Görüş

Yunanistan'ın Rusya kartı

Bugün Yunanistan, birkaç yıl öncesine göre çok daha zor durumda. Avrupa ve IMF ise ciddi ekonomik hasara ve toplumsal acılara neden olan başarısız programda ısrarlı. Bu koşullar altında Yunanistan'daki sol hükümetin Rusya'ya yaklaşmasına şaşırmamak gerek.

Putin, Tsipras'la görüşmesinin ardından "Yunanistan'ın mali yardım talebi olmadı. Ancak çok yönlü ekonomik projeler üzerinde durduk" dedi. [Fotoğraf: AA]

yunanistan başbakanı alexis tsipras'ın bu hafta rusya devlet başkanı vladimir putin ile görüşmek üzere moskova'ya gitmesi, yunan hükümetinin gerçek niyetinin ne olduğuna dair çılgın spekülasyonları da beraberinde getirdi.

tsipras'ın ziyareti, yunanistan ile avrupa arasındaki kurtarma görüşmelerinin son derece kritik bir dönemecine denk geldi.

yunanistan yine iflasın eşiğinde, fakat euro bölgesi'ndeki ortakları, hükümetin daha fazla yardım alabilmesi için tasarruf programına ve neoliberal yapısal reformlara sadık kalması gerektiği konusunda ısrar ediyor.

yunan liderin putin ile görüşmelerden ne elde etmeyi umduğunu kestirmek zor olsa da, rusya'ya yönelik bu yaklaşım, ülkesinin stratejik menfaatlerine yeni bir yön verme yönünde samimi bir girişim ve euro bölgesi ortakları karşısında duyduğu derin hayal kırıklığının bir yansıması olabilir. ve tsipras bunda haksız da sayılmaz.

ab ve imf'nin uyguladığı finansal kurtarma planları, gelişmiş bir batı ülkesinde ekonomik ve sosyal anlamda benzeri görüşmemiş bir felakete yol açtı.

by C. J. Polychroniou

ekonomik ve sosyal felaket

avrupa birliği ve uluslararası para fonu'nun (imf) uyguladığı finansal kurtarma planları, gelişmiş ve üstelik barış koşullarında yaşamakta olan bir batı ülkesinde ekonomik ve sosyal anlamda benzeri görüşmemiş bir felakete yol açtı.

yunanistan'ın gayrisafi yurtiçi hasılası (gsyih) 2010 yılında yüzde 20 oranında gerilerken, kamu borcunun gsyih'ye oranı yüzde 176'ya yükseldi; işsizlik oranı ise yüzde 25 seviyesini aştı. ülkede her üç kişiden biri yoksulluk sınırına yakın ya da bu sınırın altında yaşar hâle geldi.

yunanistan'ın euro bölgesi ortaklarının ve batı medyasının büyük bölümünün bu dramatik duruma ilişkin genel açıklaması, yunan yetkililerin yapısal reformları hayata geçirmekte yavaş davrandıkları yönünde. ayrıca yunan halkının tembel olduğuna dair bir imaları da söz konusu.

ancak gerçek hikâye öyle değil. öncelikle, özel sektör emek piyasası genelinde, piyasanın esnekliğinin artırılması, maaş ve ücretlerin ciddi şekilde düşürülmesi gibi önemli reform politikaları eksiksiz şekilde uygulamaya koyuldu.

ikincisi, 2009 yılından bu yana kamu sektöründeki çalışan sayısında yüzde 30'dan fazla kesintiye gidildi, maaşlar da yüzde 28-35 oranında düşürüldü.

üçüncü olarak, kamunun eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmet bütçelerinde 2010 yılından bu yana öyle büyük kesintiler yapıldı ki yunanistan artık bu yüzden başarısız bir devlet sayılabilir.

dördüncüsü, devlete ait varlıkların çoğu özelleştirildi. bazı havalimanları gibi halen kamunun mülkiyetinde olanların da ülkenin başlıca kredi verenlerinin baskıları nedeniyle yakında özelleştirilmesi muhtemel.

son olarak, yunanistan'ın içinde bulunduğu talihsiz durumla ilgili anlatılan hikâyenin ne denli yanlış ve kültürel açıdan önyargılı olduğunun en büyük kanıtı da şu: yapılan önemli araştırmaların hepsi yunanların diğer avrupa halklarına göre daha çok çalıştığını gösteriyor.

'aşırı tasarruf'

ilginçtir, yunanistan ekonomisinin niçin böyle alt üst durumda olduğu sorusunun en net yanıtını, alman başbakanlık ekonomi danışmanları konseyi üyesi peter borfinger bir süre önce bir alman radyosuna verdiği mülakatta verdi: "aşırı tasarruf".

aslına bakılırsa, 2014 yılının kasım ayı sonlarına doğru özel bir akşam yemeğinde görüştüğüm borfinger, yunanistan'ın mayıs 2010'da kriz patlak verdiğinde euro'dan çıkması gerektiğini, zira kendisinin kurtarma planının ülke ekonomisi ve halkı üzerinde yaratacağı yıkıcı etkileri o zamandan gördüğünü söylemişti.

imf de tasarruf tedbirlerinin yunan ekonomisi üzerindeki negatif etkilerinin hafife alındığını geçmişte pek çok kereler itiraf etti, ancak kurtarma planının denetiminden sorumlu imf yetkilileri buna rağmen ülkeye aynı ölümcül ilacı vermeyi sürdürdü.

bugün yunanistan, birkaç yıl öncesine kıyasla kat kat daha zor durumda. likidite tamamen bitti; borç krizi kamu sektörü ile sınırlı olmaktan çıkıp, özel sektöre de yayıldı.

yeni syriza hükümeti, iki ay önce iktidara geldiğinden bu yana kemer sıkmanın olumsuz etkilerden çok yakınsa da, euro bölgesi ortaklarını durumun ekonomik ve ahlâki yönleri konusunda ikna edemedi.

işin aslı, avrupa da, imf de ciddi bir ekonomik hasara ve tarifsiz toplumsal acılara neden olan başarısız bir programın devamında ısrarlı.

euro bölgesi'nin tartışmasız efendisi olan almanya da yunanistan'ın borçlarının silinmesinin söz konusu edilmesine karşı. oysa bunu yaparken, ikinci dünya savaşı sonrasında ekonomik anlamda toparlamasını 1953 londra anlaşması kapsamında borçlarının büyük bölümünün silinmesine borçlu olduğunu unutuyor.

almanya ayrıca yunanistan'ın savaş tazminatları konusundaki taleplerine de karşı çıkıyor. yunanistan'a ne savaş sırasında nazi almanyasına vermek zorunda bırakıldığı yüz milyonlarca reichsmark için, ne de işgal döneminde alman kuvvetlerinin yunan halkına uyguladığı zulümlere karşılık tazminat ödendi.

bu koşullar altında yunanistan'daki sol hükümetin rusya'ya yaklaşmasına şaşırmamak gerek.

yunan başbakan, putin ile görüşmeleri sırasında moskova'dan doğrudan ekonomik yardım isteyebilir de, istemeyebilir de. fakat enerji alanı başta olmak üzere iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri pekiştirmeye çalışacağı kesin.

yunanistan-rusya görüşmeleri iki ülke arasında kazançlı bir işbirliğine dönüşürse, ab, rusya'yı kontrol altında tutmakta zorlanacak ve hatta belki de birleşik avrupa hedefi yolunda önemli bir siyasi ortağını kaybedecektir.

by C. J. Polychroniou

paralel finans sistemi

diğer taraftan, yunan hükümeti likidite eksikliğini bertaraf etmek ve büyümeyi desteklemek için paralel bir finans sistemini (yani "çifte para birimini") hayata geçirmekte de tereddüt etmemeli.

ve sonuçta yunanistan'ın euro bölgesi ortaklarını bir ülkenin vatandaşlarının toplumsal refahının, kredi verenler karşısındaki her türlü yükümlülükten daha öncelikli bir konu olduğuna ikna etme yönündeki tüm bu çabalar başarısız olursa, atina'nın önünde kalan tek seçenek euro'dan çıkmak olabilir. 

dolayısıyla yeni yunan hükümeti her ne kadar euro'da kalmak istediğini ifade etse de, rusya ile yaşanan yakınlaşmanın, ülkeyi euro bölgesi'nde belirsiz bir geleceğin bekliyor olduğu yönündeki tahminlerin bir neticesi olması da gayet mümkün.

rusya ile tercihli ticaret anlaşması yapılması ve belki de ülkeden bir miktar doğrudan finansal yardım alınması, zor durumdaki yunan ekonomisine destek olacağı gibi, atina'nın euro bölgesi ortaklarını da doğrudan moskova'nın kollarına itiliyormuş gibi görünen bu ab ülkesine karşı daha esnek bir yaklaşım benimsemeye mecbur bırakabilir. 

rusya'nın ise bir ab ülkesini yanına çekebilmek için, mali açıdan zor durumdaki yunanistan'a elinden gelen her türlü yardımı yapmaya (karar verme sürecinde işin finansal maliyetlerini ve faydalarını öncelik meselesi hâline getirmeden) hazır olması muhtemel.

yunanistan, ab'nin rusya'ya yönelik yaptırımlarına katılmadığını zaten söylüyor ve yaptırımların veto edilmesi için bir tek ab üyesinin oyu yeterli.

özetle, yunanistan-rusya görüşmeleri iki ülke arasında kazançlı bir işbirliğine dönüşürse, ab, rusya'yı kontrol altında tutmakta zorlanacak ve hatta belki de birleşik avrupa hedefi yolunda önemli bir siyasi ortağını kaybedecektir.

c. j. polychroniou, bard college'a bağlı levy ekonomi enstitüsü'nde araştırma görevlisi ve truthout.org sitesi yazarı.

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

C. J. Polychroniou

C. J. Polychroniou

c. j. polychroniou, bard college'a bağlı levy ekonomi enstitüsü'nde araştırma görevlisi ve truthout.org sitesi yazarı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;