Avrupa Birliği
'Mutlaka bir gün AB'ye gireceğiz'
Başbakan Davutoğlu, Türkiye'yi mutlaka bir gün AB'ye gireceğini, Türkiye'nin Avrupa için şifa olduğunu söyledi. Davutoğlu iş dünyasına da Türkiye'nin köprü olmak istediğini anlattı.
başbakan ahmet davutoğlu, siyaset ve ekonominin liderlerini buluşturan davos toplantılarının ardından zürih'e geçti ve isviçre'de yaşayan türk vatandaşları ile bir araya geldi. kalabalığa hitap edep davutoğlu, charlie hebdo saldırısı ve avrupa'daki camilere yönelik saldırılara değindi. "islam avrupa'nın asli dinidir ve asli dini olarak devam edecektir." dedi. müslümanlar ve hristiyanların avrupa'da barış içinde yan yana yaşayacağını belirten davutoğlu, bunu kimsenin engelleyemeyeceğini söyledi.
davos'taki ilk toplantısında türkiye'nin üç temel prensibini anlattığını söyleyen davutoğlu, bunları kapsayıcı olma, uygulama ve yatırımlar olarak sıraladı. davutoğlu, ekonomi ve siyaset ilişkisini anlatırken, ipek yolu örneğini verdi. "ipek yolu üzerinde uzun yıllar hüküm süren imparatorluklara, devletlere bakınız. ipek yolu üzerinde barışçıl bir atmosfer sağlayanlar hayatta kalmışlardır. bunu başaramayanlar ise başarısız olmuşlardır." dedi.
modern dünyada ekonomide devletler arası bağlılık olduğu zaman barışın da tesis edildiğini anlatan davutoğlu, ''genellikle 1960'larda konuşulan terör dengesi konusu, iki süper gücün nükleer kapasitesi olduğu zaman birbirilerine sataşmayacakları yönündeydi. bu denge 'barış getirebilir' anlayışı vardı. benim için, bu negatif barış anlamına geliyor. pozitif barış ise ekonomilerin dengelendirilmesi ve bütünleştirilmesidir. eğer komşuların ortak bir bahçesi, ortak bir alanı varsa, birbirlerine saygı göstermek zorundadırlar. fakat eğer demir bir duvar ile birbirlerinden ayrılmışlarsa, bu bir sorun demektir'' ifadelerini kullandı.
osmanlı zamanında balkanlar'da komşular arasında kapı bulunduğunu, bunun amacının komşuların birbirine yardım etmelerini sağlamak olduğunu anlatan davutoğlu'nun sözlerinde ab'ye sitem de vardı:
"özgüveni olan ülkeler sınırlarını açıyor. özgüveni olmayan ülkeler ise sınırlarını serbest ticarete kapıyor. biz sınırlarımızı serbest ticaret için avrupa birliği'ne (ab) 1995'te açtık. çünkü kendimize özgüvenimiz var. aradan 20 yıl geçti. biz hâlâ ab'nin kapılarını vatandaşlarımıza açmasını bekliyoruz''
türkiye'nin g20 başkanlığı sürecinde ipek yolunu örnek aldıklarını belirten davutoğlu, ''burada bir g varsa aslında bu küresel 20 anlamına geliyor. çünkü küresel bir çağdayız. her ülke birbirine bağlı. bu modern çağda tüm ülkelerin birbiriyle ilişkileri var aslında. ipek yolu'ndaki karavan ilişkileri gibi. yeni karavanlar ise internet, mail, e-ticaret, iletişim araçlar...fiziksel karavanlar yok artık. insanlar teknoloji sayesinde yaklaşıyor'' dedi.
çözümün ortak kader olduğunu söyleyen davutoğlu, g-20 liderlerinin ortak kadere inanması gerektiğini belirtti:
"biz türkiye'yi bir köprü haline getirmek istiyoruz. en az gelişmiş ve en çok gelişmiş ülkeler arasında biz bağ kurmak, köprü olmak istiyoruz. bizim adalet anlayışımız, adalet olmazsa barış da olmaz. ekonomik adalet olmazsa siyasi sistem de olmaz. sahra altı ülkelerindeki 20 milyon kişinin elektriğe erişimi yoksa, biz dünyanın diğer kısımlarında kendimizi güvende hissedemeyiz. başkanlığımız sürecinde biz kuzey ve güney arasında, zengin ve yoksul arasında dünya ekonomisinin merkezi güçleri arasında, marjinal sektörler arasında köprü olacağız. bunları biraraya getirerek sinerji yaratacağız. ancak biz bunu sadece politik ve siyasi karalar alarak yapamayız. siyasi liderler kararlar alabilirsiniz, ancak uygulama aşaması çok önemli. siyasi kararlılık olamazsa tüm bunlar sadece kağıtta kalır."
Yorumlar