Gazze
Çavuşoğlu: İsrail'in tavrına bağlı
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, İsrail ile bundan sonra yapılacak ilk görüşmede anlaşma olup olmayacağının İsrail'in tavrına bağlı olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, görüşmelerde Hamas şartının da olmadığını belirtti.
kktc dışişleri bakanı tahsin ertuğruloğlu ile görüşmeden sonra ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan dışişleri bakanı mevlüt çavuşoğlu, mavi marmara saldırısı sonrasında gerilen türkiye - israil ilişkilerinin normalleşmesi için yürütülen görüşmeleri değerlendirdi. çavuşoğlu, türkiye’nin kalan iki şartının yerine gelmesi için görüşmelerin devam ettiğini söyledi.
mevlüt çavuşoğlu, türkiye'nin şartlarının açık olduğunu ve ilk görüşmede anlaşma olup olmayacağının israil'in tavrına bağlı olduğunu söyledi.
israilli ve türk heyetler son olarak 8 nisan'da londra'da görüştü. görüşmenin ardından türk dışişleri'nden, "heyetler, mutabakat metninin nihai hâle getirilmesi ve farklılıkların giderilmesi yönünde ilerleme sağlamışlar ve anlaşmanın çok yakında gerçekleştirilecek bir sonraki toplantıda sonuçlandırılması hususunda uzlaşıya varmışlardır" açıklaması gelmişti.
"hamas diye bir şart yok"
"insani yardımlar gazze'ye ulaştırılmalı" diyen bakan çavuşoğlu, "israil ile normalleşmede hamas ile ilgili bir sorunun olduğunu düşünmüyorum. görüşmelerimizde hamas diye bir şart yoktur, olamaz da" diye ekledi.
türkiye'nin hamas ile görüşmelerinin sürdüğünü de tekrarlayan bakan çavuşoğlu, "hamas olmadan kalıcı bir barışın sağlanacağına inanmıyoruz" ifadelerini kullandı.
çavuşoğlu'nun açıklamaları şöyle:
"bizim şartlarımız son derece sarihtir. bu şartlar yerine getirildiği zaman ilişkileri normalleştiririz, büyükelçilerimizi geri göndeririz ve adımları atarız. gazze üzerindeki ambargoların kaldırılması gerekiyor. burada yaşayan filistinli kardeşlerimiz son derece zor şartlar altında yaşıyor. insani yardımların, kalkınma yardımlarının engelsiz bir şekilde gazze ve filistin’e ulaştırılması gerekiyor. tüm bunları detaylı bir şekilde görüşüyoruz. önümüzdeki ilk toplantıda anlaşmaya varılır mı, varılmaz mı, tabii bu, israil’in atacağı adıma bağlı.
hamas ile ilgili bir sorun olduğunu düşünmüyorum. bizim başından beri hamas ile temaslarımız gizli saklı değil. hamas liderlerine telkinlerimiz de gizli saklı değil. bir taraftan ortadoğu barış sürecine katkı sağlamaya çalışıyoruz. israil ile ilişkilerimizin kopması nedeniyle bu katkıyı yeterince veremediğimizi biliyoruz. ama hamas olmadan kalıcı bir barışın olmadığını bugün israil de kabulleniyor. bu konuyla ilgilenen herkes bunu kabul ediyor. dolayısıyla bundan sonra da hamas’a gerek el fetih ile filistin içinde birlik ve beraberliğin devam etmesi ve gerekse ortadoğu barış sürecine katkı sağlamak bağlamında hamas ile de temaslarımız devam edecektir. ilk temasa geçtiğimiz zaman tepki gösteren ülkeler bile bizim ne yapmak istediğimizi, israil dâhil çok rahat bir şekilde anlamıştır. dolayısıyla israil ile ilişkilerimizin normalleşmesi için hamas diye bir şart yoktur, olamaz da."
al jazeera'nin nisan ayındaki görüşmenin ardından türk ve israilli kaynaklardan edindiği bilgilere göre, israil'in görüşmeler sırasında masaya getirdiği ve çözümü yavaşlattığını iddia ettikleri asıl sorun; türkiye'nin hamas'la ilişkisi oldu. israilli yetkililer görüşmelerde, “hamas'ı terör örgütü olarak gördüklerini ve bu sebeple herhangi bir üyesinin türkiye'de bulunmasının kabul edilemeyeceğini” söyledi.
israil, her ne kadar türkiye hamas yetkilisi salah aruri’yi sınır dışı etmiş olsa da, istanbul’da halen aktif bir hamas merkezi olduğuna ve örgüte para topladığına inanıyor. israil, türkiye’deki hamas faaliyetlerinin sonlandırılmasını talep ediyor. türk dışişleri yetkilileri, ankara’nın bu taleplere verdiği yanıtın ne yönde olduğuyla ilgili yorum yapmamıştı.
'karar görüşmesi 26 haziran'da'
israil gazetesi haaretz, türkiye ve israil arasındaki görüşmelerin 26 haziran’daki bir sonraki görüşmede karara bağlanacağını yazmıştı. görüşülecek son husus, israil'in hamas'ın istanbul'daki bürosunun kapatılma talebiydi. israil enerji bakanı yuval steinitz, mart ayında washington'da cumhurbaşkanı tayyip erdoğan ile görüştüğünü açıklamıştı. ancak cumhurbaşkanlığı kaynakları bunun için "teyit etmiyoruz" demişti.
ablukayı kırmak için yola çıkmıştı
gazze ablukasını kırmak için yola çıkan mavi marmara gemisine 31 mayıs 2010’da uluslararası sularda israil’in düzenlediği ve dokuz türk’ün öldürülmesiyle sonuçlanan saldırıdan sonra ankara-tel aviv ilişkileri kopma noktasına geldi.
saldırının ardından tel aviv'deki büyükelçisini çeken türkiye, ilişkilerin normalleşmesi için resmi özür, öldürülenler ve yaralananlar için tazminat ve gazze’ye yönelik ablukanın kaldırılmasını şart koştu.
mart 2013’te netanyahu, o dönem başbakan olan erdoğan’ı telefonla arayarak özür diledi. resmi özür yazılı olarak da açıklandı. ardından türkiye ile israil arasında gazze ablukasının kalkması ve tazminat için görüşmeler başladı.
kaynak: al jazeera
Yorumlar