Görüş

SMDK’yı nasıl bir gelecek bekliyor?

Hiç kuşkusuz yeni yönetimin önünde tarihi sorumluluklar bulunuyor. Ehliyetini ve liyakatini ispatlamalı, Suriyelilere SMDK’nın, devrimi ve insanlarını destekleyen bir kurum olduğunu göstermeli.

Halid Hoca (ortada) 5 Ocak'ta İstanbul'da yapılan genel kurulda Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu'nun yeni başkanı seçildi. [Fotoğraf: EPA]

suriye muhalif ve devrimci güçler ulusal koalisyonu'nun (smdk) yeni yönetim seçimleri, suriye krizinin büyük komplikasyonlar yaşadığı, koalisyonun bir dizi sorunlar içinde bulunduğu ve (siyasi ve yönetimle ilgili) kazanımlar elde ettiği bir zamanda yapıldı. suriye devrimi, esed rejiminin üç yılı aşkın süredir devrimcilere ve devrimin toplumsal desteğine karşı açtığı kapsamlı savaşın gölgesinde dördüncü yılını tamamlamak üzere. rejim bu savaşa ordu ve güvenlik güçlerinin yanı sıra lübnan, iran, irak, afganistan ve başka uyruklardan mezhepçi milisleri de itti.

ayrıca, bu ayın sonlarında moskova'da yapılması planlanan danışma toplantısında muhalefeti ve rejimi aynı masada toplama amaçlı rus çabalarının yanı sıra birleşmiş milletler temsilcisi staffan de mistura’nın sunduğu 'savaşın dondurulması' planı söz konusu. özgür suriye ordusu'nun kontrolünde bulunan birçok bölgeyi ele geçiren irak şam islam devleti (işid) örgütüne karşı abd’nin başını çektiği uluslararası ve arap koalisyonun savaşı da cabası.

smdk’nın temel ilkesi, siyasi ve devrimci oluşumlar, yerel meclisler ve ulusal şahsiyetleri temsil edenler arasında uzlaşmanın sağlanmasıdır; ancak yapılan hiçbir seçimde veya alınan kararlarda bu ilke uygulanmadı.

by Ömer Kuş

çok bölünmüş yapı

yalnız, halid hoca’nın smdk’nın yeni başkanı seçilmesi sonrası koalisyonun yöntemi, boyutu ve sınırlarında yapabileceği değişimle ilgili bir dizi soru mevcut. bu sorular, "koalisyon, acaba suriye ulusal konseyi'nin uğradığı akıbete mi uğrayacak?" noktasına kadar uzanıyor. özellikle de smdk, saha ile köprü kurmamışken, devrimci ve askeri çevrelerde bir etkiye veya nüfuza sahip değilken… siyasi bölünmeler ve tartışmalar nedeniyle yaşanan savrulmaların yanında, bazı önemli üyeler arasındaki şahsi anlaşmazlıkların sürmesi çekişmeleri kökleştirdi.

bu soruların öncelikli yanıtları, smdk’nın yapısına, yöntemine ve suriye içindeki muhalefetle ilişkisine bakmayı gerekli kılmaktadır. yeni smdk yönetiminin önünde bölünmüşlüğü, bloklaşmayı ve zıtlaşmaları ortadan kaldırma ve koalisyonu özel komisyonları ve ofisleri olan, programlı çalışan ve net siyasi bir söyleme sahip kurumsal bir düzeye yükseltme fırsatı olduğunu söylemek gerekiyor.

koalisyonu takip edenler en kötü şartlardan geçtiğini kabul ederler. bölünmüşlük en az yedi bloktan oluşan bir noktaya geldi. bunlar:

  1. ulusal tecemmü bloku (müslüman kardeşler, ulusal çalışma bloku, mişel kilo bloku ya da demokratik blok-1 de denilen bu grup, yerel meclislerden 3 üye ve bazı bağımsızları kapsıyor).
  2. uzlaşma bloku.
  3. demokratik blok-2. (eski smdk başkanı ahmed carba bloku olarak da adlandırılıyor).
  4. yerel meclisler bloku. (eski genel sekreter mustafa sibağ bloku da deniyor).
  5. kürt ulusal meclisi.
  6. ulusal akım bloku.
  7. türkmen bloku.

her blokun içinde daha küçük bölünmeler var; öyle ki bunların üyelerinin sayısı bazen sadece iki veya üçe çıkıyor. genelde bloka etkili ve en zengin kişinin ismi veriliyor. ancak daha da kötüsü bu bloklar siyasi veya ideolojik temelde değil, genelde şahıs temelinde inşa ediliyor. destekçi bazı ülkelerden gelen paralar, sadece seçimlerde ittifak yapan rakip bloklar içindeki üyelerin yeniden saf tutmasında belirgin rol oynuyor.

blokların isimleri üyelerinin eğilimini yansıtmıyor. demokratik blok ikiden fazla bloka bölündü. içlerinden biri kendisinin suriyeli demokratlar birliği'ni temsil ettiğini iddia ediyor. oysa bu blokun da smdk’ya girerken demokratlar birliği adıyla kaydolmadığı biliniyor. kaldı ki 12 üyelik bu birliğin yürütme ofisinden bir başkan, bir de üye kaldı.

işin garibi smdk içindeki her blokun üyeleri, kendi siyasi oluşumunun eğilimleri (şayet varsa) doğrultusunda değil, ilgili üyenin şahsi hesaplarına ve sebeplerine göre hareket ediyorlar. bir üye çoğu zaman bu hesaplara göre saf değiştirebiliyor. söz gelimi müslüman kardeşler bloku bazen sekiz veya dokuz üyeyi kapsayacak kadar büyüyor, bazen de sadece üç veya dört üyeyle sınırlı kalıyor.

yapısal kriz

yukarıda sunulan tablo korkunç olabilir ancak birebir smdk içindeki durumu (belki görünmeyen kısmı daha korkunçtur) yansıtıyor. dolayısıyla yeni başkan ve yönetimin, iç iyileştirme misyonunun üstesinden gelmesi pek mümkün gözükmüyor. söz gelimi smdk önceki dönemde başkan ile genel sekreteri arasında pek çok çatışma ve rahatsızlığa sahne oldu. başkanın birçok kararını, genel sekreteri veya siyasi kurulun aldığı tersi yöndeki karar geçersiz kıldı. bazen hukuk komisyonu smdk’nın ana sistemine aykırı kararlar veriyordu. üyelik komisyonu ise siyasi oluşumlardan temsilcilerini değiştirme taleplerinde bulunmakta tereddüt etmedi.

genelde bu iki komisyonun (üyelik ve hukuk), özellikle de hukuk komisyonunun üyeleri, anlaşmazlık konularını rakip blokların aleyhine olacak şekilde sadece bir blokun lehinde sonuçlandırıyorlar. dolayısıyla bu komisyon bir grubun iradesinin diğer üyelere dayatılması noktasında rol oynuyor. bariz örnek, hukuk komisyonunun özgür suriye ordusu (öso) yüksek askeri konseyi'ni feshetmesidir. buna, temsil sıfatlarını siyasi veya ‘devrimci’ oluşum temsilinden ‘ulusal kimlik’ temsili şeklinde değiştiren birçok smdk üyesi de eklenebilir.

bu temsil sıfatındaki değişikliğin sebebi de ‘ulusal kimliğin’ kendisini hesaba çekecek veya smdk’dan üyeliğini çekmesini isteyebilecek siyasi veya devrimci bir referansa sahip olmamasıdır. bu yaklaşım smdk’nın benimsediği temel bir yanlışa dayanmaktadır. dolayısıyla yeni smdk başkanının söz ettiği (‘iç kenetlenmenin sağlanması ve smdk içindeki safların düzenlenmesi’) birinci engelin aşılması zor görünüyor. yeni başkan ayrıca ‘bu engeldeki sorunun, seçim yerine uzlaşı ile çözülebilecek yeni araçlar bulunmasında saklı olduğunu' ifade ediyor.

gerçekten de smdk’nın (11 kasım 2012’de kurulurken dayandığı) temel ilkesi, siyasi ve devrimci oluşumlar, yerel meclisler ve ulusal şahsiyetleri temsil edenler arasında uzlaşmanın sağlanmasıdır; ancak kurulduktan sonra yapılan hiçbir seçimde veya alınan kararlarda bu ilke uygulanmadı.

aksine, geçici başbakan ahmed toma’nın görevden alınması ve yeniden seçilmesi, smdk’nın yaşadığı yapısal krizin boyutunu (özellikle de kurumun, üyeliği bir grup şahıs ve güçle sınırlı kalan kapalı bir cemiyete dönüşmesi sonrası) gözler önüne serdi. bu durum smdk’yı pazarlıkların ve sancıların yuvası hâline getirdi ve destekçi ülkelere bağımlı kıldı. ayrıca bu durum iç ve dış desteğinin gerilemesine, devrimin halkçı kucağının kaygılarından uzaklaşmasına, devrimin siyasi şemsiyesini oluşturma güçsüzlüğüne katkıda bulunan dengesizliklere ve birçok ikileme sebebiyet verdi.

peyderpey medyanın da smdk’ya olan ilgisi azaldı. eski genel sekreter, medyadan, ihtiyaç sahibi, endişeli ve yaralı suriyelilerden kaçmak için istanbul’dan 100 km uzaklıktaki lüks otellerde toplantılarını yapıyordu. bazen smdk’nın toplantılarının yapıldığı otelden 10 km uzakta bir başka otelde medya organlarına salon tahsis ediliyordu. bunun mali bir külfeti vardı ve bu durum etkin bir yayın yapmak için yarış içine giren medya organlarının hoşuna gitmedi.

smdk'nın yaptığı hatalar-yanlışlar

smdk’ya halkın ilgisinin azalmasıyla eş zamanlı olarak uluslararası ilgi de azaldı ve projektörler kayboldu. smdk, desteğin kesilmesinden şikâyet etmeye başladı. bu yüzden yeni smdk başkanının ‘koalisyona yeniden itibar kazandırma’ görevini önüne koyması doğaldır. zira ‘koalisyonun suriye’deki sahadan uzaklaşması ve uluslararası toplum içindeki dostlar grubundan yeterli destek görememesi kendisini marjinalleştirdi ve kuruluşunun ilk günlerindeki gibi ilgi duyulmayan bir yapıya dönüştürdü.’

yalnız suriye içindeki halk ilgisinin azalması, smdk’nın (öso’nun 100 bin savaşçıyı aştığı günlerde) askeri gruplarla kurumsal bir ilişki kuramamasıyla birlikte geldi. öso yüksek askeri konseyi'nin smdk’ya katılması tek genişleme süreciydi.

çünkü smdk blokları, bazı tugaylara ve savaşan gruplara münferit şekilde maddi destek veriyorlardı. müslüman kardeşler, silahlı grupları para ve silahla destekledi. keza başkaları da başka gruplara destek verdiler. smdk yönetimleri, rejimin kontrolünden çıkan bölgeleri dikkate almadılar, bu bölgelerdeki halka sivil ve güvenlik hizmeti sağlamayı düşünmediler. bu durum işid’e ve diğerlerine bu bölgelerde kontrollerini dayatmaları için alan açtı.

smdk yönetimleri askeri grupları ortak komuta içinde kurumsallaştırmaya çalışmadı. bazı üyelerin sadece sözde ulusal ordu oluşturulması çağrısı yaptığı biliniyor. bir kısım üye de siyasi bağlılıklarını satın almak için belirli askeri gruplara mali destekte bulunuyordu. buna, smdk’nın kendisini destekleyen çevreleri askeri ve mali destek kanalını birleştirmeye sevk etmemesi, en azından bunun için yeterince çalışmaması eklenebilir. ayrıca smdk üyeleri, destekçi ülkelerle ilişkilerini devrim lehinde değil, genelde kendi dar şahsi çıkarları için kullandılar.

smdk ile askeri konseyler ve genelkurmay arasında veya geçici hükümet ve destek koordinasyonu birliği arasındaki ilişkiler de belirsizdi. her oluşum bağımsız çalışıyor ve siyasi referansın bütünlüğü iddiasına rağmen ötekine alternatif olmaya çalışıyordu.

dolayısıyla birçok dengesizliğe sebep olan yapısal kriz, smdk’yı acziyete düşürdü, devrime ve insanlarına hizmet edecek çalışmalar yapmaktan alıkoydu, yoğunluğunu ve bağımsız çalışma gücünü kaybettirdi. kendisine yönelik iç ve dış ilgi azaldı. akıbeti tehdit altına girdi. sonunda, ya dağılacak ya da hiçbir etkinliği ve önemi olmayan yüzeysel bir yapı olarak kalacak duruma getirdi.

birçok dengesizliğe sebep olan yapısal kriz, smdk’yı acziyete düşürdü, devrime ve insanlarına hizmet edecek çalışmalar yapmaktan alıkoydu. yapısal kriz, sonunda smdk'yı, ya dağılacak ya da hiçbir etkinliği ve önemi olmayan yüzeysel bir yapı olarak kalacak duruma getirdi.

by Ömer Kuş

acziyetin çözümü için neler yapmalı?

umutlar, smdk’nın içinde bulunduğu acziyetin çözümüne, yanlışların önlenmesi amacıyla önceki sürece ilişkin eleştiriler yapılmasına ve kimseyi dışarıda bırakmadan herkes arasında (smdk’nın bir çevrenin veya gücün değil tüm suriyelilerin devrimi olması hesabıyla devrime hizmet etmek için kurulduğunu ifade eden kanaatten hareketle) uzlaşmanın somutlaştırılmasına çalışılmasına bağlanmış durumda.

dolayısıyla smdk’nın genişletilmesi kaçınılmazdır. yahut smdk, en azından içeride ve dışarıdaki tüm suriyeli muhalif güçlerle ittifaklar ve anlaşmalar yapmalıdır. smdk’nın çalışmalarının hareket noktası da suriye’nin ortak iradesi ve bağımsız kararı olmalıdır. bu bağımsızlık da tüm tarafların koalisyonun çalışmalarını denetleme sorumluluğunu üstlenmesiyle somutlaşmalıdır.

bu da tüm muhalif renklerin uzlaştığı ve benimsediği bir plan olacak, muhalefetin çabalarını birleştirecek, hedefleri birbirine yakınlaştıracak, sorunlara ve kazanımlara karşı ortak tutum alacak bir yol haritasının belirlenmesini gerekli kılmaktadır.

tüm bunlar smdk’nın yeni başkanının sözünü ettiği hedefle, smdk’nın tekelleşmemesi, siyasi ve devrimci muhalefetin diğer renkleriyle bir anlayış ve vizyon birlikteliği içinde olması gerektiği yönündeki göndermesiyle örtüşüyor. bu yüzden smdk’daki iç şartların değişmesi kaçınılmazdır.

hiç kuşkusuz smdk’nın yeni yönetiminin önünde tarihi sorumluluklar bulunuyor. ehliyetini ve liyakatini ispatlamalı, suriyelilere smdk’nın, devrimi ve insanlarını destekleyen bir kurum olduğunu göstermeli. sahada bir şeyler yaparak suriyelilerin güvenini kazanmalı; keza uluslararası ve bölgesel tüm kurumlarda suriye halkını (farklı renk ve oluşumlarıyla) temsil etmeyi hak eden konumunu alması için uluslararası topluma içeriden destek ve kabul gördüğünü ispatlamalı.

ömer kuş, suriyeli yazar ve araştırmacı. halep üniversitesi fizik bilimleri fakültesi'nden mezun oldu. arap basınında periyodik olarak yazıları yayımlanan kuş'un 'yeni imparatorluk: kavramların değişmesi ve hakların farklılığı', 'modern eleştirisel eğilimler', 'amerikan radikalizmi' ve 'irak savaşı ve geleceğin ipotekleri' adlı kitapları bulunuyor.

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Ömer Kuş

suriyeli yazar ve araştırmacı. halep üniversitesi fizik bilimleri fakültesi'nden mezun oldu. yüksek lisansını fizik alanında yaptı. uluslararası birçok konferans ve panele konuşmacı olarak katıldı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;