irak türkmen cephesi (itc) başkanı erşed salihi, abd kongresi'nin, iraklı kürtlere ve sünnilere silah yardımı içeren kanun tasarısına ilişkin, "biz türkmenler olarak herkesten önce silah istiyoruz. bizim için bu silahın kaynağı önemli değil. yeter ki daeş ile mücadele edebilelim" dedi.

salihi, aa muhabirine yaptığı açıklamada, kürtlere ve sünnilere silah yardımını içerdiği için abd kongresi'nin söz konusu tasarısına karşı olmadıklarını vurgulayarak, "karardan kaygı duyuyoruz. zira kürt ve sünnilerin abd tarafından, şiilerin ise iran tarafından silahlandırılması durumunda türkmenlerin silahsız kalacağından endişeleniyoruz. türkmenlere kim ve kimin üzerinden silah yardımı yapılacak? irak'ın toprak bütünlüğünü savunmanın faturasını biz ödüyoruz" diye konuştu.

"daeş, kerkük'ün güneyine yeniden saldırabilir"

kerkük'e bağlı türkmen yerleşim yeri beşir'in hava desteği ve gönüllülerin ağır silaha sahip olmaması nedeniyle kurtarılamadığını dile getiren salihi, türkmen güçleriyle peşmergenin geri almak istediği bölgeyi kurtarma operasyonunda bağdat yönetimi ve koalisyon güçlerinin gereken desteği vermediğini söyledi.

erşed salihi, daeş'in kerkük'ün güney bölgesinden sadece 5 kilometre uzaklıkta bulunduğunu ve bu nedenle bölgenin hala tehdit altında olduğuna işaret ederek, terör örgütünün yeniden saldırabileceği uyarısında bulundu.

"türkiye gereken yardımı yapıyor"

musul'a bağlı telafer ilçesinin daeş kontrolünde bulunduğunu hatırlatan salihi, şöyle devam etti:

"telafer'de daeş terör örgütünün elinde bulunan esir türkmenler var. malha köyüne yakın 150 telaferli aile aylardır mahsur. peşmerge ne onların kürt bölgesine girmesine ne de bizim onları başka yere taşımamıza izin veriyor. ayrıca aldığımız bilgilere göre daeş'in elinde 200'e yakın türkmen kadın bulunuyor. bunların bir kısmı irak'ta bazıları da irak topraklarının dışında tutuluyor."

itc başkanı erşed salihi, "türkiye'nin türkmenlerin güvenlik durumunu ciddiye aldığını ve insani yardım konusunda gerekeni yaptığını" vurguladı.

"irak'ı parçalayan aşırıcılıktır"

"parçalanmaya zemin hazırlayan aşırıcı şii ve sünniler ile ihtilaflı bölgeler üzerinde ısrarcı olan bazı kürt gruplardır" diyen salihi, türkmenlerin başbakan haydar el-ibadi'den "razı olmadığını" ifade ederek, şunları kaydetti:

"ibadi'nin, türkmenlere yönelik politikası çok eksiktir. ibadi, bizi görmezden geliyor. geçmiş hükümetler döneminde bizim temsil hakkımız ve kazancımız daha fazlaydı. ibadi, topu bize atıyor fakat bunlar iyi niyet göstergesi değil. türkmenlerin teröre karşı silahlanması için defalarca resmi talebimizi iletmemize rağmen hiçbir yanıt alamadık. ibadi, ılımlı şii politikası uygulamak istiyor, fakat önüne engel çıkarılıyor. ilımlı şii ibadi'nin yanında ılımlı bir sünni politikacı meclis başkanı selim cuburi var. cuburi de uzlaşıya dayalı başarılı hükümet imajı için çalışıyor ancak onun da işini zora sokan aşırı sünniler var."

irak'taki terör saldırıları sonrası türkmenlerin silahlanmaya başladığını belirten salihi, türkmenlerin silahlarını kürtlere doğrultmayacağını ve iki halkın ortak düşmanının daeş olduğunu belirterek, "kollarımız incinirken kimse o kolumuzu burkmasın. kürt kardeşlerimiz ve kürt yönetimine diyoruz ki, bugünkü askeri gücünüz ve ekonominizle bizim insanımızı, coğrafyamızı ve kültürümüzü esir almayı düşünmeyin. ortak bir yaşam tarzı geliştirelim ve eskisi gibi bir arada yaşayalım" dedi.

kaynak: aa