Görüş

Ukrayna'da yaşanan trajedide Avrupa'nın rolü

Rusya'ya karşı etkili olabilmek ve Ukrayna krizini dindirebilmek için, AB içinde barışçıl ancak somut siyasi adımlar atılması ve özellikle de bir Avrupa enerji birliği kurulması gerekiyor.

Konular: Ukrayna, Rusya, Kırım
Ukrayna hükümetinin AB ile ortaklık anlaşması imzalamayı reddedip tercihini Rusya'dan yana kullanması, ülkedeki Avrupa yanlılarını sokağa dökmüştü. [Reuters]

genel siyasi strateji ile gündelik deneyimler arasında sıklıkla pek çok ortak nokta bulunur. mesela, koca bir salamı bütün olarak yutmaya çalışırsanız, muhtemelen boğulup ölürsünüz. dilimleyip yemeniz gerekir. işte yüksek siyaset dünyasındaki insanların yaptığı da bundan farklı bir şey değil; yani onlar da bir nevi salamı yemeden önce dilimliyorlar. diğer bir deyişle, hemen ulaşamadıkları bir hedef varsa, buna sabırla, adım adım yaklaşıyorlar.

bugün kremlin'in ukrayna konusunda uyguladığı da aynı "salam taktiği". gözümüzün önünde çok perdeli bir tragedya oynanıyor; oyuncular kim, amaçları ne, gayet açık. bilmediğimiz şey ise, bu üzücü siyasi temaşanın daha ne kadar süreceği ve nasıl biteceği.

oyunun ilk perdesi 2013 sonbaharında, dönemin ukrayna devlet başkanı viktor yanukoviç'in, avrupa birliği (ab) ile ortaklık anlaşmasını (orijinal ingilizcesi metni), uzun süredir planlanmasına rağmen imzalamaktan vazgeçerek avrupa birliği (ab) ve liderlerini kandırması ile başladı. yanukoviç, ortaklık anlaşması yerine, nakit yardımı ve ucuz petrol ve doğal gaz karşılığında rusya ile gümrük birliğine girmeyi seçti.

öyle görünüyordu ki, rusya devlet başkanı vladimir putin, siyasi amacına ulaşmış, yani sovyet birliği'nin dağılması sonrası süreçte avrupa'ya yakınlaşan ukrayna'yı yeniden ve sağlam bir şekilde kremlin'in nüfuz alanına sokmuştu.

ikinci perdede ise sahnede bu kez ülkenin batısında ve başkent kiev'deki meydan ayaklanmaları kapsamında yanukoviç'in ülkeyi rusya'nın safına çekme gayretlerine karşı çıkan ukraynalılar vardı. üç ay süren protestolar, yanukoviç'i koltuğundan ederken, rusya'nın ukrayna'yı barışçıl bir şekilde kendisine tabi kılma planını da geçici bir süreliğine engelledi.

ukrayna'nın doğuya kaymasını önlemeye çalışan nato, ab ya da amerika birleşik devletleri değildi. yanukoviç, bizzat ukrayna halkının ciddi bir çoğunluğu tarafından iktidardan indirildi.

yaptırımlar putin'i pek etkilemez, zira rus lider, ülkesini ekonomik ve finansal anlamda zaten çoğu yaptırımın yapabileceğinden daha fazla yalnızlaştırmayı başarıyor.

by Joschka Fischer

üçüncü perdenin arka planında putin'in kendi ülkesi içindeki siyasi durumu vardı ki, bu da rusya'nın kırım'ı silah zoruyla alenen işgal ve ardından da ilhak etmesine yol açan, eğreti bir çözüm doğurdu. kırım'ın ilhakı olmasaydı, putin, ülkesinde siyasi bir felaketle karşı karşıya kalacak ve "büyük ivan gibi rus topraklarını birleştirme" ve rusya'ya küresel gücünü yeniden kazandırma hayaline erkenden veda etmek zorunda kalacaktı.

ancak putin'in amacı hiçbir zaman sadece kırım'ı kontrol etmekle sınırlı olmadı; rus liderin aklında hep ukrayna'nın tamamı vardı, çünkü kendi "denetimli demokrasisinin" otoritesini sarsacak, başarılı, demokratik, modern bir komşu örneğinin varlığı en büyük korkusu idi. şimdi artık tragedyanın dördüncü perdesine, yani rusya'nın ukrayna'nın doğusunu ele geçirmeye çalıştığı ve batı'nın da buna tepki verdiği bölüme gelmiş bulunuyoruz.

ukrayna'nın doğusunu cebren ilhak ederek ülkeyi ikiye bölme fikri, kırım'daki operasyona kıyasla, rusça konuşan kesimler arasında bile daha az destek görüyor. rusya'nın buradaki örtülü askeri müdahalesinin amacı, kısa vadede düzmece bir "huzursuzluk" ile 25 mayıs cumhurbaşkanlığı seçimlerinin meşruiyetini bozarak, uzun vadede ukrayna'daki istikrar ortamını baltalayıp, yanukoviç sonrası süreçte siyasi düzenin oturmasını engellemekti.

batı'ya düşen görev

tam bu noktada batı'ya düşen görev, ukrayna'yı ekonomik ve siyasi vasıtalarla istikrara kavuşturup, rus yayılmacılığını kontrol altına almaktır. kremlin ise, beklenildiği üzere, istikrar bozma stratejisini gözlerimizin önünde adım adım hayata geçirerek, batı'nın vereceği her türlü tepkinin bedelini pahalıya ödemesi ve sıkıntıya girmesine gayret ediyor ki, umduğu gibi avrupa ve amerika birleşik devletleri durumdan bıkıp havlu atsın.

rusya'nın da, batı'nın da ukrayna'ya dair gayelerine tam manasıyla ulaşmak için yeterince güçlü olamayacağını öngörmek güç değil. bu nedenle her iki tarafın, ukraynalılarla da beraber, bir menfaat uzlaşması sağlamaya çalışması mantıklı olacaktır. lakin bunun için putin'in stratejik arzularından vazgeçmesi gerekir, ama rus lider "salamı dilimlemeye" devam edebildiği müddetçe bunu yapmaya yanaşmayacaktır.

putin'in bıçağının köreltilip ukrayna krizinin barışçıl bir şekilde sona erdirilmesi, büyük ölçüde ab'ye bağlı. yaptırımlar putin'i pek etkilemez, zira rus lider ve çevresi, rusya'yı ekonomik ve finansal anlamda zaten çoğu yaptırımın yapabileceğinden daha fazla yalnızlaştırmayı başarıyor. ancak ab içinde atılacak barışçıl fakat somut siyasi adımlar etkili olacaktır.

bu konuda en doğru öneri polonya başbakanı donald tusk'tan geldi. tusk, doğal gaz piyasasından başlayıp müşterek dış vekalet ve ortak bir fiyat politikasını da içerecek şekilde, acilen bir avrupa enerji birliği kurulmasını salık verdi. bu adım, tedarikçi ülkeler arasında artacak farklılıklar ve yenilenebilir enerji teknolojiler konusunda sağlanacak ilerlemeler ile de birleştiğinde, (rusya'nın en önemli petrol ve doğal gaz müşterisi) ab ile kremlin arasındaki güç dengesini tersine çevirir.

şayet polonya aynı zamanda ilk fırsatta avro bölgesine katılmayı da kararlaştırırsa, putin'in doğu avrupa konusundaki meydan okumasına güçlü ve tamamen barışçıl bir yanıt verilmiş ve polonya da giderek bütünleşen avrupa'nın merkezinde önemli bir oyuncu rolü üstlenmiş olur.

avrupa'nın enerji ve doğal gaz pazarlarının entegre edilmesine büyük ölçüde karşı çıkan almanya idi. ukrayna'da yaşanan trajedinin ardından, berlin'de kimse – özellikle de alman liderlerin yaptırımlar yoluyla rusya ile karşı karşıya gelmek istemediği düşünüldüğünde – bu tutumu savunabilecek durumda olmayacak ve dolayısıyla enerji birliğini reddetmek için hiçbir bahane kalmamış olacaktır. artık herkes avrupa denen bu topluluğun ne olduğunu biliyor. bugüne kadar konuştuğu yeter! artık icraat zamanı!

joschka fischer, 1998-2005 yıllarında almanya dışişleri bakanı ve başbakan yardımcısı olarak görev yaptı. yaklaşık 20 yıl boyunca alman yeşiller partisi'ne liderlik etti.

bu makalenin ilk nüshası project syndicate tarafından yayımlanmıştır.

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Joschka Fischer

Joschka Fischer

1998-2005 yıllarında almanya dışişleri bakanı ve başbakan yardımcısı olarak görev yaptı. yaklaşık 20 yıl boyunca alman yeşiller partisi'ne liderlik etti. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;