Türkiye
'İstismara uğrayan çocukların çoğu doğru söyler'
Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, çocuklara yönelik cinsel tacizin fiziksel ve psikolojik belirtileri olduğunu belirterek anne babaları uyardı. Öztürk "Çocuklar, olmayan bir şeyi uydurarak anlatma ihtimali çok az olan kişilerdir. Çocuklara güvenmemiz ve inanmamız gerekiyor" dedi.
çocuk ve ergen psikiyatri uzmanı prof. dr. mücahit öztürk, çocukların cinsel istismarlara karşı kendilerini gelişim ve bilişsel düzeylerinden kaynaklanan nedenlerle koruyamadıklarını söyledi. anadolu ajansı muhabirine konuşan öztürk, "belki kendilerine bir zarar gelebileceğini düşünüyorlar ama bu zararın mahiyeti hakkında bir bilgiye sahip değiller. çocuklar, gelişim düzeyi olarak da bu anlamda kandırılmaya müsait bir yapıdalar" dedi.
bu belirtilere dikkat
öztürk, çocuğa yönelik cinsel tacizin fiziksel ve psikolojik belirtileri şöyle anlattı:
"cinselliğe karşı aşırı ilgi ya da çekinme, korkma, utanma, öfke nöbeti, ani başlayan kaygılanmalar, korku, gece uyku bozukluğu, kabus görme, seslerden aşırı irkilme, içe kapanıklık, mutsuzluk. en önemli psikolojik belirtilerden biri de çocuğun eskiden keyifle gittiği mekanlara karşı geri durmasıdır. özellikle bu yakın çevrede oluşan cinsel tacizlerde çok önemlidir. mesela, çocuk sürekli bir komşumuza gidiyor fakat son dönemde oraya kesinlikle gitmek istemiyor, gitmeye karşı tepkisi varsa yine burada da bir sorun olduğunu düşünmek gerekir. tacize uğrayan çocukların bilişsel yetilerinde de dikkat problemi, okula karşı ilgisizlik, ders performansında düşme ve okula gitmek istememe gibi sorunlar görülebiliyor. "
"anlatma zorluğunun temel nedeni ailenin tutumu"
prof. dr. öztürk, çocukta görülen anlatma zorluğunun temel nedeninin ailenin tutumu olduğuna dikkati çekti. öztürk aillere çocuklarını nasıl dinlemeleri gerektiğini şöyle anlattı:
"çocuk kendiyle, özellikle cinsel tacizle ilgili bir şeyi anlatmaya başlandığında, genellikle ilk cümlelerinden itibaren anne, baba tarafından durdurulur. aslında bu biraz anne ve babanın psikolojik reaksiyonudur. çünkü gerisini duymak istemezler ve yokmuş gibi farz etmeye çalışırlar. bu anlamda özellikle bizim en çok üzerinde durduğumuz nokta, çocuk bir şey anlatmaya başlıyorsa soru da sormadan, mutlaka sonuna kadar rahat şekilde anlatmasını sağlamaktır. çünkü siz çocuğu durdurduğunuzda, soru sorarak başka yere yönlendirdiğinizde asıl gelecek bilgiler gelmeyebilir. bu nedenle ailelerin, çocuğun bir şekilde problemi anlatmaya başladığını hissettikleri anda önünü açacak şekilde davranmaları, ona güven vermeleri gerekiyor."
ailenin suçlayıcı dil kullanmadan, sorgulamadan, suçlu çocuk çıkacakmış gibi davranmadan iletişim kurması gerektiğini ifade eden öztürk, "baştan itibaren aile, çocuğa şu güveni verecek; 'biz senin yanındayız, seninle birlikteyiz, kimse sana zarar veremez. bundan sonra böyle bir olay olmayacak. bize bütün açıklığıyla olayı anlat. burada sen suçlu değilsin. bu mesajlar verilmezse çocuk ya anlatacaklarının tamamını anlatmayacaktır ya da anlattıklarını bir noktadan sonra saptıracaktır" diye konuştu.
"hemen uzmana başvurun"
çocuğun bedenini tanıyarak, kendisini koruması gerektiği bilincine sahip olmasının önemine de değinen öztürk, çocukların en erken yaştan itibaren kendilerinin ve başkalarının mahremiyetlerini öğrenmek zorunda olduğunu söylüyor. öztürk, her çocuğun kendine yönelik cinsel tacizi anlatmadığını, ortaya çıktığında da çekinceler nedeniyle hukuksal süreç başlatılmadığının altını çizerek, anne ve babaların çocuklarıyla girdiği iletişimde şüphelendikleri zaman mutlaka profesyonel bir destek almaları gerektiğini vurguluyor. ailelerin çocuk izlem merkezleri'ne başvurarak destek alabileceğini söyledi.
kaynak: aa
Yorumlar