Görüş

Yemen'deki Husi hamlesi Körfez'i sıkıştırdı

Husilerin devlet organlarını ele geçirmeleri, o kurumlarda bir şeyler yapmalarına imkan vermeyecek. Çünkü şiddet hareketleri, bir ülkeyi inşa edemez. Taliban'ın Afganistan'da ve Şebab'ın Somali'de yaptıklarından daha fazlasını yapamayacaklar.

Yemen'in başkenti Sana'yı ele geçiren Husilerin ülkeye düzen getirmeleri çok zor görünüyor. [Fotoğraf: EPA]

yemen cumhurbaşkanı abdurabbu mansur hadi, kendi dönemini savaşlarla açmak istemedi. ancak selefi ali abdullah salih'in 30 yıllık iktidarında akan kan, hadi'nin 3 yıllık iktidarında aktı. üstelik hadi'nin savaşlardan uzak durması, etik (ahlak kurallarına bağlı) liderin erdemliliğinden dem vuran klasik yaklaşımdan kaynaklanmıyor. italyan düşünür niccolo machiavelli, 'prens' adlı meşhur eserinde bu yaklaşımı yıkarak, "etkili lider, etik liderden ve korkulan lider, sevilen liderden daha önemlidir." demişti.

(şia'nın zeydiyye koluna mensup) husiler ile el kaide örgütünün, yemen'deki yıkımın ana unsurları oldukları doğru. fakat kaos zamanında genellikle şu sorulur: "cumhurbaşkanı'nın karizması, etkinliği ve bu karizmadaki devlet heybeti nerede?"

yemen'de tüm zıtlıklar aynı anda yaşanıp aynı cümlede yer alıyor. husi hareketi, müttefiklerini satmakta tereddüt etmedi ve sevgili dostu ahmed bin mübarek'in yeni hükümetin başbakanlığına atanmasına karşı çıktı. imran kentini ele geçirip ordunun silahlarını yağmalamasına imkan tanıyan ve başkentin düşmesinde onunla işbirliği yapan hadi'yi "piyon" olarak gördü. kaldı ki husiler, daha önce de müttefiklerini satmışlardı. husi hareketi sözcüsü muhammed bin selam, sana'nın düşmesinden önce oradaki büyükelçiler, bakanlar, üst düzey yetkililer, askerler ve emniyet mensuplarıyla kurdukları işbirliğini ortaya koymuştu.

husiler müttefiklerini satmakta tereddüt etmediler, sevgili dostları ahmed bin mübarek'in başbakanlığa atanmasına karşı çıktılar ve kendileriyle işbirliği yapan hadi'yi 'piyon' olarak gördüler.

by Arif Ebu Hatim

hadi ile tahran ilişkisinin içyüzü

hadi ile husilerin ittifakı, yemen cumhurbaşkanı ve iran islam cumhuriyeti arasında, umman sultanlığı'nın gözetiminde yapılan anlaşma doğrultusunda gerçekleşti. hadi, 25-26 mart 2014'te kuveyt'te düzenlenen 25. arap birliği zirvesi'nde umman dışişleri bakanı yusuf bin alavi ile bir araya geldi. alavi, iran'ın etkin bölgesel rolünden ve tahran-sana yakınlaşmasının yemen'in istikrarına muhtemel katkısından bahsetmeye başladı. kışkırtıcı bir yanıt veren hadi ise iran'ın hileleri, silahlı grupları desteklemesi ve yemen'in istikrarının sarsılmasındaki rolüne değindi. hadi eleştiriyi uzatınca yanındaki kişi, "iran'a yönelik dozunu hafiflet." dercesine onun bileğini sıktı. hadi mesajı aldı ve alavi'ye, "iran ile bir yakınlaşma olacaksa, bu ancak umman üzerinden gerçekleşebilir." dedi.

hadi-alavi görüşmesinin akabinde sana ile maskat arasında gizli temaslar kuruldu. hadi, ulusal güvenlik teşkilatı başkanı ali ahmedi'yi tahran'a gönderdi. ziyaretlerin sonucu, yemen'deki ihvancı (müslüman kardeşler eğilimli) reform partisi ve onun müttefiki general ali muhsin ahmer'e öldürücü bir darbe vurulması kararıydı. reform partisi'ni, sivil siyasi projesini kaybetmesine yol açacak türde bir iç savaşa çekmek amacıyla husilerin sana'ya girmesine onay verilmesi de kararlaştırıldı.

hadi'nin hesaplarında; reform partisi'nin tasfiyesiyle oluşacak siyasi ortamda ön plana çıkmak, iktidarda yegane söz sahibi olmak ve oynadıkları rolün karşılığında husilere bazı bakanlıklar vermek vardı. fakat husiler sana'ya girdiklerinde, savaşacak kimse bulamadılar. askeri kampları yağmaladılar, ağır silahları aldılar ve devletin sivil, askeri, mali kurumlarını ele geçirdiler. karar mercileri dahi onların rahmetine kaldı.

başkentin düşmesi ve oynanan tiyatro

hadi, gayet bilinçsizce davranıp temmuz 2014'te petrol ürünlerindeki devlet desteğini kaldırdı. sokakların öfkesini iyi kullanan husiler, bu zalim kararı protesto ettiler ve sana'yı almaya karar verdiler.  dünya bankası yetkilisi mirza hasan, hadi'nin yakıt fiyatlarını, sonradan anlaşılan oranın üstüne çıkardığını açıkladı. yemen cumhurbaşkanı, adeta husilerin başkente yürümesi için mazeret yaratmıştı. 21 eylül 2014 günü sana düştü ve şehrin silahlı milislerce yönetildiği yeni bir durum dayatıldı. şimdilerde ülkede halk komiteleri, asayiş ve maliye dahil günlük hayatın tüm işlerini yürütüyor. idari memur konumuna düşen hadi, cumhurbaşkanlığı mührünü taşımayı sürdürüyor ama onun mührünü ve adını husiler kullanıyor.

cumhurbaşkanı hadi, 27 eylül 2014 gecesi, polis akademisinin ertesi günkü mezuniyet töreninde yapacağı konuşma metnini hazırlıyordu. ama aniden konuşmayı, yemen parlamento başkanı'nın yapacağı açıklandı. ulaştığım bilgilere göre, hadi'nin törene gelmeme sebebi, ona yapılan tehdit karışımı tavsiyelerdi. husiler, törenin düzenleneceği binanın giriş ve çıkışlarına silahlı adamlar koymuşlardı. bu da hadi'nin, içeride kuşatılması halinde, hayati tehlike yaşaması anlamına geliyordu. aynı tavsiyeler hadi'yi, cumhurbaşkanlığı sarayı'nı çevreleyen surların dışındaki camide bayram namazı kılmaktan alıkoymuştu.

hadi'nin 21 eylül sonrasındaki konumu ile o tarihten önceki konumu farklı. husilerin nazarında yemen cumhurbaşkanı, iki sebepten ötürü meşruiyeti olmayan bir memur:

i) hadi'nin cumhurbaşkanlığı, körfez işbirliği konseyi (kik) girişiminde geçtiği üzere, 21 şubat 2012'de son buldu. (o tarihte düzenlenen seçimlere hadi, tek aday olarak katılmıştı).

ii) husiler, hadi'nin her şeyini elinden alan askeri bir darbe yaptılar. ulusal güvenlik teşkilatı başkanı ahmedi, kuveyt'te yayımlanan siyase gazetesine verdiği demeçte, bunu doğruladı, husilerin tüm devlet kurumlarını ele geçirmelerinden bir saat sonra imzalanan barış ve ortaklık anlaşmasının da darbeye meşruiyet kazandırdığını belirtti.

körfez girişiminin bitişi

cumhurbaşkanı hadi'nin, kendi meşruiyetini yok etmesi gibi bazı körfez ülkeleri de yemen'de kendi nüfuzlarını zarara uğrattılar. bunu da ihvancı reform partisi'ni vurmak için iran'ın müttefiki husileri, barış ve ortaklık anlaşmasını okumadan desteklemek suretiyle yaptılar. zira bm yemen özel temsilcisi cemal bin ömer'in ustaca hazırladığı, önsözünde kik girişimi ve yürütme araçlarına işaret eden ve her şeyi kaldıran anlaşma, ülkede yeni bir dönemi inşa edip meşrulaştırıyor.

bu tavır, husilerin sözcüsüne açıkça "körfez girişimi, bir daha dönmemek üzere geride kalmıştır." dedirtti ve yemen'de iran'a bağımlı yeni bir dönem başlattı. husi sözcü, birleşik arap emirlikleri (bae) ve umman'da, üst düzey siyasi aktörlerle anlaşmaları reddetti.

darbe sonrası varılan mutabakatın önemli maddelerinden biri de husilerin ellerindeki ağır silahları (sana'yı almalarına yardımcı olan) cumhuriyet muhafızları'na teslim etmeleri ve (eski cumhurbaşkanı'nın oğlu) tuğgeneral ahmet bin ali abdullah salih'in siyaset vitrinine çıkarılmasına zemin hazırlanmasıydı. ama husilerin her şeyi kontrol altına almaları, körfez başkentlerini kızdırdı ve bölgenin güvenliği tehlikeye girdi. 

körfez ülkelerinin yemen'i gerçekten iran egemenliğinden kurtarma niyeti olduğunu düşünmüyorum; bunu isteselerdi çoktan yaparlardı. yemen ordusuna ait mühimmatın yüzde 30'unu ellerinde tutan husilerin hâlâ zayıf oldukları tek nokta, hava gücü. kanımca ülkenin batısına doğru ilerleyişlerinin amacı da hudeyde limanı'nı almaktan çok hadi'nin hudeyde'deki hava üssüne taşıdığı 16 savaş uçağının peşine düşmek.

husilerin devletin kademelerini ele geçirmeleri, o kurumlarda bir şeyler yapmalarına imkan vermeyecek. şiddet hareketleri, ülkeyi inşa edemez. taliban'ın afganistan'da ve şebab'ın somali'de yaptıklarından daha fazlasını yapamayacaklar. bu tür yapılar sadece şiddet uygular, intikam alır ve güvenliksiz ortamlar oluşturur. bunu da hukukla değil, silahın gücüyle yapar. sonra da kaybolup gider.

güneyliler hadi'yi kötülüklerin kaynağı olarak görüyorlar. şubat 2011 devrimi ile beraber hadi gizlice devrim güçlerine katıldı ve yardımcılığını yaptığı salih'in devrilmesine katkı sağladı. aradan 2 yıl geçince bu kez karşı devrime katıldı ve 2011 devrimi yönetimini devirdi.

by Arif Ebu Hatim

beklenen parçalanma

husilerin, müttefikleri liberal bin mübarek'in başbakanlığına karşı çıkmaları üzerine bu şahıs, ihvan'a düşmanlığını açıkça ortaya koydu. daha önce abd büyükelçiliği ve avrupa birliği heyetine, şubat 2011 devrimi'nin liderleriyle alakalı raporlar sunmuştu. husilerin lideriyle görüşmek için gizlice sada kentine gitmiş ama sonuç alamamıştı. husilerin lideri, bin mübarek'in hem ona hem de hadi ve amerikan büyükelçisi'ne çalıştığını biliyor, sanki şöyle demek istiyordu: "bana, kendim için seçeceğim veya en azından abd büyükelçiliği'ne yakın olmayan bir adam getirin."

yemen'i endişeli günler bekliyor. savunma bakanı'nın, güney'deki askeri kampları ziyareti, bu endişeleri artırdı. ayrılıkçı güney hareketi ve halk komiteleri, sana'nın basılması ve milislerin eline düşmesi sonrası daha fazla motive oldu ve her iki hareket de şimdilerde askeri kamplara saldırıp tek taraflı bağımsızlık ilan etmek istiyor. o eğilimlerin hayata geçmesi, hadi ve savunma bakanı'nın, güney'i kontrol etmek için bu olayları tertipledikleri anlamını taşıyor.

bu umudun (yani hadi'nin güney'i kontrol altına alma umudunun) gerçekleşmesi, birçok sebepten dolayı imkansız. güney'i yönetmek isteyen kutupların sayısı çok fazla. hadramevtlilerin ayrılıkçı eğilimleri kök salmış vaziyette. belki şartlar, kendi kültürleri ve dilleriyle övünen mehrileri de tetikleyebilir. güneyliler, hadi'yi kötülüklerin kaynağı olarak görüyorlar. hadi, ocak 1986 katliamı'nın ortağıydı ve sonrasında sana'ya kaçmıştı. güney'de büyük sıkıntılara yol açan 1994 savaşı'nda da sana rejiminin ortağıydı.

şubat 2011 devrimi ile beraber hadi, gizlice devrim güçlerine katıldı ve yardımcılığını yaptığı salih'in devrilmesine katkı sağladı. aradan 2 yıl geçince, eylül 2014'te, bu kez karşı devrime dahil olarak 2011 devrimi yönetimini devirdi. şimdi yemen ve yemenlileri emrivakiyle karşı karşıya bırakmak istiyor. yemen'in silahlı güçleri, güney hareketi ve halk komiteleri'nin kontrol altına alacağı güney ile ülkenin bütünlüğünü umursamayan husilerin elindeki kuzey arasında dağılmış durumda.

yemen devletinin önündeki ihtimaller

yeni hükümeti kurma görevi, yemen'in bm temsilcisi halid mahfuz baha'ya verildi. hükümetin kurulması, krizin bitmesinin garantisi değil. ve aşağıdaki senaryolardan birinin yaşanması da gayet muhtemel:

1) husiler, hadi'yi devirebilir ve iktidarın asker veya sivil bir konseye teslim edilmesini dayatabilirler. ardından cumhurbaşkanlığı makamını sembolik olarak dolduracak bir isim için seçim tertip edilir. husilerin lideri abdulmelik husi de devrimin dini lideri olur.

2) bakanlıkların dağılımındaki aslan payını husilerin alacağı bir hükümetin kurulmasına onay verilebilir. bu hükümeti, doğrudan husilerden isimler değil de onlara çalışan şahıslar yönetir. 

3) husiler, parasız bakanlıklara bel bağlamayı bırakıp (ulusal güvenlik teşkilatı, yolsuzlukla mücadele kurumu, merkezi kontrol ve sorgulama kurumu gibi) organları ele geçirmeye çalışabilirler. bunları kontrol eden, her türlü bilgiye sahip olur. devleti yönetenleri ve etkin siyasetçileri (mali ve/veya ahlaki yolsuzluklarını kullanarak) aşağılayabilir. 

arif ebu hatim, yemenli gazeteci ve yazar. sana üniversitesi iletişim fakültesi'nden mezun oldu. aynı üniversite yüksek lisansını tamamladı. yemen'in çeşitli gazetelerinde muhabirlik ve editörlük yaptı. halen yemen haber ajansı'nda editör olarak görev yapıyor. 

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir. 

Arif Ebu Hatim

yemenli gazeteci ve yazar. sana üniversitesi iletişim fakültesi'nden mezun oldu. aynı üniversite yüksek lisansını tamamladı. yemen'in çeşitli gazetelerinde muhabirlik ve editörlük yaptı. halen yemen haber ajansı'nda editör olarak görev yapıyor.  Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;