Haber analiz
Ebu Bekir, Ömer ve Osman devri olayları
Hz. Ömer döneminde İslam medeniyetini şekillendiren kurumların çoğunun temelleri atıldı; Hz. Osman dönemi ise mezhepsel ayrışmanın zemini oluşturan tartışmalara sahne oldu.
hz. ebu bekir'in 632'de halife seçilmesiyle başlayan ve hz. ali'nin 661'de öldürülmesiyle sona eren hulefayı râşidin (raşit halifeler) dönemi, islam tarihinde nevi şahsına münhasır bir zaman dilimidir. islam peygamberinin yokluğunda müslümanların liderliğini üstlenen dört halife'nin (hz. ebu bekir, hz. ömer, hz. osman ve hz. ali) seçimle göreve gelmeleri, bu dönemin başat özelliğidir.
hilafetin resmen ilga edildiği 20. yüzyılın ilk yıllarına kadar geçen süre zarfında, halifenin seçim yoluyla belirlenmesi durumu bir daha gerçekleşmemiş; hz. ali'den sonra hilafet, fiilen babadan oğula geçen bir makama dönüşmüştür.
hulefayı râşidin dönemi'nin bir diğer özelliği, ileride şia (şiilik) ve ehl-i sünnet (sünnilik) şeklinde iki ana hat üzerinden ilerleyecek mezhepsel ayrışmaya zemin hazırlayan olaylara sahne olmasından kaynaklanmaktadır.
hz. ebu bekir ve sancılı geçiş (632-634)
islam peygamberinin yakın arkadaşı ve aynı zamanda kayınpederi olan hz. ebu bekir, yaklaşık iki buçuk yıl süren hilafetinin başlangıcında zekat ve öşür gibi kuran-ı kerim kaynaklı vergileri vermek istemeyen bazı arap kabilelerinin isyanları ve yalancı peygamberler ile uğraşmak zorunda kaldı.
söz konusu isyanları kontrol altına almayı başaran hz. ebu bekir, arabistan yarımadası’nın siyasi birliğini tahkim etti. ilk halife, kuzeye doğru sevk ettiği orduların muhtelif savaşları sonunda filistin ve suriye’de başarılar kazandı.
islam toplumu hz. ebu bekir’in halifeliği sırasında daha çok fetih hareketleri ve savaşlarla meşgul olduğu için, bazı fıkhi anlaşmazlıklar dışında, toplumu ayrıştırıcı boyutta ciddi ihtilaflar ortaya çıkmadı.
hz. ebu bekir’in 13/634 yılında vefat etmesi üzerine, onun vasiyetine uyan ümmet, ömer bin hattab’ı halife seçti.
hz. ömer ve genişleyen islam coğrafyası (634-644)
hz. ömer’in on yılı aşan hilafeti, islam toplumunun her açıdan gelişme ve genişleme kaydettiği bir dönemdi. hz. ebu bekir'in başlattığı fetih hareketlerini devam ettiren hz. ömer döneminde, iran’daki sasani devleti ortadan kaldırıldı, bizans’a ağır darbe vurularak suriye tamamen kontrol altına aldı ve mısır fethedildi. islam dünyasına katılan yeni topraklar üzerinde kûfe ve basra gibi (bugün irak sınırlarında yer alan) yeni şehirler kuruldu.
fetihlerde ele geçen ganimetlerdeki artışlar sayesinde iktisadi durum oldukça düzeldi. islam medeniyetini şekillendirecek toplumsal, siyasi, hukuki, mülki, askeri ve mali kurumların pek çoğu, hz. ömer’in hilafeti sırasında oluşturuldu.
hz. ömer’in fetihleri sonucunda müslümanlar, yönetimleri altına aldıkları yerlerde çok değişik kültür ve yapılarla karşılaştılar. zaman içinde toplumun değişik unsurlardan teşekkül etmeye başlaması ve homojen yapısını kaybetmesi, ileride çıkacak birçok ihtilafın zeminini hazırladı.
selefinin kısa süren halifeliği döneminde olduğu gibi, hz. ömer zamanında da müslümanlar arasında islam birliğini sarsacak türden önemli bir inanç ihtilafı görülmedi. 23/644’te azat edilmiş bir köle tarafından hançerle yaralanmasının ardından vefat eden hz. ömer, selefinin aksine, ölmeden önce halifelik için kimseyi aday göstermeyerek halife seçimini, oğlu abdullah’ı seçilmemek ama seçmek kaydıyla dahil ettiği, yedi kişilik bir şûraya bıraktı.
şûra, yoğun müzakerelerden sonra osman bin affan’ın halife olmasına karar verdi. halife seçiminde temel alınan ölçü, allah’ın kitabı ile peygamberinin sünnetine (davranış ve sözlerine) kesin olarak uymak ve daha önceki iki halifenin yolundan gitmekti. hz. ali bu şartlara gücü yettiğince uyacağını belirtmişken, hz. osman bunları mutlak olarak kabul ettiğini söyleyince şûra da halife olarak onu tercih etti. hz. ali ve mescitte bulunanların da ona biat etmesiyle hz. osman, islam toplumunun idaresini üstlenerek üçüncü halife oldu.
hz. osman ve ayrışmanın zemini (644-656)
hz. osman’ın hilafetinin bilhassa ilk yıllarında, fetih hareketleri sürdürüldü. iran içlerine seferler düzenlenerek bu ülke tamamen fethedildi; afganistan’daki bazı şehirler de ele geçirildi. kuzeye doğru yapılan fetihlerde güney kafkasya (güümüzdeki azerbaycan ve ermenistan) topraklarına kadar ulaşıldı; kuzey afrika’da tunus, afrika’nın orta kısımlarına doğru ise sudan civarındaki bölgeler hakimiyet altına alındı. fetihler sonucu elde edilen ganimetlerle toplum zenginleşirken lüks ve refah da ciddi bir artış gösterdi.
hz. osman’ın halifeliği, başarılı geçen bir sükûnet devri ile sonunda halifenin öldürülmesine varan bir karmaşa devri olarak yaklaşık altışar yıllık iki döneme ayrılır. ilk altı yıldaki rahatsızlıklar, müslümanları karşılıklı husumete yönlendiren bir probleme dönüşmemişti. lakin ikinci altı yılın başlarından itibaren yönetimden ciddi şikayetler baş gösterdi.
bu dönemde islam toplumunun kendi içindeki çatışmalarla zayıf düşmesi nedeniyle önce fetihler durdu, kısa süre sonra da müslümanlar birbirleriyle kıyasıya bir mücadeleye giriştiler. mevzu bahis mücadeleler, islamiyetteki mezhepsel ayrışmanın alt yapısını hazırladı.
kaynaklarda hz. osman aleyhine gelişen cereyanların nedeni olarak gösterilen unsurların başında, onun akrabalarına karşı aşırı düşkünlüğü, başta eyalet valilikleri olmak üzere önemli devlet görevlerini onlara vermesi gelir. hz. osman’ın tayinleriyle, devletin önemli kademeleri, çoğunun ehliyet ve liyakati tartışmalı olan ümeyyeoğulları (emevi) ailesinin eline geçmişti.
makamların bazen belirgin şekilde kötüye kullanılmasına rağmen, halifenin onlara beklenen sertlikte davranmayıp önemli miktarlarda ihsan ve bağışlarda bulunması, hz. muhammed’in mensup olduğu haşimoğulları (haşimi) ailesinde büyük rahatsızlığa yol açtı. artan hoşnutsuzluk, cahiliyye döneminden kalan haşimi-emevi rekabetini şiddetlendirdi.
gelişen hadiseler, emevilerin hz. osman ile birlikte ele geçirdikleri riyaseti tekrar bırakmamak için siyasi manevralara başvurduklarını ortaya koyar. nitekim kureyş kabilesinin iki büyük kolu arasındaki bu çatışma, diğer kabilelerce de hoş karşılamadı, kureyş’in kendileri üzerindeki tahakkümü olarak algılandı.
muhalefet, fetihlerle gelen ani zenginleşmenin ardından yaşanan ekonomik krizden en fazla etkilenen garnizon şehirlerinden kûfe, basra ve fustat’ta şikayetler daha da yoğunlaştı. bu şartlar altında 656 yılının hac mevsiminde mısır, kûfe ve basra’dan gelen sayıları 600-1000 civarındaki üç grup, mekke yerine medine’de konakladı ve halifenin evinin çevresinde mevzilendi.
isyancılar önce halifenin hatalarını itiraf ettiğini ve telafi etme sözü verdiğine ikna olsalar da anlaşma çok geçmeden bozuldu. ve hz. osman, 18 zilhicce 35/17 haziran 656 tarihinde, evinde kuran-ı kerim okurken içeriye giren birkaç mısırlı isyancı tarafından öldürüldü. halifenin evini ve beytülmali (devlet hazinesini) yağmalayan isyancılar, defnedilmesini de engellediler. hz. osman’ın cenazesi, akşam ile yatsı arasında gizlice defnedilebildi.
hz. osman’ın öldürülmesi, islam tarihinde gelişen en kritik hadiselerden biri, ilerde meydana gelecek ve ümmeti ayrıştıracak gelişmelerin de habercisiydi. isyancıların lider kadrosundaki bazı isimler, daha sonra haricilik hareketi bünyesinde yer alarak islamiyetteki ilk ekolleşme kabul edilen hariciyye mezhebini teşkil ettiler.
kaynaklar: islâm mezhepleri tarihi, ed. hasan onat, sönmez kutlu, grafiker y., ankara, 2012.
islam düşünce tarihinde mezhepler, m. saffet sarıkaya, rağbet y., istanbul, 2011.
başlangıçtan günümüze islam mezhepleri tarihi, mustafa öz, ensar y., istanbul, 2011.
mezhepler tarihi ve terimleri sözlüğü, mustafa öz, ensar y., istanbul, 2012.
mezhepler tarihi sözlüğü, cevad meşkûr, ankara okulu y., ankara, 2011.
Yorumlar