Haber analiz
Obama'nın taktiği: IŞİD'i çevrelemek
Ortadoğu’ya bir daha kara birliği göndermeme sözü veren Obama IŞİD’in bölgeye yönelik tehdidi büyüyünce bir mücadele taktiği oluşturdu. ‘İleride daha maliyetli operasyonlara girişmemek için’ şimdi ortaya konulan bu taktiğin ne kadar başarılı olacağı ise tartışma konusu.
Haberin Öne Çıkanları
Zaman kazanma çabası
Daha maliyetli operasyonlar
abd başkanı barack obama, işid'le mücadele stratejisinin amacını örgütü geriletip yok etmek olarak açıklasa da uzmanlara göre obama’nın açıkladığı taktik daha çok işid’i çevrelemeye yönelik ve başka bir çözüm bulununcaya kadar da zaman kazanma taktiği.
obama’nın stratejisi bölge ülkelerinin desteğini sağlamaya ve işid ile savaşan yerel grupları desteklemeye dayalı. obama’nın açıkladığı stratejiye göre, abd, işid’e yönelik hava saldırılarına devam edecek. işid’in mali kaynaklarını kesmeye ve yabancı savaşçıların işid’e katılmasına engel olmaya çalışacak.
türkiye ekonomi politikaları araştırma vakfı uzmanlarından dr. nihat ali özcan, abd’nin ortadoğu’ya askeri anlamda müdahale etme konusunda hevesli olmadığını hatırlattı. ama özcan’a göre, işid’in ürdün büyüklüğünde bir alanın kontrolünü ele geçirmesi abd’yi küresel sorumlulukları çerçevesinde müdahale etmeye mecbur bıraktı:
“abd, işid’in büyük bir istikrarsızlığa yol açacağını, bölgede sınırların değişebileceğini görüyor. bunu daha önce de görüyordu ama artık durum tahammül sınırlarını zorlamaya başladı. ortada iki tane çökmüş devlet var; irak ve suriye. çökmüş devletlerin olduğu yerde radikal yapılar ortaya çıkmaya devam eder, bu yapılar da ciddi tehdit oluşturur.”
al jazeera’ye konuşan özcan, işid’in bölgenin istikrarına karşı oluşturduğu tehdidin abd çıkarlarına da dokunmaya başladığına, bunun güvenlikle sınırlı olmadığına, örneğin işid varlığı nedeniyle irak’ta petrol üretiminin abd’nin istediği düzeyde gerçekleşmediğine dikkat çekti:
“böylesine küreselleşmiş bir dünyada fatura herkese çıkar. bütün bunların toplamı da abd’yi harekete geçmeye zorladı.”
daha sonra daha pahalı işlere mecbur kalmak
carnegie vakfı’nın kıdemli uzmanlarından prof. yezid sayigh de, abd’nin ortadoğu’daki uzun dönemli silahlı çatışmalara askeri anlamda müdahil olma konusunda hiç hevesli olmadığını söylüyor. sayigh, al jazeera’nin sorularını yanıtlarken, abd’nin işid’in oluşturduğu tehdit karşısında tavır değişikliğine gittiğini ama bunu sınırlı tutma hassasiyeti içinde olduğunu belirtti:
"başkan obama çok açık bir biçimde abd’nin daha sonra, daha zor ve daha maliyetli müdahalelerinden kaçınmak için şimdi daha aktif bir tavır takınması gerektiğini gördü. obama’nın yanıtının çapı dikkatlice ayarlanmaya çalışılmış. öyle ki, kesinlikle gerekli olan kaynak ve çabadan daha fazlasını harcamak istemiyor. bu nedenle de bu işe hevesli ortakların işin mümkün olduğu kadar büyük kısmını gerçekleştirmesi yaklaşımını benimsiyor."
sayigh’e göre, abd, işid ile mücadelesini baştan sınırlı tutmazsa, her geçen gün daha fazla kaynak aktarmak zorunda kalacağından, operasyonun kontrolsüz bir biçimde büyümek zorunda kalacağından endişe ediyor.
abd’nin olası girdabı
dışişleri bakanlığı eski müsteşarı özdem sanberk de bu durumu girdaba yakalanma endişesi olarak tanımlıyor: bir kez asker gönderince, daha fazla göndermek zorunda kalmak, bir kez kaynak ayırınca daha fazla ayırmak zorunda kalmak...
sanberk, abd’nin işid stratejisini değerlendirirken, “ortadoğu’dan askeri olarak çekileyim, siyasi olarak kalmaya devam edeyim ve gücümü çin ile rekabete yoğunlaştırayım” yönündeki abd politikasının gerçek hayata uymadığını ifade etti:
“obama’nın işid ile mücadele olarak ortaya koyduğu plan aslında günü kurtarmaya yönelik, zaman kazanmaya yönelik bir çaba. işid’i ortaya çıkartan politik sorunlara çözüm getirme çabası da taşımıyor.”
günü kurtarma çabası
al jazeera’de yayınlanan ‘inside syria’ programına katılan avrupa konseyi’nin kurduğu dış politika düşünce kuruluşunda kıdemli uzman olarak çalışan julien barnes de obama’nın ortaya koyduğu taktiğin zaman kazanma çabası olduğunu düşünüyor ve “bunun, abd’nin politikasında büyük bir değişiklik olduğuna ben ikna olmadım.” diyor:
“işid’i belli ölçülerde sınırlı bir alanda tutmayı amaçlayan ve belki bu arada bölgedeki dengelerin değişebileceğini, siyasette bazı açılımlarının oluşabileceğini uman bir tavır bu.”
Yorumlar