Görüş

Arap Baharı siyasal İslam’ı nasıl etkiledi?

İsyanların üçüncü yıldönümünde bölge ülkelerini mercek altına alan Al Jazeera, uzmanlardan beş soruda isyanları, ikilemleri ve yeni düzeni yorumlamalarını istedi.

Konular: Libya, Mısır, Suriye, Tunus, Yemen
Mursi posterini öpen bir İhvan destekçisi
Mısır'da İhvan, Tunus'ta Nahda hareketlerinin ülkelerindeki ilk demokratik seçimlerdeki galibiyetleri siyasal İslam'ın başarısı olarak yorumlandı. [Reuters]

bölgedeki gelişmeleri takip eden uzmanlara sorduk:

arap baharı siyasal islam'ı nasıl etkiledi? güç mü kazandırdı, zemin mi kaybettirdi?

abdelwahab el-affendi 

abdelwahab el-affend
Abdelwahab El-Affendi: Westminster Üniversitesi, Demokrasi Çalışmaları Merkezi'nde Öğretim Üyesi ve Demokrasi ve İslam Program Koordinatörü.

arap baharı modern tarihte islamcılığın karşı karşıya kaldığı en büyük sınav. ancak bu son derece beklenmedik bir gelişme ve islamcılar da hazırlıksız olduğundan, bu boyutta bir değişimle ve beraberinde getirdiği sorumluluklarla başa çıkamadılar. tüm demokratik güçlerin ciddi bir uyum yeteneği göstermesi gerekiyor, çünkü demokrasi, kazananın her şeyi aldığı bir sistem değil, karşılıklı özveri işidir.

adil latifi 

adil latifi
Adil Latifi: Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri ve Fransa’da üniversitelerde tarih dersleri veriyor.

arap baharı'nın veya daha güzel ifade ile devrimlerin arap bağlamının siyasal islam'a etkisi gayet açıktı. bu akım, devrim sürecinde kayda değer bir rolünün olmamasına rağmen gerek mısır'da, gerekse de tunus ve fas'taki seçimler kanalıyla iktidara gelerek geçiş sürecinden birinci derecede istifade etti. ancak aynı zamanda bu akımın iktidardaki varlığı, öncelikle devlet yönetimi ve ardından iktidarda tekelleşme girişimi düzeyinde çatlaklarını ve eksikliklerini gözler önüne serdi.

bugün arap-islam kimliği sorununun, yönetimin temelini oluşturmadığı; islam'ın sorun ve çözüm olmadığı anlaşıldı. bu akımın iktidardaki başarısızlığı demokratik düzene uyum göstermiş siyasal islam'ı, yurttaşlık kavramı, islam'a ve özgürlüklere bakış etrafında köklü bir fikri gözden geçirişe sevk edecek.

ahmet ağırakça 

ahmet ağırakça
Ahmet Ağırakça: Mardin Artuklu Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Dekanı.

arap baharı siyasal islam'ı diriltti ve canlandırdı. türkiye'de 28 şubat'ta yetişen nesil eylemci ruhunu kaybetmek üzere iken arap baharı'na verdiği destekle yeniden eylemlerine başladı ve gücünü kazandı. islam dünyasının her yerinde de bu şekilde. siyasal islam hz. peygamber'in medine'de devletini kurmasından bu yana var oldu ve olacaktır. düşünceler zamanla değişebilir, ancak bir ilahi inanç sistemi olan islam asla değişmez, pörsümez ve yok olmaz. bu inanca bağlı insanlar olduğu müddetçe siyasal islam var olacaktır. son 50 yıldan beri meydana gelen islami bilinçlenme ise bunun en önemli kanıtıdır ki, kendisini arap baharı ile ortaya koymuştur.

ahmet uysal 

ahmet uysal
Ahmet Uysal: Marmara Üniversitesi, Orta Doğu Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi.

arap baharı denen süreç aslında bir demokratikleşme süreci olduğu için genel olarak ihvan ve nahda gibi siyasal islami partilere başa gelme fırsatı verdi. çünkü daha önce dışlanan ve bastırılan islami hareketler ilk kez demokratik seçimlerle başa gelmeyi başardılar. tunus, fas ve yemen'de siyasal islami hareketler, yönetime katıldıkları ölçüde söylemlerini daha ılımlı bir düzeye çekerek, hem kendi toplumlarıyla hem de uluslararası güçlerle uzlaşmaya çalışıyordu. daha önce var olan tepkisel ve çatışmacı yaklaşımdan çıkarak uzlaşma imkanları bulunuyordu. diğer yandan islami hareketlerin başarısı, içinde bulundukları ülkelerdeki statükonun değişmesi anlamına geldiği için islamcı hareketlerin baskılarla geriletilmesi arap baharı'nın geriletilmesiyle paralel olarak gerçekleşiyor.

arap baharı'nın ilk yılına göre bölge demokrasilerinde bir gerileme yaşandı; mısır'da müslüman kardeşler yönetimine karşı yapılan askeri darbe ciddi bir tökezleme anlamına geliyor. darbeye direniş sürse bile iç ve dış dengeler geri çevrilmesini zorlaştırıyor. bu süreçle mısır'da siyasal islam'ın sembol hareketi ihvan'a ciddi baskılar olacağı öngörülebilir. bölgenin en kritik ülkelerinden olduğu için mısır'daki gerileme diğer ülkelerdeki islami hareketleri de olumsuz etkileyecektir. mısır'ın yeni anayasası dini partilerin kurulmasını yasakladığı için ihvan'a zarar vereceği gibi selefi partileri de yaralayacaktır. tunus'ta demokratik süreç zorlansa da henüz sekteye uğramadı. sorunsuz anayasa yazılarak ilk genel seçimler yapabilirlerse ciddi bir aşama kaydedilecek. aynı şekilde fas'ta da adalet ve kalkınma hükümeti'ne muktedir olma imkanı verilmeyerek siyaseten geriletildi. kısaca, mısır, tunus ve fas'ta yaşananlar siyasal islam'a moral olarak zemin kaybettirdi denebilir, ancak mücadele devam ediyor.

arif ebu hatim 

arif ebu hatim
Arif Ebu Hatim: Yemenli gazeteci ve siyasi analist.

siyasal islam 2011 yılı boyunca arap devrimlerini yönlendirme ve tırmandırma noktasında hep vardı. cemaatçi yapı, devrimleri harekete geçirdi ve kendisini, iki dönemin arasını ayıran sınır olarak koydu. kuşkusuz siyasal islam bahar devriminin verilerinden istifade etti, kendisini düşünen rejimlerin alternatifi olarak sundu ve muhalefet saflarından iktidar saflarına geçti. siyasal islam'ın liderleri yöneticiler gibi hareket etmeye başladı. islamcıların ekseriyeti, tarafların zihinlerine yerleşen tutucu ideolojilerin sonucu olarak etraflarındaki farklı siyasi güçlere tosladı. bu ideolojilerin hepsi de 'ötekini' ve ötekiyle ortaklığı kabul etmeyen veya en iyi ihtimal mısır'da yaşandığı gibi ötekinin düşme veya bitirilme anını bekleyerek şüpheci vaziyette duran dışlayıcı ideolojiler.

ancak dikkat çekici nokta, bahar devrimlerinin islamcıları ön bir tecrübe olmaksızın iktidara getirmesi. insanlar, ellerinde iktidar, karar alma organı, para ve devlet kurumlarıyla ülkeyi yönetir vaziyette buldular. sahnede zihin ve performans karışıklığı oluştu, diğer güçler islamcılara muhalefet ederek, onların kafalarının karışmasına destek vererek ve her türlü gerekçeyle düşürülmelerine çalışarak ilerlediler.

halil enani 

halil enani
Halil Enani: Orta Doğu Enstitüsü’nde (Middle East Institute) araştırmacı.

arap baharı, siyasal islam içinde parçalanma ve bölünmelere neden oldu. selefiler gibi pek çok islamcı hareket ortaya çıkarak siyaset sahnesine girdi. bununla birlikte, arap baharı pek çok sebepten ötürü siyasal islam'ın izlediği yolda bir dönüm noktası da oldu. öncelikle ideolojinin tek başına siyasi başarının garantisi olamayacağını ve islamcıların reform ve değişim için tutarlı ve net bir planı olması gerektiğini ortaya koydu.

ikinci olarak, müslüman kardeşler gibi klasik islamcı hareketlerin kendilerine yönelik desteği, ideoloji ve stratejilerinde köklü değişiklikler yapmadan koruyamayacakları açıktı. mısır'da müslüman kardeşlerin iktidarı kaybetmesinin tek nedeni tecrübesizlikleri değildi; içlerinde muhafazakarların ağırlıkta olması ve bu durumun, kararlarını ve mısır'daki siyasi krizi yönetme kabiliyetlerini etkilemesi de bunda etken oldu. üçüncü olarak, siyasal islam hareketleri hatalarından ders çıkarabilir. örneğin tunus'taki nahda partisi, mısır'da müslüman kardeşlerin düşüşünden dersini aldı ve bu doğrultuda, yetki paylaşımını ve diğer siyasi fraksiyonlara siyasi ödünler vermeyi kabul etti. genel olarak, arap baharı, siyasal islam'ı farklı şekillerde etkiledi ve bir süre daha etkilemeye devam edecek. 

hoşeng ose 

hoşeng ose
Hoşeng Ose: Suriyeli Kürt yazar ve gazeteci. Türkiye, Suriye ve Kürtler üzerine yazıyor.

siyasal islam müslüman kardeşler cemaatinin 1928'te kurulmasından 2011 yılına kadar arap ülkelerinde iktidara gelmemişti. ancak siyasal islam türkiye'de erbakan (msp) ile ecevit (chp) arasındaki koalisyonla ve refah partisi ile tansu çiller başkanlığındaki dyp arasındaki koalisyonla iktidara katıldı. türkiye'de islamcılık deneyimi erbakan üzerinden şimdi burada ele alamayacağımız sebeplerden ötürü başarısız oldu. erbakan mısır ihvanı'ndan dostlarının, mübarek rejimini devirdikten sonra iktidara gelmelerini görmeden önce 2011 yılında öldü.,

humeyni deneyimi hariç siyasal islam, arap ülkeleri ve türkiye'de akp'nin 2002'de iktidara gelmesine kadar iktidar olamadı. dolayısıyla son devrimler siyasal islam için muhalefet örtüsünden çıkma ve iktidar tahtına yükselme fırsatı oldu. siyasal islam seksen yıl boyunca muhalefet saflarında olduğu için iktidara gelme ve iştahla yutma heveslisi oldu. oysa bu süre boyunca muhalefette kalmasından dolayı devlet yönetme kültürüne veya deneyimine sahip değildi.

belki de arap devrimlerinin en belirgin olumlu yönlerinden biri de muhalefetin 'büyü ve çekiciliğini' siyasal islam'dan alması, sadece pragmatist yönü değil, aynı zamanda siyasal islam'ın tarafları arasındaki saldırganlığı, hegemonya kurma ve kontrol altına alma yönünü gözler önüne sermesidir. bu da müslüman kardeşleri mısır'da kendi müttefikleri selefilerle bile düşmanlıklar yaratmaya sevk etti. islamcılar arasındaki iktidar çekişmesi türkiye'ye de geçmeye başladı. bu çekişme, dünyayı büyülemesi sonrası türk islami deneyiminin kusurlarını gözler önüne sermeye başladı.

devrimler, islamcıların iktidara gelmeleri sırasında açgözlülük ve saldırganlık konularında bir şekilde milliyetçilerden ve laik solculardan geri kalmadığını, iktidarı muhafaza etmek için ülkelerini yakmaya hazır olduklarını gösterdi.

murtaza hussain 

murtaza hussain
Murtaza Hussain: Kanada'da yaşıyor, Orta Doğu merkezli siyasi, kültürel ve toplumsal meseleler üzerine makaleler kaleme alıyor.

arap baharı sayesinde siyasal islam'ın nihayet ana akım siyasetin başlıca güçlerinden biri olarak ortaya çıktığına ve kısa vadede bir yere de gitmeyeceğine inanıyorum. bu doğal bir durum, zira islamcı partiler, halk tarafından sevilen, ancak demokrasinin yokluğunda bu popülerliklerine çıkış noktası bulamamış partiler. bence siyasal islam yakın gelecekte büyümeye devam edecek ve islam, siyasette bir güç olarak kalıcı olacak.

richard falk 

richard falk
Richard Falk: Princeton Üniversitesi Uluslararası Hukuk Fakültesi emekli Öğretim Üyesi, BM Filistin İnsan Hakları Raportörü.

bu konuda da sonuca varmak için henüz çok erken. şu anda siyasal islam (özellikle de mısır'da) elindeki olanaklara fazla güvenmiş gibi görünüyor ve muhtemelen ileride siyaset arenasına girme konusunda çok daha ihtiyatlı davranacaklardır. öte yandan, bu noktada suudi arabistan'ın politikaları, iran'ın çabalarına üstün gelmiş gibi de görünüyor. her ne kadar böyle bir genellemenin belgeli olması gerekse de… hizbullah'ın suriye'deki rolü ve suriyeli muhalifler arasında ve irak'ta cihat yanlısı radikal etkilerin ortaya çıkışı, siyasal islam'ın geleceğinin henüz kalıcı bir şekilde belirlenmediğini gösteriyor. durum halen fazlasıyla değişken.

salih senusi 

salih senusi
Salih Senusi: Bingazi Üniversitesi, Uluslararası Hukuk ve Uluslararası İlişkiler bölümleri Öğretim Üyesi.

siyasal islam zeminini kaybetmedi, ancak gücünden çok şey kaybetti. çünkü siyasal islam'ın zemini, kültürüyle ve dini mirasıyla islam toplumları demek ve bu zemin mevcut. ancak şu iki sebepten dolayı siyasi gücünden çok şey kaybetti.

birincisi din adına terör uygulayan aşırı ve şiddet güçlerinin girişi ve ılımlı siyasal islam'ın bu aşırı güçlere karşı net ve bitirici bir tutumunun olmaması. kartlar birbirine karıştı ve siyasal islam'ın iktidara gelmesinden dolayı toplumdaki bazı güçler paniğe kapıldı. ikinci olarak ise iktidara gelen islamcı güçlerin geçiş sürecinin yapısını anlamakta başarısız oldu.

selame kile 

selame kile
Selame Kile: Filistin direnişinde ve Arap solunda faaliyetlerde bulundu. Suriye’de sekiz yıl hapis yattı.

siyasal islam, rejimlere muhalif toplumsal ve siyasi altyapının çökmesi ve kapitalizme muhalif ve karşıt bir güç olarak ortaya çıkışı sürecinde yükseldi. ancak halkların ayağa kalkması, sloganların yeterli olmadığı ve hatta halkların taleplerini gerçekleştirecek politikalar isteyen farklı bir yapıyı da siyasal islam'ın yanında tesis etti. bu yüzden mısır'daki müslüman kardeşler başarısız oldu ve ben onların sönüş sürecinde olduğunu sanıyorum.

dolayısıyla rejimlere, emperyalizme ve siyonist devlete muhalif bir güç olmalarından dolayı ortaya çıkan tablo siyasal islam için bir tür destek oluşturdu; ancak iktidar deneyimleri, kısa da olsa halkların uğruna devrim yaptığı sorunların çözümlerine sahip olmadıklarını gösterdi. bu durum kesinlikle onların çöküşünün başlangıcı anlamına geliyor.

bu bağlamda devrimler siyasal islam'a geçmiş dönemdeki rolünü şişiren zemini kaybettirdi ve halkların geçmiş yıllarda yayılan tüm yanılgılardan uzak durarak şu an kendi yaşamları için elzem değişimi gerçekleştirmeye çalışmalarının temelini attı.

bu makalede yer alan fikirler yazarlara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Al Jazeera soruyor

al jazeera'nin bir konu hakkında soru & yanıt formatındaki tartışmalarını buradan takip edebilirsiniz. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;