Görüş
İnsan ve makine doğaya karşı
Dünyanın en zorlu dayanıklılık yarışlarından Dakar Rallisi Pazar gecesi başlayacak. Türkiye'nin dört isimle temsil edileceği yarışın detaylarını Eurosport spikeri Yiğit Top kaleme aldı.
4 ocak 2015'te buenos aires'ten başlayacak olan dakar rallisi 17 ocak'ta yine aynı yerde sona erecek. arjantin'den sonra şili'ye, oradan bolivya'ya, sonra tekrar şili'ye derken 9500 kilometrelik parkuru tamamlayabilen ekipler buenos aires'te finiş görecek.
rallide, motosiklet, otomobil, kamyon ve atv araçları olmak üzere dört farklı klasmanda yarışlar düzenlenecek. yarışta 164 motosiklet, 138 otomobil, 64 kamyon ve 48'i atv olmak üzere toplam 414 araç yer alacak.
2015 dakar rallisi'nde otomobil klasmanında peugeot'nun geri dönüşü dikkat çeken bir nokta. 1980'lerin ortasında 405 t16 ve 205 t16 ile dakar rallisi'ne damgasını vuran peugeot, yeni aracı 2008 dkr ile geçmişteki başarılarını tekrar etmek istiyor. kadrosunu 2 kez dünya ralli şampiyonu carlos sainz ve 11 kere dakar rallisi'ni kazanarak 'bay dakar' ünvanını kazanan stefan peterhansel ile güçlendiren peugeot, motosiklet kariyerine geçen sene son veren cyrill despres'yi de renklerine kattı. otomobil klasmanında nasser al attiyah, nani roma ve giniel de villiers yine zirveyi zorlayabilecek isimler. motosiklet sınıfında ise marc coma yarışın tek favorisi.
bütün hikaye 1978 yılının aralık ayında abidjan-nice rallisi'ne katılan genç bir fransızın kaybolması ile başladı. afrika'nın uçsuz bucaksız çöllerinde katıldığı rallinin güzergahından hatırı sayılır bir mesafe uzaklaşan thierry sabine, bu çöllerde hem otomobillerin hem motosikletlerin katılacağı bir rallinin hayallerini kurmaya başlamıştı bile. o zamanlar ralli denince akla genelde dünya ralli şampiyonası ve ona benzer kısa yarışlar geliyordu. doğru yolu bulamayan sabine, belki katıldığı ralliden diskalifiye olmuştu ama motorsporları dünyasına en zor yarışı kazandırmıştı.
1979 senesinde paris'in göbeğinden bir şenlik havası ile ilk paris dakar rallisi başladı. 10000 kilometre uzunluğundaki yarış tam iki hafta sürecek ve senegal'in başkenti dakar'da sona erecekti.
ilk sene büyük bir başarı kazanan yarış hem otomobil hem de motosiklet fabrikalarının dikkatini çekmeyi başarmıştı. bu, dünyanın en zorlu rallisinde başarıya ulaşmak, sonrasında da bu başarıyı daha çok ürün satmak için kullanmak isteyen fabrikalar en iyi sürücülere en iyi araçları vererek onları afrika'nın içlerine saldı. afrika aynı zamanda kullanıcısına en sağlam, en iyi otomobili veya motosikleti satmak isteyen fabrikalar için bulunmaz bir test alanıydı.
1980'lere gelindiğinde paris dakar rallisi bir fenomen haline gelmişti. yeni yılın ilk günlerinde verilen startı onbinlerce insan yerinde, milyonlarca insan da televizyondan canlı olarak izliyor ve sonrasında eski kıta'nın insafına kalmış katılımcıları günbegün takip ediyorlardı.
1986 senesinde yine bir paris dakar yarışı sırasında helikopter kazası sonucu thierry sabine, hayatını kaybedince bayrağı babası ve arkadaşları devraldı. her geçen gün katılımın arttığı hem sürücülerin hem de fabrikaların kazanmak için canlarını ve büyük bütçelerini ortaya koyduğu bu efsane yarış, 1990'larda şekil değiştirmeye başladı.
1992 senesinde ilk defa bu yarışın finişi dakar'da değildi. organizasyon yarışı afrika'nın en güneyine cape town'a kadar uzatmıştı. sonra güzergah sürekli değişti. ama yarışın doğal platosu her zaman afrika'ydı. 2008 senesinde el kaide'nin tehditlerini ciddiye alan organizasyon o sene ki dakar rallisi'ni startın verilmesine iki saat kala iptal etti. organizasyon hemen bir alternatif bulmalıydı. zira afrika artık dakar rallisi'ne katılacak ekipler, izleyecek gazeteciler ve televizyon kanalları için güvenli değildi. bu alternatif kısa bir zaman içinde bulundu. güney amerika dakar rallisi'ne kucak açmıştı. 2009 senesinde buenos aires'te başlayan dakar rallisi yepyeni bir maceranın başlangıcı oldu. güney amerika'nın motorsporlarına tutkuyla bağlı halkı dünyanın en cesur yarışmacılarını bağrına basmış, onlara yepyeni bir macera olanağı sağlamıştı. işte o tarihten bu yana dakar rallisi güney amerika'da yapılıyor. afrika ile sadece geçmişten kalan bir bağı olsa da yarışın adı değişmedi.
dakar rallisi'nde türk ekiplerin macerası ali deveci- galip gürel ikilisi ile 1991 senesinde başladı. camel trophy galibi olan bu ikili dakar rallisi'nde ilk defa türk bayrağını dalgalandırırken arkadan gelen bir çok önemli isme öncü oluyordu. sonra türk otomobil sporlarının duayen ismi renç koçibey gitti dakar rallisi'ne. önce mitsubishi pajero ile şansını denedi. ilk senesinde bitiş çizgisine ulaşamayınca yine 'paşamıza' yakışır bir şekilde çılgınca bir fikirle geldi dakar'a. bmc'nin dev fatih kamyonu ile afrika'nın çöllerinde yanında mustafa gökay ve ahmet utlu ile bitiş noktasına ulaşmaya çalıştı renç koçibey. başına bir çok olay geldi, hatta bir de iç savaşın ortasına düştüler. sonunda yarışa veda ettiler ama türkiye'ye kucaklarında bir dolu hikaye ile döndüler. bu satırların yazarı o hikayeleri renç koçibey hayatını kaybetmeden önce onun ağzından dinleyebildiği için kendisini çok şanslı hissediyor.
'sonra çöl kaplanı' çıktı sahneye. kemal merkit kafasına dakar rallisi'ne gitmeyi çok önceden koymuştu. ilk olarak 2002 senesinde gitti dakar'a. dokuz kez dakar'da yarışan kemal merkit, altı kez finişe ulaşmayı başardı. ancak 2012 transanatolia rallisi'nde geçirdiği kaza sonucu aramızdan ayrıldı 'çöl kaplanı'. bir röportajında "dakar rallisi'nde mutlaka türk bayrağı olmalı, o yarışta ay yıldızlı bayrak hep dalgalanmalı" demişti. 2013 senesinde onun kaybının şaşkınlığı ile kimse dakar'a bakamadı bile. ama şimdi 2015 dakar rallisi'nde dört türk sürücü start alıyor. çöl kaplanı'nın bıraktığı yerden koray özkaplan, selçuk bektaş, şakir şenkalaycı ve serkan özdemir devam ediyorlar.
galatasaray lisesi ve istanbul üniversitesi fransız dili ve edebiyatı bölümünde okumuş olan yiğit top, 1990 yılından bu yana motorsporları dünyasının içindedir. 2006 yılından bu yana eurosport türkiye'nin motor sporları spikeri ve editörü olan yiğit top aynı zamanda smartspor'da motogp yarışlarını sunmaktadır.
kaynak: al jazeera
Yorumlar