Görüş

Davutoğlu hükümetinin programı: Yenilik ile pragmatizm arasında

62. Hükümet Programı, önceki AK Parti hükümetlerinin güvenlik sorunları, bürokratik vesayetle mücadele ve ekonomik büyüme gibi daha somut hedeflere vurgusu yerine geleceğin biçimlendirilmesi, medeniyetin ihyası, şehircilik, eğitim ve insani (beşeri) kalkınma gibi yeni konulara ağırlık vermeyi önceliyor.

Ahmet Davutoğlu'nun kurduğu 62. Cumhuriyet Hükümeti'nin programında, Çözüm Süreci en önemli gündem maddesini teşkil ediyor. [Fotoğraf: AA]

adalet ve kalkınma partisi (ak parti), kuruluşundan 13 yıl sonra ilk kez olağanüstü kongreye gitti ve genel başkanını değiştirdi. 30 mart 2014 yerel ve 10 ağustos 2014 cumhurbaşkanlığı seçimi gibi iki kritik sınavı başarıyla atlatan iktidar partisi için bunun anlamı, yeni bir hükümet kurulması ve kurucu lider sonrasında partinin yeniden yapılandırılma sürecine girmesidir.

lider değişimi ile başlayan ak parti’deki revizyon, muhtemelen 2015 genel seçimlerinde milletvekilleri profilindeki değişim ve yine aynı yıl yapılacak olağan genel kongrede parti üst yönetiminin yenilenmesiyle devam edecek. ak parti tipi "hâkim partileri" demokrasilerde uzun süre siyasi hayatta tutan sır, tam da burada yatıyor. bu tür hâkim partiler, halkın ve tabanın beklentilerini tatmin edecek kadar siyasi elastikiyeti, istikrarı ve değişimi sağlayabilen dinamik yapılar olmak zorundalar.

ak parti’nin yeni genel başkanı seçilen ahmet davutoğlu’nun kurduğu 62. hükümet’in iç dengeleri, tbmm’de okunan programının içeriği ve ak parti merkez yürütme kurulu’nda (myk) yapılan değişiklikler, prof. dr. davutoğlu’nun siyaset anlayışı, yönetim tarzı ve önceliklerine ilişkin önemli ipuçları veriyor.

siyasi duruş farklılığına rağmen davutoğlu’nun davranış kodları, ortalama muhafazakarların ‘siyasette teenni ve ihtiyatla hareket etme’ anlayışına yakındır.

by Birol Akgün

davutoğlu'nun siyasi denge kabinesi

yeni başbakan davutoğlu, içeride ve dışarıda bazı kesimler tarafından sürekli "radikal" olmakla itham ediliyor. oysa sayın davutoğlu’nun "radikal" olarak algılanmasının nedeni, pek çok ana akım siyaset bilimcisine göre, toplumsal ve siyasal olayları yorumlamaya dönük farklı paradigmalarla erken dönemde tanışmasıdır.

bahsi geçen tanışma; başbakan’ın lise yıllarında aldığı alman eğitim disiplini, üniversitede karşılaştığı anglo-sakson düşünce sistemi, doktora sonrasında malezya’da temasa geçtiği doğulu ilim geleneği ve tüm bunlara dayanarak geliştirdiği özgün bakış açısından kaynaklanıyor. bir anlamda tüm insanlığın farklı birikimleriyle karşılaşmanın davutoğlu’nda yarattığı insani farkındalık, yalnızca batı felsefesinden beslenen pek çok akademisyen ve siyasilerin onu yanlış anlamalarına yol açıyor.

siyasi duruş farklılığı ve belki de siyaset bilimi literatürüne thomas kuhn'ün kazandırdığı tanımlamayla farklı bir "epistemolojik cemaat" üyeliğine rağmen davutoğlu’nun davranış kodları, reel politik anlamda, ortalama muhafazakarların ‘siyasette teenni ve ihtiyatla hareket etme’ (siz buna dengeci tutum deyin) anlayışına yakındır.

davutoğlu’nun siyasetine yön veren temel faktörler, onun bir müslüman olarak sahip olduğu güçlü inançları, uzmanlık alanı olan siyaset biliminin ona öğrettiği iç ve dış politikadaki güç ilişkilerinin nasıl yönetileceğine ilişkin teorik bilgileri ve nihayet reel politiğin dayattığı gerçeklerden meydana geliyor.

yeni hükümetin yetki paylaşım biçimi ile programının grameri ve içeriği, tam da davutoğlu’nun yukarıda açıklanan ihtiyatlı hareket etme, iç ve dış siyasette dengeleri gözetme ve basiretli davranma anlayışını yansıtıyor. konumuz hükümet programını incelemek olduğu için yalnızca ona değineceğiz.

62. Hükümeti görmek için tıklayın

62. hükümet programı'nın grameri

programda en çok göze çarpan husus, öncelikle dil, üslup ve içerik olarak akademisyen ahmet davutoğlu’nun zihin haritasının kodlarını ortaya koyması. program, adeta bir akademik çalışma metni gibi; konuyu problematize eden ve teorik bir çerçeve çizen giriş bölümü, ardından ele aldığı konuyu analitik olarak inceleyen bölümler ve nihayet teori ile analizi yeniden buluşturan sonuç ve değerlendirme bölümünden oluşuyor. 

giriş kısmında kullanılan ve bazıları koyu renkte yazılarak vurgulanan anahtar kavramlar, tam anlamıyla davutoğlu hükümetinin programının paradigmasını anlamamıza yardımcı oluyor. insan merkezlilik, siyasi restorasyon, ankara merkezlilik, medeniyet ihyası, yeni bir atılım dönemi, inşacı yaklaşım, çoğulculuk, 2023 vizyonu ve yeni anayasa gibi kavramlar, büyük ölçüde davutoğlu’nun, ak parti olağanüstü kongresi’ndeki "ihya, inşa ve restorasyon" temaları ağırlıklı konuşmasından izler taşıyor.

önceki ak parti hükümetlerinin terör gibi güvenlik sorunları, bürokratik vesayetle mücadele ve ekonomik büyüme gibi daha somut hedeflere vurgusu yerine geleceğin biçimlendirilmesi, medeniyetin ihyası, şehircilik, eğitim ve insani (beşeri) kalkınma gibi yeni konulara ağırlık vermeyi önceliyor.

bu yönüyle 62 hükümet programı’nda, türkiye’nin son 12 yılda kalkınma ve demokratikleşme alanında sergilediği başarıları temel veri olarak alan ama artık halkın eğitim, çevre, estetik gibi farklı toplumsal talepleri, beklentileri ve ince zevklerine hitap etmeye çalışan bir yaklaşım göze çarpıyor. bu içerik itibarıyla programı, felsefi açıdan büyük ölçüde modernleşmeyle amaçlanan maddi ilerlemenin ötesine geçerek post-materyalist değerlere dayalı beklentileri karşılamaya odaklı önemli bir belge niteliği sergiliyor.

62. hükümet programı, eski programlara göre mücadeleci bir karşıtlık üzerine değil, inşacı bir paradigma üzerine oturuyor.

by Birol Akgün

62. hükümet programı'nda devamlılık ve değişim

program, eskiden beri devam eden bazı sorunlara yönelik çözüm önerileri de getirmeye çalışıyor. bunların başında, kürt sorunu’nu çözüm süreci’ne ilişkin atılacak adımlara yönelik vurgu geliyor. davutoğlu, olağanüstü kongredeki konuşmasında, meseleye kalıcı bir çözüm bulunana kadar gözlerine uyku girmeyeceğini söylemişti. şimdi programda hükümetin, müzakereye dayalı çözüm süreci’ne yönelik taahhüdü teyit ediliyor.

çözüm süreci, 61. hükümet’te başbakan yardımcısı beşir atalay marifetiyle yürütülüyordu. 62. hükümet’te çözüm süreci’nin bizzat başbakan davutoğlu tarafından takip edileceğinin altı çizildi. terörle mücadele yüksek kurulu başkanlığı, başbakan yardımcısı ve hükümet sözcüsü bülent arınç’a verildi. mesele kapsamındaki temaslar, başbakan yardımcısı olarak kabineye giren yalçın akdoğan’ın sorumluluğunda gerçekleştirilecek. kamu güvenliği müsteşarlığı ise içişleri bakanı efgan ala tarafından kontrol edilecek.

söz konusu yetki düzenlemesi, ilk bakışta çözüm süreci’nin dağınık şekilde yürütüleceği izlenimi veriyor. fakat bu yeni kurgu, yetki ve sorumluluğun paylaşılması anlamında önemlidir ve siyaseten davutoğlu’nun dengeci ve uzlaşmacı yönünün ifadesidir.

programın ekonomi yönetimi ve politikalarında, ciddi bir istikrar gözleniyor. ekonomide sıkı maliye politikasına dayanan ama 2023 hedefine ulaşmak için büyümeye öncelik veren bir yaklaşım sergileniyor. program daha yakından incelendiğinde, ekonomi alanında bazı yenilikler de göze çarpıyor.

ak parti içinde numan kurtulmuş ekibince ısrarla vurgulanan, türkiye’nin orta gelir tuzağından ancak yüksek teknolojiye dayalı katma değeri yüksek sanayi üretimine geçerek kurtulabileceği vurgusu, programda yer bulmuş gözüküyor. yalnızca para ve maliye politikası artık yeterli görünmüyor.

öte yandan dış politikada iddialı duruş ve söylem devam ediyor. avrupa birliği’nin (ab) türkiye için stratejik ve milli bir hedef olduğu açıkça ve kuvvetle vurgulanıyor. hem ab bakanlığı hem de dışişleri bakanlığı’na ab’yi yakından tanıyan ve ideolojik olarak ak parti’nin daha liberal kesimlerinden sayılan iki tecrübeli ismin getirilmesinin siyasi mesajı, umarız batı tarafından da doğru okunur.

özetle, 62. hükümet programı, eski programlara göre mücadeleci bir karşıtlık yerine inşacı bir paradigmaya oturuyor. bunun tek istisnası, paralel yapı ve benzeri vesayetçi anlayışlarla mücadeledeki kararlılık vurgusu. hükümet resmen haziran 2015’e kadar görev yapacak olmasına rağmen programı, 2023 vizyonuna hizmet edecek uzun soluklu hedefler içeriyor. programın üslubu ve sistematiği ise gayet yeni. ancak (çözüm süreci, ekonomi ve dış politika) gibi belli alanlarda, mevcut politikalardaki sürekliliğin altı çiziliyor.

kısaca 62. hükümet programı, istikrar içinde değişim yoluyla türkiye’nin tedricen ama topyekûn restorasyonunu amaçlıyor. ve bu yönüyle davutoğlu 'nun söylemi, "yeni türkiye"nin gelecek 10 yılının siyasi dil ve kavramlarını yansıtıyor.

prof. dr. birol akgün, stratejik düşünce enstitüsü (sde) başkanı ve konya necmettin erbakan üniversitesi öğretim üyesi. ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi kamu yönetimi bölümü'nden mezun oldu. yüksek lisans ve doktorasını case western üniversitesi'nde (abd) tamamladı. kaleme aldığı kitaplarından bazıları: 'türkiye'de seçmen davranışı, partiler sistemi ve siyasal güven' (nobel yayınları, 2006), '11 eylül sonrasında dünya, abd ve türkiye' (tablet kitabevi, 2006), 'amerikan başkanlığı: cumhuriyetten imparatorluğa' (orion yayınları, 2008, şaban tanıyıcı ile birlikte).

twitter'dan takip edin: @birol_akgun

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera'nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Birol Akgün

stratejik düşünce enstitüsü (sde) başkanı ve yıldırım beyazıt üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi öğretim üyesi. ankara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi kamu yönetimi bölümü'nden mezun oldu. yüksek lisans ve doktorasını case western üniversitesi'nde (abd) tamamladı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;