başkan özer, açılan bu davanın son derece önemli olduğunu söyledi. tetikçilerin rus istihbaratına çalıştığının saptandığını iddia etti. zanlıların en en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyen özer, türkiye'nin, rusya federasyonu'na da çok ciddi tepki vermesini beklediklerini dile getirdi.

imkander genel başkanı murat özer, topkapı'daki bir otelde, istanbul'da 2009 yılında öldürülen musa ali osaev'in yeğeni islam atayev, derneğin kurucularından çeçen komutan imran abdül azimov ve 2011 yılında yine istanbul'da öldürülen bergkhaz musaev, rüstem altemirov ve zauberk amriev’in yakınlarıyla basın toplantısı düzenledi.

“çeçen cinayetleri aydınlanıyor, düğüm çözüldü” yazılı pankartın önünde, çeçen cinayetlerindeki yeni gelişmelerle ilgili açıklama yapan genel başkan özer davanın açıldığını açıkladı:

“istanbul’da 2009 ve 2011 yıllarında gerçekleşen ve dört çeçen’in yaşamını yitirdiği suikastlar hakkında savcılık soruşturması tamamlanmış ve dava açılmıştır. toplam 3 bin sayfaya ulaşan dosyada onlarca kişinin ifadesi, çok sayıda kamera kaydı, musa ali osaev cinayeti tutuklusu ‘zona’ kod adlı temur makhauri’nin rus istihbaratı görevlisiyle gerçekleştirdiği görüşmelerin video kayıtları, yüzlerce fotoğraf ve istihbarat bilgileri bulunmaktadır. savcılığın, istanbul emniyeti’nin ve mit’in yürüttüğü soruşturma neticesinde çeçen cinayetleri üzerindeki sır perdesi aralanmış, sadece bu cinayetlere ilişkin değil, yurt içinde ve yurt dışında kafkasyalı direniş yanlısı liderlere yönelik gerçekleşen suikastlar hakkında da son derece çarpıcı bilgilere ulaşılmıştır”

genel başkan özer, soruşturma neticesinde, 2011’de, üç çeçen’in öldürülmesinden, rus istihbaratı fsb adına çalışan alexander zharkov ve nadim ayupov'un sorumlu olduğunun şüpheye yer bırakmayacak şekilde saptandığını öne sürdü. zanlıların türkiye’ye girişte kullandıkları sahte isim ve pasaportlar nezdinde girişimlerde bulunulduğunu ancak rusya’nın, bu isimdeki kişilerin, kendi vatandaşı olmadığını açıklayarak olayı kapatma yolunu seçtiğini savundu. 

500 bin euroluk teklif

2009 yılında zeytinburnu’nda öldürülen musa ali osaev'in katil zanlısı, 'zona' kod adlı temur makhauri, mısır’a gitmek isterken atatürk havalimanı’nda yakalanmıştı. murat özer, gürcistan uyruklu tutuklu sanık hakkında da önemli bilgilere ulaşıldığını belirtti:  

“zona, rus istihbaratı fsb ajanı olduğunu söylediği bashir kushtov ile türkiye’de üç defa görüşmüştür. kendisinin yaptığı ve dava dosyasında yer alan görüntü kaydında, zona, rus istihbaratının kendilerine teklif ettiği yeni suikast planını 500 bin euro karşılığında kabul etmiştir. bu plana göre, video kaydında üç kişiye yönelik suikast hazırlığında oldukları anlaşılmaktadır.  zona, savcılık ifadesinde, bu kişilerden birisinin çeçenistan eski enformasyon bakanı movladi udugov olduğunu itiraf etmiştir, diğer iki kişiden birisinin, ebru rabia isimli bir kişi olduğu anlaşılmaktadır. kafkasya mücahitleri başkomutanı emir dokko umaov’un ağabeyi ahmet umarov’a  yönelik suikast planını, kendi güvenliğini gerekçe göstererek kabul etmemiş ancak onun yaşadığı mısır’a giderken yakalanmıştır. mit tarafından çekilen gizli görüntülerde de fsb ajanının zona’ya çanta içinde para teslim ettiği de görülmektedir”  

türkiye’nin imajı açısından önemli

maltepe kapalı cezaevi’nde tutuklu bulunan ‘zona’ kod adlı makhauri’nin, çeçenlerin efsanevi komutanı şamil basayev’e yönelk suikast başta olmak üzere bir çok silahlı eyleme karıştığını söyleyen özer, bakırköy beşinci ağır ceza mahkemesi’nde görülecek davanın, sadece çeçen cinayetleri açısından değil türkiye’nin, dünya kamuoyu önündeki imajı açısından da çok önemli olduğunu belirtti. genel başkan özer, "cinayetleri engelleyebilecek temel şey, siyasi iradedir. türkiye hükümeti, çeçen cinayetlerinin engellenmesi hususunda rusya'da ciddi bir siyasi irade ortaya koyarsa, rusya hükümeti'ne kendi ülkesinde bu tarz faaliyetleri yaptırmayacağını açık ve yüksek dille ifade ederse, asıl o zaman cinayetler engellenecektir" dedi.

bu davada, her türlü baskıdan uzak bir şekilde bağımsız bir karar alınması için tüm çabayı göstereceklerini dile getiren özer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“imkander, cinayetlerin gerçekleştiği andan itibaren bu suikastların arkasında rusya devleti’nin olduğunu söylemiş ve gelinen süreçte türkiye yargısı ilk defa açık bir şekilde bunu izhar etmiştir. türkiye istihbaratının, emniyet güçlerinin, savcılık makamının, cinayetlerin örtbas edilmemesi için azami gayret sarf ettikleri yaptıkları çalışmalardan açık bir şekilde anlaşılmaktadır. daha önce çeçenistan eski cumhurbaşkanı zelimhan yandarbiyev’i şehit eden rus ajanlarını yakalayarak ömür boyu hapis cezasına çarptıran katar yargısı’nın, avusturya’da işlenen cinayet hakkında bu ülke yargısının, paris savcılığı'nın ortaya koyduğu çalışmaların sonucu olarak, çeçen liderlerin öldürülmelerinin gerçek faillerinin rusya devleti adına çalışan suikastçılar olduğu ifade edilmişti. şimdi türkiye yargısının da benzer bir kararı almasını ümit ediyoruz. türkiye hükümeti’nin, kendi istihbaratının, emniyet güçlerinin ve yargı makamının yürüttüğü bu çalışmayı dikkate alarak rusya federasyonu’na en güçlü bir şekilde tepki vermesini bekliyoruz”

ilk duruşma 3 mart’ta

öldürülen çeçenlerin avukatı ömer yüzgül de, davanın ilk duruşmasının 3 mart’ta görüleceğini söyledi. dört kişinin ölümüyle sonuçlanan, iki ayrı cinayetin tek dava dosyasında birleştirildiğini belirten avukat yüzgül, iddianamede aslen çeçen olan ‘zona’ kod adlı temur makhauri’nin tutuklu, diğer sanıklar alexander zharkov ve nadim ayupov’ın firari olduğunu, haklarında “tasarlayarak adam öldürme, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının istendiğini dile getirdi.

basın toplantısında, tutuklu sanık “zona” kod adlı makhauri’nin, dava dosyasında da yer alan, kendi çektiği pazarlık ve görüşmelerinin yer aldığı görüntüler de izlettirildi.

kaynak: al jazeera