Haber analiz

Rusya’nın oligarkları siyasi güçlerini koruyor

Putin yönetimi altında yeni bir orta sınıf ortaya çıktı; ancak sosyo-ekonomik değişiklikler siyasi nüfuz anlamına gelmiyor.

Mihail Prokhorov posterin önünde kadınlar.
Devlet Başkanı adaylarından Mihail Prokorov siyasetle ilgilenen ilk Rus milyarderi değil. [EPA]

rusya’nın 1990’larda ortaya çıkan süper zenginler sınıfı oligarklar, herkesin bildiği gibi, ülkenin siyasi sınıfıyla çok yakın bağlara sahip.

bu milyarderler, vladimir putin 2000 yılında ilk kez devlet başkanı olduktan sonra da siyasi güçlerini muhafaza etti. ne var ki, yıllardır dışlanan orta sınıf, geçtiğimiz on yılın görece istikrarlı döneminde hızla büyüdü ve iktidardaki elitlerden ihtiyaçlarına daha duyarlı olmasını istiyor.

sürgündeki milyoner boris berezovski, yaklaşık on yıl önce, aralarında kendisinin de bulunduğu milyarderlerin ülkede ‘yeni demokrasinin muhafızları’ rolünü benimsemesinin gerekçesi olarak, kayda değer büyüklükte bir orta sınıf bulunmamasını göstermişti.

son zamanlardaki protesto hareketleri, rusya’nın artık bir orta sınıf ve sivil topluma sahip olduğunu gösteriyor. peki, oligarklar ve siyasi elit onlara yer açmaya razı mı?

almanya dış ilişkiler konseyi’ne bağlı berthold beitz merkezi’nin rusya, ukrayna, belarus ve orta asya programı yöneticisi alexander rahr, sıradan rusları ekonomik açıdan putin yıllarının kaybedenleri olarak görmenin yanlış olduğunu düşünüyor.

pazar günü gerçekleşen devlet başkanlığı seçimlerini kazan putin, bu görevde iki dönem hizmet etmişti. seçimlerden önce de ülkenin başbakanıydı.

putin, iktidarda olduğu (ve büyük bir kesimin yaşam standartlarının iyileştiği) dönemin önemli bir bölümünde rusya çapında oldukça tutuluyordu. ancak, geçtiğimiz aylarda ibre tersine döndü ve ülke sovyetler birliği’nin çökmesinden sonra yaşanan en büyük gösterilere tanık oldu.

rahr’a göre, putin’in yarattığı sınıfın şimdi onu protesto ediyor olması büyük bir ironi.

rahr, çok sayıda vatandaşın sokaklara çıkmasına, siyasi sistemin sosyo-ekonomik dönüşümlere ayak uyduramamasının neden olduğunu söylüyor ve şunları ekliyor:

“oligarklar, rusya’nın siyasi süreçlerinde hâlâ orantısız şekilde etkili ve bu arada, orta sınıf siyasi düzeyde seslerinin duyulmadığını düşünüyor.”

para ve güç

sovyetler sonrası dönemde, yeni zengin onlarca büyük patron, kremlin’in perde arkasındaki müttefikleri olarak siyasete müdahale etmeye başladı. iş yapmak için resmi muvafakat almanın elzem olduğu ülkede, (yeni verilen ve çabuk tutan isimleriyle) oligarkların çoğu devlet yetkilileriyle iyi ilişkiler geliştirmeye çalışıyor.

seçim komisyonunun 2012 devlet başkanlığı seçimlerine katılmasına izin verdiği tek bağımsız aday mihail prokorov idi. prokorov (kremlin’in oligarklardan olmasını istediği gibi) siyasi derinlikten yoksun ve eğlence düşkünü bir milyarder olarak tanınıyor.

prokorov’a zıt bir örnek, putin’e muhtemel bir hasım olarak siyasete girme cesareti gösterdiğinde onun gazabına uğrayan mihail hodorkovski.

petrol zengini hodorkovski, 2003 yılında, petrol şirketi yukos’un kârı üzerinden vergi kaçırdığı için mahkum olmuştu. aralık 2011’de ikinci kez hüküm giydi ve büyük bir ihtimalle 2016 yılına kadar hapiste kalacak.

hodorkovski’ye verilen hapis cezası, batı’da, siyasi nedenli olduğu gerekçesiyle çok eleştirildi; ancak rusya’nın “soyguncu baronları” sıfatıyla tanınan kişilerden biri olan hodorkovski’ye halkın olumlu baktığı söylenemez.

bir diğer kaçak oligark da, londra’da kendi arzusuyla ‘sürgünde’ yaşayan boris berezovski. bir dönem boris yeltsin’in beyin takımından olan berezovski, rusya parlamentosu’nun üyelerinden ve putin’in birlik partisi’nin (daha sonra birleşik rusya) finansörlerinden biriyken kısa bir süre içinde başbakanın sesi çok çıkan tenkitçilerinden birine dönüştü.

ister dost ister düşman olsun, oligarkların önemli bir bölümü servetlerini, 1990’larda, dönemin devlet başkanı boris yeltsin’in idaresinde gerçekleşen ve devlet varlıklarının özel sektöre kaotik ve yolsuzluklarla dolu bir süreçte devredildiği sırada yaptı.

berezovski, 2000 yılında washington post gazetesine yazdığı bir makalede (makalenin orijinal ingilizce metni) kendisine ve diğer oligarklara “devlet başkanı yeltsin’in yarattığı kişiler” demiş ve siyasi rollerini savunmuştu:

haksız nüfuz konusuna gelince… bizi eleştirenler rusya’da, batı’da olduğu gibi demokratik özgürlükleri koruyan güçlü bir sivil toplum ve orta sınıf mevcut olmadığını unutmamalılar. bizde var olan, demokrasiden nefret eden ve kaybettikleri konumu elde etme hayali kuran komünistler (ki hâlâ çok güçlüler) ve kgb çalışanları. bu kişileri dengelemenin yegane yolu yeni kapitalist sınıftır ve onlar da olağanüstü durumlarda siyasi sürece müdahale etmeyi kabul edilebilir, daha doğrusu, gerekli görmektedir.

1996 tarihli devlet başkanlığı seçimleri öncesinde yeltsin kamuoyu yoklamalarında geriden geliyordu. son anda imdadına yeni kurulan milyarderler sınıfı yetişti ve seçim kampanyasına sponsor oldular. berezovski, yeltsin’in kampanyasına verilen bu desteğin seçimlerdeki zaferi açısından çok önemli olduğunu açık açık dile getirmektedir.

iş dünyasının büyük patronlarından macar-amerikalı george soros, yeltsin döneminde yapılan ekonomik reformları, rusya’nın müthiş doğal kaynaklarını ve karşılık gelen siyasi gücü şanslı bir azınlığın eline geçecek şekilde dağıtmaya hizmet etmiş “sahte kapitalizm” olmakla suçlamıştı.

soros, 1998 yılında moskova’da yaptığı bir konuşmada “önce devletin varlıkları çalındı, ardından devletin kendisi meşruiyet kaynağı olarak çok değerli hale gelince, o da çalındı” demişti.


eskiden yeltsin'in müttefeki olan berezovski (sağda), daha
sonra putin'i lafını sakınmadan eleştirmeye başladı. [epa]

devir değişiyor

putin’in iktidarda olduğu dönemde, oligark elit daha da zenginleşti. moskova, en fazla milyardere sahip şehir unvanını new york’un elinden aldı. forbes dergisinin yayınladığı bilgilere göre rusya’nın başkentindeki milyarderlerin sayısı bir yılda 58’den 79’a yükseldi,

gelir eşitsizliğini ölçmekte kullanılan gini katsayısına göre rusya’daki [gelir] eşitsizliği 2001 de 39,9 iken, 2008 yılında 42,3’e çıktı.

rahr’ın işaret ettiği gibi, rusya’nın zenginleri servetlerine servet katarken, yoksulları daha büyük bir hızla yoksullaştı.

putin döneminde ülkedeki gelir eşitsizliğinin (1990’ların aksine) diğer bric ülkelerinden (brezilya, rusya, hindistan ve çin) daha düşük bir oranla artması, ülkenin ekonomik büyümesinin meyvelerinin, karşılaştırılabilir durumdaki ülkelere göre daha adil bir şekilde dağıtıldığını gösteriyordu. ayrıca, aynı dönemde gelir farkının çok daha hızla yükseldiği abd ile kıyaslandığında da daha iyi bir yerdeydi.

moskova merkezli yatırım bankası troika dialog’un üst düzey ekonomistlerinden anton strotçenevski, en önemli ölçümün, yoksulluktan çıkıp nispeten daha rahat ve orta sınıf yaşam tarzında yaşamaya başlayan kişilerin sayısındaki büyük artış olduğunu söylüyor.

strotçenevski "devletin görevinin eşitsizliğin azaltılması olduğuna inanmıyorum. devletin görevinin çok yoksul insanların sayısını azaltmak olduğuna inanıyorum” diyor.

maaşların hızla yükselmesi, işsizliğin azalması ve devlet emekliliğindeki artışın, nüfusun daha büyük bir oranının ekonomiye daha etkili bir şekilde katılmasına yol açtığına işaret eden strotçenevski, şunları söylüyor: "maaşlar ortalama 20 kat kadar arttı ve bu da uluslararası tanımlara göre orta sınıfta sayılacak kişilerin arttığı anlamına geliyor.”

strotçenevski’ye göre orta sınıftaki büyüme, daha fazla ekonomik gelişmeye yakıt olacak şekilde yurtiçi tüketimi güçlendiriyor.

2000 yılından sonra ortalama yüzde beş olarak gerçekleşen büyümenin 2012 yılında yüzde dört olacağını düşünen ekonomist, büyümenin itici gücünün yerel talep olduğunu da ekliyor.

strotçenevski’ye göre, oligarklar bile yatırımlarını büyük paralar kazandıkları doğal kaynak çıkarma ve işleme sektörleri ötesinde çeşitlendiriyor.


rusya'daki mega zenginlerin yaşam tarzı sıradan vatandaşlar-
ınkilerden çok farklı. [epa]

rusya; son yıllardaki hızlı ekonomik gelişme, istihdam piyasasının dengeli hale getirilmesi ve yoksulluğun azaltılması konularındaki başarıları için ekonomik işbirliği ve kalkınma örgütü’nün (oecd) de takdirini aldı.

ancak, yine de, büyümekte olan orta sınıf için durum mükemmel sayılmaz. nispeten yüksek sayıda rus yoksulluk içinde yaşıyor. yoksulların oranı rusya’da yüzde 17 iken, oecd ülkelerinin ortalaması yüzde 11.

istihdam koşulları genellikle zorlayıcı ve sendikalara çalışanların hakları konusunda görüşme yapmak için fazla olanak verilmiyor. küçük işletme sahipleri, abartılı devlet bürokrasisiyle savaşıyor ve yolsuzluk hüküm sürüyor. bütün bunlar, mali ve siyasi gücü kısıtlı olanların genellikle mağlubiyetin kaçınılmaz olduğu bir mücadeleyle karşı karşıya olduğu anlamına geliyor.

oecd, aralık 2011’deki raporunda, rusya hükümetine, çocuklu ve işsiz ailelere daha fazla mali yardım yapmak dahil, en yoksul vatandaşlarına destek olmak için daha fazla adım atmasını önerdi.

nepotizm karşısında tepki

iktidardaki birleşik rusya partisi’nin karşısındakiler, partinin ülkenin geri kalanının pahasına zenginlere hizmet ettiğini söylüyor. bunun da kanunsuzluk ve yolsuzluk kültürünü teşvik ettiğini iddia ediyorlar. yetkililer inovasyon ve sanayiyi desteklemek için fazla bir şey yapmazken doğal kaynakları işleme sanayileri sömürülüyor.

komünist parti’nin genel başkanı gennadi zuganov bir konuşmasında “ülkenin takip ettiği mali ve ekonomik yol, işçilerin çıkarlarını korumak değil, oligarklara hizmet etmek için tasarlanmıştır ve onların partisi de birleşik rusya’dır” demişti.

oecd, rusya’nın ekonomik durumunu değerlendiren aralık raporu’nda (raporun orijinal ingilizce metni), devletin müdahaleci olmayan neoliberal yaklaşımını yumuşatması çağrısı yapmış ve “güç etkinliğini geliştirmenin yanısıra, yolsuzluklarla savaşmak ve hukukun egemenliğini güçlendirmek için kararlı adımlar” atılmasını önermişti.

oecd, ayrıca, halihazırda geçerli olan ve çok zenginleri kayıran ‘gerileyen sabit oranlı’ vergilendirme yerine daha adil bir vergi sistemi tesis edilmesi çağrısında da bulunmuştu.

merkez soldaki adil rusya partisi’nin parlamentodan geçirmeye çalıştığı ‘artan oranlı’ vergilendirme yasa tasarısını birleşik rusya partisi engellemişti.

siyasetteki yandaşçılık karşısında yükselen yaygın öfkeyi en iyi şekilde aleksey navalni’nin popülerliği kanıtlıyor. protesto hareketinin önemli yüzlerinden bir olan navalni; gazprom ve rosneft gibi devlet tarafından işletilen büyük kuruluşlardaki yolsuzluk iddialarını yayınlayan blogu ile ünlü oldu.


avukat aleksey navalni'nin yolsuzlukları teşhir etme amaçlı
blog yazıları, seçimlerdeki hile iddialarının protesto edildiği
gösterilere on binlerce kişi çekti. [epa]

navalni’nin, birleşik rusya partisi ve oligarkların arasındaki yakın ilişkiye atıfta bulunan sloganı “dolandırıcıların ve hırsızların partisi”, aralık ayındaki protestoların milli marşına dönüştü.

yetkililerin halkın tepkilerine daha duyarlı olmaya başladığına dair bazı işaretler var.

geçtiğimiz mayıs ayında, yabancı kamu görevlilerine rüşvet vermek kanunen yasaklandı. içinde bulunduğumuz ay (seçimlerden iki hafta önce) rusya, uluslararası ticarette rüşvet verilmesini engelleme amaçlı oecd’nin yolsuzlukla mücadele sözleşmesi’ne giriş sürecini başlattı.

oecd’nin yolsuzlukla mücadele bölüm başkanı patrick moulette, rusya’nın sözleşmeye taraf olma kararının ticari ortamın iyileşmesine katkıda bulunacağına inandığını söylüyor.

moulette "rüşvet, yapılan işlerin maliyetini yükseltiyor. yolsuzluğun en büyük kurbanları her zaman toplumların en yoksul kesimi olmuştur" diyor.

moulette’e göre en önemli adım (yolsuzlukla mücadelenin) hayata geçirilmesi ve yasal yaptırımlardır.

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;