sınırlı ve maaşlı bir çalışan olan babasının, ancak bazı senelerde üç farklı işte aynı anda çalışabilmesi ile karting yapabildi. hamilton, zor geçen çocukluk yıllarında, hep kendinden daha zengin, daha fazla imkana sahip sporculara karşı mücadele etti. bunun en güzel örneği de, şu anda aynı takımda yarıştığı çocukluk arkadaşı nico rosberg.

nico, 1982 f1 dünya şampiyonu keke rosberg’in oğlu. dolayısıyla hem isim, hem de imkan bakımından, hamilton’dan çok daha avantajlı şekilde başladı sporculuk hayatına. hatta çocukken, bazı yaz tatillerinde rosberg’lerin yatında misafir oldu lewis.

imkan farkı, ikilinin eğitimlerine de yansıdı. nico almanca, fransızca, italyanca ve ingilizce’yi anadili gibi konuşurken, hamilton yabancı dil bilmiyor. bir bakıma lewis’in, hayata tutunması ve bir şeyler olabilmesi için yaptığı sporda başarılı olmaktan başka şansı yoktu; tıpkı zor bir çocukluk geçirdikten sonra diğer sporlarda başarılı olan başka büyük sporcular gibi.

nitekim ingiliz pilot geçen sene ‘ben çok da güzel bir yer olmayan stevenage’de babamın kanepesinde büyüdüm. rosberg ise monako’da jetler, yatlar ve otellerde büyüdü.  dolayısıyla ben dünya şampiyonluğu için daha açım; şampiyonluğu kazanmak için başarıya en aç pilot olmalısınız’  diyecekti.

21. yüzyılda adeta büyük otomobil fabrikalarının kurumsal iletişim sorumluları gibi davranmak durumunda olan f1 pilotlarının çoğunun aksine, hamilton istediği hayatı yaşamayı tercih ediyor ve bu durumdan da çok memnun.

hamilton’ın yaptıklarını şaşırtıcı kılan bir nokta, tüm bunları, kurumsal kimliğinde her zaman ciddiyeti ve resmiyeti ile öne çıkan mercedes’in f1 takımında yarışırken yapması. takım patronu toto wolff’e bu konu sene içinde defalarca soruldu; o da her seferinde ‘pist üstündeki performansını etkilemediği müddetçe lewis’in özel hayatına karışmıyoruz’ diye cevapladı.

Hamilton uzun yıllar pop star Nicole Scherzinger ile beraber oldu.

pop star hamilton…

takımdan bu icazeti alan hamilton, adeta bir pop yıldızı gibi yaşıyor ve bu durum 1950’lerin efsanevi ingiliz yarışçısı sör stirling moss’un da dikkatini çekmiş durumda. moss bir röportajında ‘hamilton, yarış pilotundan daha çok bir pop yıldızı gibi. eskiden yarışçıydı, şimdi bir süper yıldız haline geldi. biz ingilizlerin alışık olduğu bir şey değil bu’ dedi.  öte yandan hayatı filmlere konu olan 1976’nın dünya şampiyonu james hunt’ın, hamilton’dan daha da çılgın ve kontrolsüz yaşamın ardından, 45 yaşında ve beş parasız olarak aramızdan ayrıldığını unutmamak lazım.

bir de kendisine soralım…

peki tüm bu yorum ve eleştirilere, bu sene şampiyonluğu ilan ettikten sonraki üç yarışta da, nico rosberg’in gerisinde kalan  hamilton ne diyor?  ‘kimseyi memnun etmek zorunda değilim. görünüşüm ve kıyafetlerimle gurur duyuyorum. kendimi olmak istediğim gibi ifade edebilmek bana güç veriyor ve her zamankinden daha iyi otomobil sürmemi sağlıyor. kendime olan güvenim arttı; çünkü mutluyum. aslında hala her gün dua ediyor ve pazar günleri mümkünse kiliseye gidiyorum.

günde sadece beş saat uyku bana yetiyor. seneler içinde enerjimi dengeli kullanmayı öğrendim. ayrıca aktif spor sonrası yaşantım için magic johnson, michael jordan ve david beckham gibi yıldızları örnek alıp kendime spor sonrası bir iş kanalı açıyorum.’

bilirsiniz, insanlar ünlüleri takip eder. sosyal medyayı da çok iyi kullanan lewis, twitter, facebook ve instagram’da en fazla takipçiye sahip olan f1 pilotu. hatta bazı paylaşımlarını, iyi bir sosyal medya pazarlamacısı olarak, adeta bazılarını gıcık etmek için yapıyor gibi. hamilton bir yandan gittikçe ünlenerek, sporu takip etmeyen insanların bile f1’e ilgi duymasını da sağlıyor.

hamilton, lewis hamilton…

hamilton, belki de üstündeki baskıyı, rosberg gibi organik sebze yetiştirmek yerine bu şekilde yaşayarak boşaltıyor. eski muhafazakar ingiliz şampiyonlar onu takdir etmese de;  özellikle 20 yaş altı ingiliz gençliği onu ve tarzını seviyor. işçi sınıfından bir ailenin çocuğu iken britanya’nın en çok para kazanan sporcusuna dönüşen hamilton, özetle pek çok insanın hayali olan ‘james bond’ tarzı bir yaşamı sürüyor: dünyanın en hızlı otomobilleri ile yarışıyor (hem de bu işi çok iyi yaparak), milyon euroluk otomobiller kullanıyor; villaya, yata, jete, motora istediği her türlü pahalı oyuncağa sahip; güzel ve ünlü kadınlarla beraber oluyor, aktörler ya da jay z ve rihanna gibi ünlülerle takılıyor. sonuçta çok parası olan, çok tanınan ve 30 yaşında bekar bir erkekten bahsediyoruz.

bir taraftan tüm bunları günümüzün kurumsal spor dünyasında yapması da cesaret istiyor aslında. hamilton’ın kurumsal bir robot olmak yerine kendi tarzıyla yaşaması, farklı bir portre çizmesi de iyi bir şey olabilir. belki de, insanların yaşaması gerektiğini düşündüğü gibi değil kendi istediği gibi yaşama çabası alkışlanmalı… üstelik tüm bunları yaparken dünya şampiyonu olmayı da başardı… siz olsanız, daha başka ne isterdiniz. 

formula 1 spikeri serhan acar, 1979 yılında bursa'da doğdu. itü elektrik mühendisliği bölümü'nden mezun. 2000-2013 yılları arasında türkiye otomobil sporları federasyonu’nda çalıştı. formula 1 türkiye grand prix’inde yedi sene boyunca direktör yardımcılığı görevini yürüttü. 2005 yılından bu yana sırasıyla cnn türk, trt, smart spor, tivibu spor ve lig tv kanallarındaki formula 1 yayınlarında spikerlik ve yorumculuk yaptı. ayrıca son iki yıldır lamp 83 aydınlatma’da satış grup müdürlüğü görevini yürütüyor.

twitter'dan takip edin: @serhanacar

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Serhan Acar

formula 1 spikeri serhan acar, 1979 yılında bursa'da doğdu. istanbul teknik üniversitesi elektrik mühendisliği bölümü'nden mezun. 2000-2013 yılları arasında türkiye otomobil sporları federasyonu’nda çalıştı. formula 1 türkiye grand prix’inde yedi sene boyunca direktör yardımcılığı görevini yürüttü. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;