Arap Birliği
Arap Birliği'nde 'devrim' korkusu
Analistlere göre, Arap Birliği zirvesinde Suriye koltuğunun boş bırakılmasının iki anlamı var: Muhalefet tüm Suriyelileri temsil etmiyor, herhangi bir "devrimci" gruba devlet koltuğu teslim edilemez.
kuveyt’te yapılan 25. dönem arap birliği zirvesi'nde suriye’yi temsil eden koltuğun boş olması birçok görüş farklılıklarına neden oldu. görüş farklılıkları toplantı salonunda adeta soğuk rüzgârlar estirdi. hatta birliğe üye bazı ülkeler suriye koltuğunun muhaliflere verilmesi halinde birlikten çekilme tehdidinde bulundu. bu tehdit ve uyarılar suriye koltuğunun boş bırakılmasına neden oldu.
koltuğun boş bırakılması kararı, birlik içindeki derin anlaşmazlığa işaret ediyor.
taraflardan bazıları 2013’teki doha toplantısında suriye koltuğunun muhaliflere verilmesi kararına istinaden suriye muhalif ve devrimci güçler ulusal koalisyonu'nun (smdk) eylül 2014’te yapılacak olan arap birliği toplantılarına katılması davetinden memnun.
ancak istisnai bir davet olması nedeniyle birliğin hiçbir ülkesi açısından bir bağlayıcılığı yok.
sonuç bildirgesinde ayrıntılarıyla belirlenen karar, onaylayan ülkeyi (mısır) hiçbir yasal yükümlülük altında bırakmıyor ve smdk ile yürüteceği müzakerelerde sunacağı kolaylıklar ve ayrıcalıklarda da özgür bırakıyor.
bilindiği üzere doha'da yapılan 24'üncü arap birliği zirvesi'nde smdk'nın sonraki zirvelere çağrılması kararında çekimser kalan ülkeler cezayir, irak ve lübnan'dı.
büyük anlaşmazlık
analistlere göre, suriye koltuğu ile ilgili anlaşmazlık aslında daha derin bir krize işaret ediyor.
kuveytli siyasi analist hüseyin abdurrahman’a göre, koltuğun boş bırakılmasında kuveyt ısrar etti. koltuğun boş bırakılması iki mesaj içeriyor; birinci mesaj, söz konusu muhalefet tüm suriyelileri temsil etmiyor ve özel bir vizyona veya yol haritasına da sahip değil. ikinci mesaj ise arap birliği’nin kurucularından olan bir arap devletinin koltuğunun, herhangi bir devrimci gruba teslim edilmemesi kanaati. böylece başka ülkelerde olabilecek sorunlara da emsal teşkil etmemiş olur.
abdurrahman, “umman’ın yanı sıra lübnan, cezayir, irak, mısır ve kuveyt gibi ülkeler suriye koltuğunun muhaliflere verilmesine itirazda bulunmuştu ya da en azından koltuğun muhaliflere verilmesine destek vermemişti. ancak suudi arabistan, katar, bahreyn ve birleşik arap emirlikleri ise koltuğun muhaliflere verilmesini açıkça talep etmiş, birçok ülke de meseleye suskun kalmışlardı” diyor.
ortak harekete darbe
katar’da yayınlanan al arab gazetesi yazı işleri müdürü ve arap siyaseti uzmanı usame ucac’a göre suriye koltuğu ile ilgili anlaşmazlık, arap birliği açısından ortak hareket etme ülküsüne açık bir darbedir.
ucac, “arap birliği genel sekreteri nebil arabi, yasal anlamda birliğe üye olabilecek meşruiyete sahip olmayan silahlı bir muhalefetin veya olgunun suriye koltuğuna sahip olmasına şiddetle karşı çıkmıştı” diyor. ancak ucac’a göre, böyle bir durum arap birliği tüzüğünde bir değişiklik yapılmasına engel teşkil etmiyor.
zirveden suriye konusunda çelişkilerle dolu bir kararın çıktığına dikkat çeken ucac, bu bağlamda arap devletlerini üç gruba ayırıyor: irak ve cezayir gibi suriye rejimine destek veren ülkeler, aralarında mısır’ın da bulunduğu tereddütlü ülkeler ve katar ile suudi arabistan gibi rejime karşı muhaliflere açıktan destek veren ülkeler.
kuveyt enformasyon bakanı selman hamud sabah ise al jazeera tarafından kendisine suriye koltuğu ile ilgili yöneltilen soruya fazla bilgi vermeden “konu ile ilgili mutabakat sağlanmıştır” demekle yetindi.
doha’da yapılan zirvede suriye halkının "tek meşru" temsilcisi konumunda olan smdk, kuveyt zirvesinde suriye halkının "meşru" temsilcisine dönüştü.
kaynak: al jazeera
Yorumlar