2015 Genel Seçimi
Hüda- Par'dan 9 ilde bağımsız aday
Hüda-Par, Diyarbakır, Mardin, Batman, Şanlıurfa, Van, Bitlis, Bingöl, Şırnak ve Adana'da seçimlere bağımsız girecek adaylarını tanıttı.
hür dava partisi (hüda-par), hdp'nin türkiye'de seçimlere parti olarak gireceğini açıklamasından sonra doğu ve güneydoğu'da milletvekili genel seçimlerine dokuz ilde bağımsız adaylarla giriyor. hüda-par diyarbakır, bir düğün salonunda düzenlediği toplantıyla diyarbakır, mardin, batman, şanlıurfa, van, bitlis, bingöl, şırnak ve adana'da seçimlere bağımsız girecek milletvekili adaylarını tanıttı. diyarbakır'da yapıcıoğlu, batman'da aydın gök, bitlis'te cengiz karakaya, adana'da salih demir, şırnak'ta şehzade demir, van'da mehmet mehdi oğuz, şanlıurfa'da mehmet yavuz, bingöl'de sait şahin ve mardin'de mahmut kılınç'ın aday gösterileceği duyuruldu.
kuran-ı kerim okunması ve ardından adayların tek tek tanıtılıp öz geçmişlerinin okunmasından sonra söz alan hüda- par genel başkanı ve diyarbakır bağımsız milletvekili adayı zekeriye yapıcıoğlu, hükümet ve hdp'yi eleştirdi. türkiye'de ve bölgede bir çok sorun bulunduğunu ancak bölgede siyaset yapanların bu soruna hiç değinmediğini belirtti. yapıcıoğlu şunları söyledi:
"çözüm sürecinde kendi parti veya örgütsel çıkarlarına öncelik veriyorlar. memleketin meselesi nedir diye sorarsanız onlara göre 'öcalan'a özgürlük' bir başka mesele yok. neden? çünkü, 'öcalan özgürleşirse bütün kürtler özgürleşecek' diyorlar. fesuphanallah. bu memleketin gerçekten bundan başka sorunu yok mu? hükümet çözüm sürecini sadece kürtlerin silahı olanlarının elindeki silahı almak ve çatışmaları bitirmeye indirgedi. sorun sistemdir. eğer acilen yeni tamamen sivil insan merkezli ve özgürlükçü bir anayasa yapılmazsa ve bu anayasa halkın değerleriyle barışık olmazsa sistem sorunu da var olmaya devam edecek."
'şiddeti çözmek, kürt sorunu'nu çözmek değil'
hüda- par genel başkan yardımcısı hüseyin yılmaz ise, ülke siyasetinde daha etkili olabilmek amacıyla hüda- par'ın, tbmm'de temsil edilmesi gerektiğine karar verdiklerini söyledi.
hüseyin yılmaz, "ülke siyasetinde daha etkili olmak, sorunların aktif rol almak, mazlumların sesini duyurabilmek için partimizin meclis'te temsil edilmesi gerektiğine karar verdik. meclis'in islami bir muhalefete ihtiyacı vardır. inşallah adaylarımızı sizlerin de desteğiyle meclis'e gönderirsek tüm zulüm ve haksızlıklara çifte standartlara karşı islami bir duruşla karşı çıkacak ve fırsat vermeyeceklerdir" dedi. türkiye'deki anayasa ve yasaları eleştiren yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"ceberut devlet anlayışının ortaya çıkardığı ve acilen çözülmesi gereken iki önemli mesele var. bir tanesi islami yaşamın önündeki engellerin kalkması, diğeri ise kürt meselesinin adilane ve kardeşçe çözümüdür. bir daha bu konularda sorun yaşanmaması için her iki mesele de anayasal güvenceye alınarak korunmalıdır. hüda- par olarak kürt meselesini, örgütlerin ideolojik çıkarlarına ve devletlerin milli çıkarlarına kurban edilemeyecek kadar önemli bir mesele olarak görüyoruz. hükümet, kürt meselesinin adilane çözümünden ziyade, silahsızlandırma suretiyle örgütün şiddet eylemlerini sonlandırmaya çalışmaktadır. şurası unutulmasın ki, örgütün şiddet sorununu çözmek, kürt meselesini çözmek demek değildir."
"öcalan, bayık ve demirtaş da yargılansın'
türkiye'de 6- 8 ekim tarihinde yaşanan kobani olaylarına da değinen yılmaz, "çözüm sürecinin sağladığı imkanlarla alan hakimiyeti kurmaya çalışan örgüt, kürdistan'daki tüm muhalif yapıları tasfiye etmeyi hedeflemektedir" dedi.
abdullah öcalan'ın talimatıyla 6-8 ekim'de birçok ilde rakip görülen kişilere yönelik eylemler gerçekleştirildiğini kaydeden hüseyin yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"7 ekim'de örgütün katliamlarına maruz kalan yasin börü ve arkadaşlarının katil zanlılarının bir kısmı yakalanıp haklarında iddianame hazırlanmıştır. fakat bu iddianamede azmettiricilerin adlarına yer verilmemiştir. yandaş kitlesini sokaklara eylem yapmaya çağıran başta örgüt lideri öcalan, cemil bayık, hdp eş başkanı selahattin demirtaş, diyarbakır il eş başkanı dahil diğer hedef gösterenlerin de bu iddianameye dahil edilmeleri gerekirdi. bu katliamda örgüt ne kadar suçlu ise, olaylara müdahale etmeyen devletin kolluk güçleri de o kadar suçludur. halkı koruma görevini yapmayan görevlilerin de tespit edilip haklarında yasal işlem yapılması gerekirdi."
kaynak: dha
Yorumlar