Görüş

Yeni güvenlik reformu: Sokağın şiddeti demokratik aklımızı esir almamalı

Reform paketi ve kolluk güçlerine verilen yeni yetkiler, 6-7 Ekim olaylarının geniş toplum kesimlerinde yarattığı ciddi güvenlik endişeleri ile hükümetin müzakere sürecinde hissetmeye başladığı ihanet duygusunun doğrudan bir sonucu olarak okunabilir. Bu anlamda getirilmeye çalışılan güvenlik reformunun toplumsal meşruiyeti ve siyasi-psikolojik temeli vardır.

Güvenlik paketinde polise önleyici mahiyette şüphelileri 24 saatliğine gözaltına alma yetkisi tanınıyor. [Fotoğraf: AA]

hükümet, 6-7 ekim olayları olarak tarihe geçmesi muhtemel kanlı sokak eylemlerinde 40 kadar kişinin ölmesi ve yüz milyonlarca liralık maddi hasarın ortaya çıkması sonrasında benzer olayların tekrarlanmasını önlemek için bir dizi tedbir alacağını açıkladı. bazı düzenlemeler hâkimler ve savcılar kanunu’nda yapılacak değişiklikler çerçevesinde hemen uygulamaya geçirilmesi için tbmm’ye sevk edilirken, daha kapsamlı önlemlerin yapılacak bir dizi istişare toplantıları ve ayrıntılı çalışmadan sonra ayrı bir “güvenlik paketi” aracılığıyla hayata geçirileceği belirtiliyor. yasa tasarısının tam metni henüz kamuoyuyla paylaşılmasa da, başbakan ahmet davutoğlu’nun adalet ve kalkınma partisi’nin (ak parti) haftalık grup toplantısında yaptığı konuşmaya dayanarak genel hatlarıyla paketin içeriği hakkında yorum yapmak mümkündür.

öncelikle belirtmek gerekir ki, toplumsal hafızasındaki darbeler, idamlar, işkenceler ve ağır baskıların henüz silinmediği bir ülkede, güvenlik tedbirlerini artırmaya öncelik veren bir paketin özgürlüğe duyarlı bazı kesimlerde tepki ve hassasiyet yaratması kaçınılmazdır. hatta demokratik konsolidasyonunu yeni yeni tamamlamaya çalışan türkiye gibi geçiş sürecindeki uluslarda bu tür refleksler sağlık göstergesi olarak da okunabilir. özgürlük ve demokrasi bilincinin pekişmesi ve güvenlik-özgürlük dengesinin korunması açısından bu tür tartışmalar son derece olumludur ve siyasal aktörleri ve kanun yapıcıları rasyonel ve makul olmaya zorlar. zira demokratik toplumlarda siyaset, kamuoyu ve medya önünde yapılır; politikalar da kamusal tartışma zemininde bir müzakere ve ikna sürecinde üretilir.

türkiye’nin sınırlarının dışında yakın çevresindeki güvenlik tehditleri giderek artmakta ve çeşitlenmektedir. dahası, bu tehditlerin türkiye’deki iç siyaseti ve toplumsal barışı da etkileyecek izdüşümleri vardır.

by Birol Akgün

paketin gerekçesi

hükümeti yargı, iletişimin denetimi ve kolluk güçlerinin yetkilerinin yeniden düzenlenmesi konusunda adım atmaya iten nedenler nelerdir? öncelikle, hükümet açık biçimde şunu görüyor: türkiye’nin sınırlarının dışında yakın çevresindeki güvenlik tehditleri giderek artmakta ve çeşitlenmektedir. dahası, bu tehditlerin türkiye’deki iç siyaseti ve toplumsal barışı da etkileyecek izdüşümleri vardır. türkiye, irak şam islam devleti (işid) gibi dünyanın en merhametsiz örgütü ile sınır komşusudur ve uluslararası toplum tarafından bu terör örgütüne karşı ön cephede savaşmaya zorlanmaktadır. türkiye nato üyesi bir ülke olarak, abd öncülüğündeki müttefiklerle birlikte hareket etmektedir ve bu nedenle de koalisyonun diğer üyeleri gibi kendi sınırları içinde işid saldırılarına maruz kalabilir. nitekim türkiye, 1 mart (2003) tezkeresini reddetmesine rağmen, irak işgali sırasında batılı ülkelerle işbirliği yaptığı için 2003’te istanbul’da el kaide kaynaklı bir dizi terör saldırısına maruz kalmıştır. bugünkü tehdit o günlerden daha az değildir.

ikincisi türkiye uzun yıllardır mücadele ettiği pkk terör örgütüyle bir barış ve müzakere süreci yürütmesine rağmen, bu örgüt henüz silah bırakmış değildir. özellikle örgütün kandil kanadı açıkça çatışmalara yeniden başlama tehdidinde bulunmaktadır. en son kobani olayları dolayısıyla başta diyarbakır olmak üzere türkiye’nin pek çok şehrinde yaşanan kıyam, kıyım ve yağmalama olayları pkk terör tehdidinin ciddi boyutlara ulaştığını göstermektedir. bingöl emniyet müdürü ve ekibine yönelik saldırı, tehdidin ciddiyetini ortaya koymaktadır. üstelik bu kez çatışma sosyal alana yayılma riski de taşımaktadır. zira pkk bir yandan kendi dışındaki diğer kürt gruplara (örneğin hüda-par) saldırırken, diğer yandan bayrak yakma ve işyerlerini yağmalama yoluyla türk milliyetçilerini tahrik etme stratejisi izlemektedir.

KARŞI GÖRÜŞ: İç güvenlik paketi ve otoriterleşme [Mehmet Karlı]

paket ne getiriyor?

dolayısıyla hükümet, alacağı ek güvenlik tedbirleri vasıtasıyla ülke içinden ve dışından kaynaklanan tehlikelerle mücadelede daha etkin ve proaktif bir güvenlik siyaseti izlemek istemektedir. nitekim davutoğlu’nun açıkladığı paketin, ana unsurları itibarıyla özgürlüklerden geriye gidişi değil; kolluk güçlerinin kamu düzenini sağlama hususunda etkinliğini artıracak bazı ek tedbirler ile bu yetkilerin güçlü bir siyasi denetim mekanizmasıyla kontrol edilmesini içerdiği söylenebilir. bu cümleden olmak üzere, iç güvenlik reformu öncelikle bürokratik prosedürleri azaltarak vatandaşların işlemlerini hızlandıracak bazı idari reformları ve jandarma üzerindeki sivil denetimi artırmayı amaçlamaktadır.

tartışma yaratan maddeler konusunda ise iddia edildiği gibi endişe yaratacak alman modeli değil, avrupa birliği (ab) standartlarının minimum sınırlarının esas alındığı anlaşılıyor. bu çerçevede, polise önleyici mahiyette şüphelileri 24 saatliğine gözaltına alma ve bunun savcılık kararıyla 48 saate kadar uzatılması yetkisi tanınıyor. gösterilerde molotof kokteyli patlayıcı madde olarak kabul edilip yasaklanıyor. tahrip edilen kamu malı veya özel mülkiyetin bedelinin faillerden alınması ilkesi getiriliyor. gösterilere yüzleri maske ile kapatılarak katılınması yasaklanıyor. vatandaşların üstleri ile ev ve işyerlerinde arama yapılması için “makul şüphe” yeterli sayılıyor; şüphenin somut olguya dayanması ilkesi kaldırılıyor. kolluk güçlerine güvenlik adına verilen bu yeni yetkiler ise kurulacak olan bir gözetim komisyonunca denetlenmesi ilkesi getirilmesi öngörülüyor.

pakette özgürlük güvenlik denklemi

başbakan davutoğlu’nun yeni paketi bir güvenlik paketi olarak değil de reform adımı olarak nitelemesi, özgürlüklerden geri adım atılmayacağının altını çizmesi ve ab ülkeleri standartları ile hukuk devletinin evrensel ilkelerinden taviz vermeyeceklerini vurgulaması bu konuda duyarlı iç ve dış kamuoyunun tatmini açısından oldukça önemlidir ve kaygıları önemli yatıştıracaktır.

davutoğlu’nun açıkladığı paketin, ana unsurları itibarıyla özgürlüklerden geriye gidişi değil; kolluk güçlerinin kamu düzenini sağlama hususunda etkinliğini artıracak bazı ek tedbirler ile bu yetkilerin güçlü bir siyasi denetim mekanizmasıyla kontrol edilmesini içerdiği söylenebilir.

by Birol Akgün

şurası kesindir ki, 11 eylül sonrasında batılı demokrasiler güvenlik kaygılarıyla özgürlükleri kısıtlayan düzenlemeler yaparken, kendi vatandaşlarının hak ve özgürlüklerini reformlar yoluyla sürekli genişleten ve son on yılda sessiz bir demokratikleşme devrimine imza atan türkiye’de, yeni düzenlemelerin abd’deki patriot act (yurtseverlik yasası) benzeri bir güvenlik paketi olarak görülmesi son derece yanlış olur. kanaatimizce reform paketi ve kolluk güçlerine verilen yeni yetkiler, 6-7 ekim olaylarının geniş toplum kesimlerinde yarattığı ciddi güvenlik endişeleri ile hükümetin müzakere sürecinde hissetmeye başladığı ihanet duygusunun doğrudan bir sonucu olarak okunabilir. bu anlamda getirilmeye çalışılan güvenlik reformunun toplumsal meşruiyeti ve siyasi-psikolojik temeli vardır.

polise “makul şüpheye” dayalı arama tedbirini de, 1 milyonu aşkın suriyeli göçmenin sınırlarımız içinde ve her bir şehrimizde serbestçe yaşadığı bir ortamda ve binlerce turist görünümlü yabancının farklı amaçlarla (işid’e veya pyd’ye katılmak gibi) ülkemize geldiği bir siyasi atmosferde herhalde doğal karşılamak gerekir. telefon ve diğer iletişim araçlarının dinlenmesi tedbirlerine “devletin güvenliğine karşı suçlar” ile “anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar” maddelerinin eklenmesi de, hükümetin kamu güvenliğine yönelik tehdit olarak tanımladığı ve cumhurbaşkanı tayyip erdoğan'ın milli güvenlik kurulu kararına dönüştürüleceğini ifade ettiği devlet içindeki illegal yapılanmalarla etkin mücadele stratejisi çerçevesinde düşünülmelidir.

sonuç olarak, hükümetin içeride ve dışarıda artan güvenlik tehditleriyle etkin mücadele ve vatandaşların hak ve özgürlüklerini daha iyi koruma adına yeni tedbir paketi hazırlaması siyaseten anlaşılabilir bir durumdur. ancak burada iki şeye dikkat edilmelidir. birincisi, yapılacak düzenlemelerin yöntem olarak mutlaka ilgili toplumsal ve siyasi aktörlerle tartışılarak yapılması ve içerik olarak ise tedbirlerin algılanan tehditlerle mütenasip olmasıdır. ikincisi ise, yapılacak düzenlemelerin içeriğinin türkiye’nin de üyesi olmaya çalıştığı avrupa demokrasi ailesinin normları, değerleri ve gelenekleri ile uyumlu olmasıdır. bu konuda özellikle aihm’in içtihatları yol gösterici olabilir. aksi halde bazı çevrelerce, gezi olaylarından bu yana dış dünyada hükümet ve türkiye aleyhine sürdürülmekte olan otoriterleşme iddialarına delil olarak kullanılabilir ve haksız biçimde ulusal imajımıza zarar görebilir. sokağın şiddetinin siyasal aklımızı meflûç etmesine ve demokrasi ve özgürlük gündemimizi esir almasına izin vermemeliyiz.

prof. dr. birol akgün, stratejik düşünce enstitüsü (sde) başkanı ve konya necmettin erbakan üniversitesi öğretim üyesi. ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi kamu yönetimi bölümü'nden mezun oldu. yüksek lisans ve doktorasını case western üniversitesi'nde (abd) tamamladı. kaleme aldığı kitaplarından bazıları: 'türkiye'de seçmen davranışı, partiler sistemi ve siyasal güven' (nobel yayınları, 2006), '11 eylül sonrasında dünya, abd ve türkiye' (tablet kitabevi, 2006), 'amerikan başkanlığı: cumhuriyetten imparatorluğa' (orion yayınları, 2008, şaban tanıyıcı ile birlikte).

twitter'dan takip edin: @birol_akgun

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera'nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Birol Akgün

stratejik düşünce enstitüsü (sde) başkanı ve yıldırım beyazıt üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi öğretim üyesi. ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi kamu yönetimi bölümü'nden mezun oldu. yüksek lisans ve doktorasını case western üniversitesi'nde (abd) tamamladı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;