İsrail - Filistin sorunu
İsrail ve Ürdün’den Mescid-i Aksa anlaşması
ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Ürdün ile İsrail’in Harem-i Şerif ve Mescid-i Aksa'nın avlusuna kamera yerleştirilerek 24 saat denetlenmesi konusunda anlaştığını açıkladı. Hamas, anlaşmayı "içi boş" buldu.
abd dışişleri bakanı john kerry, ürdün'den ayrılmadan önce yaptığı açıklamada, ürdün ile israil'in, harem-i şerif ve mescid-i aksa'nın avlusuna kamera yerleştirilerek 24 saat denetlenmesi konusunda anlaştığını söyledi. kerry, anlaşmanın içeriğinin israil başbakanı binyamin netanyahu tarafından ilerleyen saatlerde açıklanacağını belirtti.
kerry, netanyahu'nun, müslümanların harem-i şerif'te namaz kılmalarına, gayrimüslimlerin ise sadece ziyaret etmesine olanak tanıyacak bir politika izlemeyi kabul ettiğini ifade etti.
amman'daki abd büyükelçiliği de konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. açıklamada israil'in, ürdün'ün kudüs'teki kutsal mekânlar üzerindeki yetkisini tanımayı ve filistinliler ile israil arasındaki şiddet dalgasının durdurulması için bir dizi önlem almayı kabul ettiği dile getirildi.
filistin kurtuluş örgütü genel sekreteri saib ureykat, kerry ile filistin devlet başkanı mahmud abbas görüşmesinin ardından "biz kerry'nin, netanyahu'yu, yahudi yerleşimcilerin aksa'ya girmesine engel olarak mescidin mevcut statüsünü korumaya zorlayacağını umuyoruz" dedi.
kerry bugün, ürdün'ün başkenti amman'da ürdün kralı abdullah ve filistin devlet başkanı mahmud abbas ile görüşmüştü.
hamas’tan tepki
hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, "kerry'nin açıklamalarının içeriği boş ve yahudileştirme projesinin güzelleştirilerek yeniden sunulmasından ibaret. filistin halkı aksa'da namaz kılmak için netanyahu'dan izin alacak değil. bu bizim hakkımız ve ne pahasına olursa olsun bu hakkı savunacağız" ifadesine yer verildi.
anlaşmayla israil başbakanı binyamin netanyahu'yu politikalarının sebep olduğu krizden çıkarmanın amaçlandığı savundu.
mescid-i aksa'nın statüsü
israil, mescid-i aksa'nın da içinde bulunduğu doğu kudüs'ü 1967 yılında işgal etti. bu tarihten 2000 yılına kadar, ürdün'e bağlı mescid-i aksa vakfı, harem-i şerif'in yönetiminde tek söz sahibi oldu. müslüman olmayan turistlerin aksa'nın avlusuna düzenledikleri ziyaretler de aksa vakfı'nın kontrolünde gerçekleşti.
israil'in eski başbakanı ariel şaron, 2000 yılında yüzlerce korumasıyla mescid-i aksa’yı ziyaret etmesiyle ikinci intifada patlak verdi. aksa vakfı, şaron'un ziyaretine tepki olarak bu ziyaretleri yasakladı ve israil'in "ziyaretlerin yeniden başlaması" yönündeki taleplerini reddetti. bunun üzerine nisan 2003'te, israil hükümeti, aksa vakfı'nın itirazlarına rağmen müslüman olmayan turistleri tek taraflı olarak harem-i şerif'in avlusuna almaya başladı. o tarihten bu yana mescid-i aksa'nın statüsü müslümanların aleyhine bozulmuş oldu.
israil yönetimi 2003'ten itibaren yahudi yerleşimcileri polis korumasında aksa'nın avlusuna alıyor ve zaman zaman müslümanların girişlerine yaş sınırlaması getiriyor. birçok radikal israilli örgüt ve siyasetçi, üzerinde daha önce iki kez yıkılan bir yahudi tapınağının bulunduğuna inandıkları harem-i şerif'in kendileri için de ibadete açılması çağrısında bulunuyor. israil yönetimi ise aksa'nın avlusuna girmesine izin verdiği yahudilerin burada ibadet etmesine müsaade etmiyor.
israil'in her geçen gün daha fazla radikal yahudi yerleşimciyi aksa'ya alması ve müslümanların girişine sınırlamalar getirmesi, harem-i şerif'in de, tıpkı daha önce el- halil'deki ibrahim camisi'nde olduğu gibi müslümanlar ile yahudiler arasında bölünmek istendiği yönündeki endişeleri artırıyor.
kaynak: aa
Yorumlar