Görüş

Tunus siyasetinde ortak vizyon ihtiyacı

İki rakip arasındaki en önemli farklardan biri, Ilımlı İslamcı Nahda'nın disiplinli ve sabit oy tabanının mevcudiyeti. Laik Nida Tunus ise bu disiplin ve bütünlükten yoksun; seçmen tabanı da o kadar sabit değil.

Amblemi Kumru olan ılımlı İslamcı Nahda ile palmiye ağacı olan laik Nida Tunus'un siyasi vizyonlarında birçok ortak nokta var.

26 ekim 2014 günü düzenlenen ilk demokratik parlamento seçimleri, tunus'un 1956 yılında fransa'dan bağımsızlığını kazanmasından bu yana halkı kıskacına alan (ve ülkenin ilk cumhurbaşkanı ve ulusal "önderi" habib burgiba'ya atıf yapan) "burgiba kompleksi"ni bertaraf etmek isteyen siyasi güçler ile siyasette yeni bir sayfa açmak isteyenler arasında bir yarış.

islamcı nahda partisi ve henüz 2012'de kurulmuş genç bir parti olan rakibi nida tunus, 14 ocak 2011'de tunuslu diktatör zeynel abidin bin ali'nin devrilmesiyle sonuçlanan ayaklanmadan itibaren bir değişim sürecine giren ülke siyasetinin tam kalbindeki bu kutuplaşmayı temsil ediyor.

neo-islamcı ve ılımlı kanattan gelen nahda, 1970'li yılların sonu itibarıyla burgiba'nın laikçi politikalarına muhalefet etmeye başladı. nida tunus ise laik ve yarı liberal bir anlayışa sahip. eskiden devrik rejimle ilişkisi olan seçkinler ve düstur partisi üyelerinin burgiba dönemine yönelik özlemi sayesinde nahda'nın popülaritesine rakip çıkıyor.

ilımlı nahda yönetimi, 24 ekim cuma gecesi, haftalardır süren yoğun seçim kampanyasının finalinde, diğer arap ve müslüman ülkelerde gördüğümüz türden dini ideolojilere aykırı bir tablo çizdi.

ender görülen bu tabloda, müzik eşliğinde eğlenildi; içlerinde 30'dan fazla bölgede milletvekili seçilmek için yarışan kadın ve gençlerin de bulunduğu önemli liderler aralarda konuşmalar yaptılar. seçim kampanyasının bitişi şerefine burgiba bulvarı üzerinde düzenlenen resmi kutlamaya yaklaşık 60 bin kişi katıldı. çoluk çocuk eğlencenin yapıldığı o yere gelenler, el çırpıp dans ediyorlardı. nahda lehine ve nida tunus aleyhine sloganlar atıyorlardı.

26 ekim seçimlerinin sürprizi; tüm ayrıştırıcı söylemlere rağmen, nahda ve nida tunus partilerinin ortak bir zafer kazanması. ve sonrasında ülkenin yapısal sorunları ile başa çıkabilmek için ihtiyaç duyulan sinerjinin ortaya çıkarılması adına birlikte çalışmaya mecbur kalması...

by Larbi Sadiki

terör ve ekonomik çöküş

teoride 24 ekim cuma günü, islamcı siyasetçiler açısından pek iyi bir gün sayılmazdı. günün erken saatlerinde, başkent tunus'un kenar mahallelerinden birindeki bir eve yapılan baskının ardından bir polis memuru öldürülmüştü. güvenlik güçleri ile ensaru şeria örgütüne mensup oldukları iddia edilen kişiler arasında bir çatışma yaşanmış; terörist oldukları öne sürülenler şahıslardan 6'sı hayatını kaybetmişti. şimdilerde ortak korkuları terör ve ekonomik çöküş olan tunuslular arasında bu haber hızla yayıldı.

nahda, ülkenin ilk özgür parlamento seçimlerinde kendilerini avantajlı bir pozisyona silahlar değil, alacakları oyların taşıyacağı kanaatinde. yaptığı her konuşmada "sivil devlet", "hukuk devleti", "kurumsallaşma", "demokrasi" ve uzlaşmaya vurgu yapan nahda, kendisini aşırı dinci eğilimlerin ve eski rejimle bağlantılı partilerin alternatifi olarak ortaya koydu.

siyasi söylem bakımından benzer bir dil kullanan nida tunus, dini siyasetin ve de 2011 sonundan ocak 2014'e kadar ülkeyi yöneten nahda ve koalisyon ortaklarının kötü karnesinin alternatifi olduğu iddiasında.

iki rakip arasındaki en büyük farklardan biri, nahda'nın disiplinli ve sabit bir oy tabanının varlığı. nida tunus ise bu disiplin ve bütünlükten yoksun; seçmen tabanı da o kadar sabit değil. en az üç siyasi akım (düstur, mübedera ve hatta afak) ya da parti, aynı tabandan oy alabilmek için yarışıyor.

26 ekim seçimlerinin sürprizi; tüm ayrıştırıcı söylemlere rağmen, nahda ve nida tunus'un ortak bir zafer kazanması. ve iki rakibin, ülkede demokrasinin sağlamlaşması ve bütçe açığı, çift haneli işsizlik oranı, borç ve ekonomi ile ilgili diğer yapısal sorunlar ile başa çıkabilmek için ihtiyaç duyulan sinerjinin ortaya çıkarılması adına birlikte çalışmaya mecbur kalması...

nahda ve nida tunus'un arasında sadece ideoloji farkı olduğu yönünde bir izlenim söz konusu. bu doğru olabilir. her iki parti de serbest piyasa ekonomisini benimsiyor. siyasetin birleştiremediği tunus'un bu önde gelen iki gücünü piyasa birleştirebilir; islamcıları ve onların laik karşıtlarını biraraya getirebilir.

parti programlarına baktığımızda, nahda ve nida tunus'un stratejistlerinin, ülke gençliğinin, özellikle her üçünden biri işsiz olan üniversite mezunlarının kalbi ve mantığını kazanmanın yolunun, ideolojik propagandadan değil, piyasadan geçtiğinin farkında oldukları apaçık ortada.

burgiba'nın ötesinde

tunus'ta burgiba'yı seven de, nefret eden de gezmek ya da eski önderleri lehinde veya aleyhinde siyasi sohbetler yapmak için dönüp dolaşıp yine burgiba bulvarı'na geliyor. 24 ekim cuma günü, yani seçim kampanyasının sonunda nahda bile kampanyanın kapanış partisi için burgiba'ya geldi.

akıllarda kalan görüntü, burgiba caddesi'nde yan yana stant açarak halka programlarından bahseden ve broşür dağıtan partiler. caddede, seçim kampanyası süresince londra'daki hyde park'ta bulunan 'konuşmacı köşesi' benzeri ufak tartışma meclisleri kuruldu. tunuslular burada, farklı tercih ve görüşlerinin yanı sıra arap dünyasının ilk demokrasisi olmak gibi ortak düşlerini tartıştılar.

seçime katılan partilerin amblemleri, aslında her şeyi anlatıyordu: siyasetin ufkunu aydınlatmak için ampul (tunus ittifakı birliği); zeytin ağacı (cumhuriyetçi blok); "tunus'tan elinizi çekin!" mesajı veren ve ekonominin serbestleştirilmesine karşı çıkan bağımsızlar listesinin kullandığı "dur" işareti ile yozlaşmış ve diktatör eğilimli uygulamalarla bağları koparmayı simgeleyen makas.

basitçe söylemek gerekirse, amblemi kumru olan nahda'nın, 26 ekim seçimlerinin ardından, amblemi palmiye olan nida tunus ile birlikte nasıl yaşayacağı, seçim yarışın en önemli sorusu olarak yerini koruyor. kumru, palmiyeye yuva yapacak mı? palmiye, kumrunun yuva yapması için doğal bir yaşam alanı mı yoksa bir diken bahçesi mi olacak?

cevap, düşüncelerini açıkça dile getirmeye, sayılan sorulara yaıt vermeye hazır olan tunus seçmeninin kararında yatıyor.

larbi sadiki, arap dünyasında demokratikleşme ile devrim ve geçiş süreçleri uzmanı. australian national, exeter, westminster ve katar üniversitelerinde öğretim üyesi olarak görev yapıyor. larbi'nin çalışmaları arasında 'arab democratisation: elections without democracy' (oxford university press, 2009) ve 'the search for arab democracy: discourses and counter-discourses' (columbia university press, 2004) isimli kitapları bulunuyor.

bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera’nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Larbi Sadiki

arap dünyasında demokratikleşme ile devrim ve geçiş süreçleri uzmanı. australian national, exeter, westminster ve katar üniversitelerinde öğretim üyesi olarak görev yapıyor. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;