oslo üniversitesi tarafından gerçekleştirilen araştırma, vikinglerin britanya ve diğer bölgeleri erkek ve kadın savaşçılardan oluşan ordularla işgal ettiğini ortaya koydu. erika hagelberg ve meslektaşları tarafından yapılan araştırmada, antik norveç ve izlandalılardan kalan mitokondriyal dna (mtdna), modern kuzeybatı avrupalıların mtdna'sı ile karşılaştırıldı. antik ve modern dna arasındaki büyük benzerlik, viking kadınlarının göç ve seferlerde büyük bir rol üstlendiğini ortaya koydu.

the royal society philosophical transactions b dergisinde yayımlanan araştırma, izlanda ve britanya'yı kapsayan kuzey avrupa bölgeleri dışında kuzey amerika'ya kadar uzanan seferler yapan vikinglerin işgalleri hakkında kabul edilen inanışları da değiştirdi. viking savaşçılarının seferlere az sayıda kadınla çıktığı ve işgal edilen bölge yağmalanıp kontrol sağlanıncaya kadar evlerine geri dönmedikleri, kadın ve çocukların ise evlerinde kaldığına inanılıyordu.

viking kadınlarının geride bıraktığı göç yollarını tespit etmek isteyen hagelberg, sadece anneden geçen mtdna kalıntılarını analiz etti. m.s 796 ile m.s 1066 yılları arasında norveç'te yaşamış 45 viking'ten geriye kalan kemik ve dişlerden elde edilen dna, ilk olarak aynı dönemlerde yaşamış izlandalılarla karşılaştırıldı ve benzerlik tespit edildi.

antik dna daha sonra iskoçya, norveç, isveç, ingiltere, almanya ve fransa'da yaşayan beş bin kişinin mtdna'sı ile karşılaştırıldı ve arada büyük bir benzerlik olduğu ortaya çıktı. araştırmada, iskoçya'ya bağlı olan shetland ve orkney adaları'ndaki yerleşimcilerin viking dna'sı taşıması en dikkat çekici bulgu oldu. bu adalar, kuzey denizi'nde iskandinavya'ya en yakın bölgeleri temsil ediyor.

kadınlar her zaman erkeklerin yanındaydı

araştırmada elde edilen sonuçlar, viking kadınlarının sanıldığı gibi evlerinde oturmadıklarını, tersine başta kuzey avrupa'ya yapılan seferlerde erkeklerin yanında yer aldıklarına işaret etti. koloni haline getirilen yeni topraklara, kadınların yanı sıra çocukların da getirilmiş olabileceği belirtildi.

hagelberg, "bulgular vikingleri sadece akıncı ve yağmacı olarak kabul eden 19. yy görüşünü çürütüyor... vikingler yeni topraklarda yerleşimler inşa etti ve tahıl yetiştirdi. ayrıca ticaret onlar için çok ama çok önemliydi" ifadesini kullandı.

early medieval dergisinde eylül ayında yayımlanan bir diğer araştırma, ingiltere'ye düzenlenen seferlerde yer alanların neredeyse kadın savaşçılardan oluştuğunu ortaya koydu. vikinglerin, ingiltere'nin doğusunda kontrol ettiği topraklarda bulunan 14 mezarda yapılan kazırlarda, gömülü olanların neredeyse yarısının kadın olduğunu anlaşıldı.

yüzyıllar geçtikte arkalarında bıraktıkları izler daha da belirginleşen vikingler, günümüzde fransız, ingiliz ve alman folklöründe avrupa kıyılarında dehşet saçan yağmacılar olarak öne çıkıyor. bu inanışın ötesinde, 10'uncu yüzyılda grönland'a ayak basarak kuzey amerika'da 500 yıl ayakta kalan yerleşimler kuran vikingler, dyfflin adını verdikleri modern dublin kentinin de kurucuları olarak biliniyor.

hagelberg, antik britanya dna'sını araştırarak antik norveç yerlileri ile diğer avrupa toplumları arasındaki ilişki hakkında daha fazla bilgi elde etmeyi amaçladıklarını söyledi.

kaynak: phys.org ve al jazeera