Türkiye

Hapishanenin Damal bebeği

70 yaşındaki Fidan Atmaca, geleneksel Türkmen kıyafetiyle giydirilmiş Damal bebeklerinin mucidi. Şimdiye kadar 2 binden fazla kadına, bebek giydirmesini öğreten Atmaca, şimdi Ardahan Cezaevi'nde 32 erkek hükümlüye eğitim vermeye başladı.

Konular: İnsan, Yaşam

ardahan’ın damal ilçesinde yaşayan fidan atmaca, kendi hazırladığı geleneksel türkmen kıyafetlerini, bebeklerin üzerinde yaşatıyor. bugüne kadar 2 binden fazla kişiye eğitim veren, çok sayıda sergiye katılan atmaca, 1986 yılında japonya'da düzenlenen yarışmada birinci oldu. 

atmaca, gençlerin geleneksel kıyafetlere ilgi göstermediğini, bu yüzden de kaybolmaya başladığını anlatıyor:

“biz, oğuz türklerindeniz. türkmeniz. bizim atalarımız damal’a gelip yerleşmişler. ben doğduğumda da bu elbiseyi annelerimiz, büyüklerimiz giyiyordu. genç kız için, nişanlı kız için ve evli kadın için üç farklı kıyafet vardı. tarlada bu elbise ile çalışırdık. ineklerimizi, koyunlarımızı bu elbise ile sağardık. gençlerimiz büyüyünce buralarda kalmadılar. bu işleri yapmadılar. istanbul’a gittiler. eskiden herkes köyde yaşardı. istanbul’a giden gençler pazardan aldıkları pantolon, etek giymeye başladılar. geleneksel kıyafetimiz değişmeye, kaybolmaya başladı. sadece yaşlılarımız giymeye devam ediyordu. gençlerimiz daha da giymediler.”

"ilk kursu tansu çiller’in yardımıyla açtım"

fidan atmaca, damal’da geleneksel kıyafet kullanımının azalmaya başladığını görünce bu konuda girişimde bulunmaya karar verir. zor şartlarda elde ettiği kumaş ve boncuklarla bebeklerin kıyafetlerini hazırlar. atmaca, o zamanın şartlarında, kıyafetleri giydireceği bebekleri bulmasının çok zor olduğunu söylüyor:

eskiden koyunların yünlerinden yaptığım bebeklere, bu elbiseleri giydiriyordum. bakkalımız vardı. orada satıyordum. 1986 yılında ilk bebeği giydirdim. 1995’de başbakan tansu çiller, bülent ecevit, süleyman demirel. türkgözü sınır kapısını açmaya geldi. açılışa ben de bebeklerle gitmiştim. bebeklerden birini tansu çiller’e verdim. protokolde oturanların hepsi bebekleri çok beğendi, inceledi. çiller, o dönemin ardahan valisi’ne talimat verdi ve seyitören köyünde ilk kurs, 15 kursiyerle açıldı. kursiyerler bu elbiseyi giyiyorlardı ama bebek yapmayı bilmiyorlardı. 1998’de damal’da yeni bir kurs açıldı. 66 kursiyer katıldı. kurs varsa kursta, kurs yoksa evimde. o gün bu gündür bebek yapmaya devam ediyorum.”

'erkekler daha güzel yapıyor'

Fidan Atmaca'nın yetiştirdiği Nezaket Bayaroğlu, Halk Eğitim Merkezi'nde de kurs veriyor. [Fotoğraf: Güray Ervin / Al Jazeera Türk]

ardahan cumhuriyet başsavcılığı, haziran ayında fidan atmaca’ya ulaşıp, cezaevinde hükümlüler için damal bebeği kursu açmak istediklerini iletmiş. daha önce erkeklere hiç kurs vermeyen atmaca, teklif karşısında çok şaşırdığını anlatıyor:

“şimdiye kadar hiç erkeklere bebek giydirme kursu vermemiştim. üstelik cezaevinde olması, beni biraz düşündürdü. gelip, gelemeyeceğimi sordular. biraz çekinerek de olsa, ‘gelirim’ dedim. yalnız, yol uzak. cezaevine de benim yetiştirdiğim öğretici, nezaket bayaroğlu var, onu yerleştirdim. ben de gidip, yapılan işleri kontrol ediyorum. bebeklerin nasıl yapıldığını anlatıyorum. soruları varsa soruyorlar, anlatıyorum. erkekler, bayanlardan daha güzel bebek yapıyor. daha disiplinli ve temiz çalışıyorlar. çok becerikliler. kursa aksatmadan geliyorlar. içeride makinaları var, elbiseleri dikiyor. boncukları diziyorlar. ben onların meslek sahibi olmasana çok seviniyorum. onlar bana dua ettikçe, ben daha memnun olurum. öbür dünyaya gözüm açık gitmem.”

'bedenim burada ama ruhum dışarıda'

Hükümlüler, her sabah işe gelir gibi kursa geldiklerini, özgüvenlerinin arttığını söyledi. [Fotoğraf: Güray Ervin / Al Jazeera Türk]

temmuz ayında 25 hükümlüyle başlayan kursa ilgi kısa sürede arttı ve 32 kişiye ulaştı. hükümlülere, haftada beş gün, ayda 100 saat eğitim veriliyor. kıyafetler için gerekli malzemeleri, ardahan halk eğitim merkezi karşılıyor. hazırlanan bebekler, halk eğitim merkezi tarafından satılıyor. kursa katılan hükümlüler hem meslek öğrenirken, hem de psikolojik olarak da rahatladıklarını anlatıyor:

“her sabah kalkıp, elini yüzünü yıka, kahvaltını yap, işe git vardır ya dışarıda, yani insana kendini dışarıda hissettiriyor. işe gideceğim, yani sabah kalkacağım, buradan işe gideceğim. o izlenimi yaratıyor insanın kendi içinde. bir şeyleri üretiyorsun, işe gidiyorsun, yani cezaevinden çıkıyorsun. beden burada ama ruh olarak cezaevinden çıkmış durumdasın. bu işi yapmaya başladığım günden beri bende bıraktığı izlenim bu. eski bir tabir vardır, hapis yatmak. o yatmak tabirini uzaklaştırıp, bir şeyler üretebilmek, bir şeylerin üretiminde yardımcı olduğunu bilmek insanı psikolojik olarak rahatlatıyor. en azından bu bebeğin bu bölümünü ben ürettim diyebiliyorsunuz kendinize.

'kültürel mirası yaşatmak istiyoruz'

Ardahan Başsavcısı Mustafa Çakmak, onaylar alıp kolu olarak üretime devam edeceklerini söyledi. [Fotoğraf: Güray Ervin / Al Jazeera Türk]

ardahan cumhuriyet başsavcısı mustafa çakmak, hükümlülerin cezaevinden bir meslek sahibi olarak ayrılmalarını, topluma daha kolay adapte olmalarını amaçladıklarını söylüyor:

“damal bebeğini işkolu faaliyeti olarak yürütmek amacıyla, bir meslek edinme kursu düzenledik. bu kursta yerel öğreticimiz fidan atmaca hanımefendi ciddi şekilde katkı sunarak, tutuklu ve hükümlülerimizin bebeğin yapımını öğrenmesini sağladı. zaten, ceza infazında temel prensip olan mahkumların, ileriki yaşamlarında topluma entegre olması, uyumlu olması ve meslek edinmesini sağlamak üzere yürütülen bu faaliyet neticesi artık damal bebeği üretmeyi başardık. kursun bitimi olan aralık ayından sonra da uygun onaylar alınıp, faaliyete geçmeyi planlıyoruz. bu anlamda bu kültürel mirası yaşatmak istiyoruz.”

sırada başka projeler de var

Cezaevi Müdürü Nihat Doğan, eğitimlerin sonunda hükümlülere sertifika verildiğini söyledi.

cezaevi müdürü nihat doğan, cezaevinde verilen eğitimlerin sayısını arttırmak istediklerini, bunun için piyasa araştırmasına başladıklarını anlattı:

"daha önce berberlik ve tatlıcılık kursu düzenlemiştik. cezaevinin bünyesinde ar-ge birimi kurduk. üretim ihtiyacı için, piyasa araştırması yapıyoruz. şehir merkezinde bir tatlıcı dükkanı açma planımız var. bununla birlikte arı kovanı, bal çıtası üretimini de düşünüyoruz. büyükbaş hayvan besiciliği de planlarımız arasında. biz hazırlıklarımızı tamamlayıp, projemizi adalet bakanlığı'na sunacağız. uygun görülmesi durumunda, hükümlülere önce eğitim verip, sonra iş kolu olarak üretime geçeceğiz."

muhabirimize ulaşmak için: guray.ervin@aljazeera.net

muhabirimizi twitterda takip etmek için: @gurayervin

Sibel Denizmen

Video - Promo Editör Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;