İran Nükleer Programı

Obama'dan Körfez'e İran güvencesi

Suudi Kralı Selman'ın katılmadığı ABD ile Körfez ülkeleri arasındaki zirveye İran ile ABD arasındaki 'yakınlaşma' damgasını vurdu. ABD Başkanı Obama, "Körfez ülkeleriyle güvenlik işbirliğinin amacı İran’ı marjinalleştirmek değil" dedi.

Obama Körfez İşbirliği liderleriyle basının karşısına geçti. [Fotoğraf-AFP]

camp david'deki toplantıya körfez işbirliği konseyi (kik) ülkeleri suudi arabistan, kuveyt, katar, bahreyn, umman ve birleşik arap emirlikleri ile abd katıldı. tarihi zirvede yemen, suriye, irak, işid'le mücadele ve iran'ın nükler programı görüşüldü. 

zirvenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan obama, körfez ülkelerini iran ile nükleer müzakereler konusunda bilgilendirdiğini söyledi.

obama sözlerini şöyle sürdürdü:

"iran’ın nükleer programına yönelik uluslararası ve bölgesel kaygıları tamamen ele alacak, doğrulanabilir ve kapsayıcı bir çözümün körfez ülkeleri dahil, uluslararası toplumun güvenlik çıkarına uygun olacağı konusunda mutabık kaldık. iran ile nükleer anlaşmaya varalım veya varmayalım, hâlâ istikrarsızlaştırıcı eylemler ile terörist grupların faaliyetleri dahil bölge genelinde bir dizi tehditle yüz yüze olacağız. dolayısıyla bu tehditlerin üstesinden gelmek ve güvenlik işbirliğimizi geliştirmek için birlikte çalışacağız. ama şuna açıklık getirmek istiyorum; güvenlik işbirliğinin amacı iran ile herhangi bir uzun dönemli ihtilafı kalıcılaştırmak veya hatta iran’ı marjinalleştirmek değil. iran ile ucu açık bir çekişme hiçbirimizin çıkarına değil. güven inşa etmek için sorumlu, somut adımlar atan, komşularıyla farklılıklarını barışçıl yollarla çözen ve uluslararası kural ve normlara uyan bir iran’ın bölgede sorumlu bir rol oynamasından memnuniyet duyarız."

"iran'ın istikrarsızlaştırıcı eylemleri düşük maliyetli"

bir soru üzerine obama, körfez ülkelerinin, iran ile kapsayıcı ve teyit edilebilir bir anlaşmanın kendilerinin de çıkarına olacağını söylediklerini ama nükleer anlaşmaya varılsa dahi iran’ın yaptırımların kaldırılmasıyla kazanacağı kaynakları bölgedeki istikrarsızlaştırıcı eylemlerini artırmada kullanabileceği kaygılarını da dile getirdiklerini aktardı.

iran’ın kendi ekonomisi bağlamında önemli ihtiyaçları bulunduğuna işaret eden obama, ayrıca iran'ın en istikrarsızlaştırıcı eylemlerinin de daha çok "düşük teknolojili, düşük maliyetli" işler olduğuna dikkati çekti. 

obama bu noktada, körfez bölgesinde “savunma, istihbarat ve denizcilik kapasitelerini artırma gibi konulara odaklanılması ve terörizme karşı ülkelerin uyum içinde hareket etmesi halinde, bu tür zorluklarla daha iyi mücadele edilebileceğini” bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“bunlar (iran’a karşı) yaptırımlar azaltıldığında olabileceklere dair kaygıları reddetme anlamına gelmiyor. ancak vurgulamak istediğim, bu istikrarsızlaştırıcı eylemlerin bazılarının artık devam etmemesini sağlayabilmemiz gerektiği. suriye, libya ve yemen gibi yerlerde daha iyi işler çıkarır ve işleyen siyasi yapıları inşa edersek, o zaman iran dahil herhangi birileri, buralardaki ayrılıkları daha az sömürme imkânı bulur.”

"kik ülkeleri ile güvenlik işbirliğini arttırdık"

göreve başlamasının ardından kik ülkeleriyle güvenlik işbirliğini arttırdıklarını hatırlatan obama, abd ve kik ülkelerinin, ortadoğu’da olağanüstü zorlukların bulunduğu bir ortamda el kaide ve işid gibi terör gruplarıyla mücadelede, beşşar esed rejiminin suriye halkına karşı savaşında, yemen’de meşru bir hükümetin desteklenmesi ile iran’ın ortadoğu'yu istikrarsızlaştırmaya yönelik eylemleri noktasında kapsamlı işbirliği içinde olduğunu kaydetti. 

obama zirvede konuları karşılıklı saygı içinde ele aldıklarını ifade ederek, “abd ile kik ülkeleri arasında güvenlik ilişkisi, bölgenin istikrarının köşe taşlarından biri olmaya devam edecek. bizim ilişkimiz iki yönlü, hepimizin sorumlulukları var” diye konuştu.

“abd sözlerini tutar”

ortaklıklarını birçok somut noktada arttırmak istediklerini dile getiren obama, bu noktada ilk olarak abd’nin kik ülkelerinin güvenliğine dönük sarsılmaz taahhüdünün altını çizdi. 

obama, bm sözleşmesine aykırı şekilde herhangi bir kik ülkesinin toprak bütünlüğüne tehdidin engellenmesi ve buna karşı koymada bu ülkelerle çalışmaya hazır olduklarını bildirerek, “böyle bir durumda abd, kik partnerlerimizi savunmak için potansiyel askeri güç kullanımı da dahil hangi eylemlerin uygun olacağına ivedi karar vermede kik ortaklarının yanında durmaktadır. şunu vurgulamama izin verin; abd sözlerini tutar” dedi.

var olan yoğun güvenlik işbirliğini geliştireceklerini ve özellikle terörizm tehdidiyle baş etmede askeri tatbikat ve yardımları arttıracaklarını, aşırılıklarla mücadele çabalarını hızlandıracaklarını anlatan obama, kik ülkelerinin kendilerini koruma kapasitelerini de geliştirmek istediklerini söyledi.

obama, abd’nin bu ülkelerin kritik savunma kapasitelerini hızla güçlendireceğini, erken uyarı sistemi bulunan balistik füzelere karşı koruyacak savunma sistemi geliştireceklerini belirtti.

"esed’i içermeyen bir geçiş"

bölgedeki silahlı çatışmaları çözmek için de birlikte çalışma taahhüdünde bulunduklarını ifade eden obama, bu noktadaki ana ilkelerinin ülkelerin egemenliğine saygı duyma, çatışmaları sadece siyasi olarak çözülebileceğini kabul etme, kapsayıcı hükümetin önemi, azınlıkların haklarına saygı duyma ve insan haklarını koruma olduğunu kaydetti.

obama, “suriye’de tüm aşırılık yanlarına karşı ılımlı muhalifleri güçlendirmeye devam etmeye ve beşşar esed’i içermeyen, tüm suriyelilere hizmet eden kapsayıcı bir hükümete doğru müzakere edilmiş bir geçişi başarma çabalarını arttırmaya bağlılığımız sürüyor” değerlendirmesinde bulundu.

"rusya gibi esed’in hamilerine ulaşacağız"

obama, suriye’de hâlâ kimyasal silah kullanıldığına dair haberlerin sorulması üzerine, “benim taahhüdüm, suriye’nin kimyasal silahlar kullanmamasından emin olmak ve bunun için uluslararası toplumu harekete geçirmek. aslında bu konuda askeri eylemde bulunmaya istekli davrandık. bunu yapmamamızın nedeni ise esed’in kimyasal silahlarından vazgeçmesi oldu” dedi.

bu noktada suriye’deki kimyasal silah stokunun eritildiğini hatırlatan obama, “bombalarda, kimyasal silah etkisi yaratacak şekilde klorin kullanıldığında dair haberlerin olduğu doğru” diye konuştu.

tarihsel olarak klorinin kimyasal silah olarak görülmediğini ama bu şekilde kullanıldığında yasaklanmasının düşünülebileceğini ifade eden obama, "konuyu araştırıyoruz. bu tarz bir teyide ulaşırsak, uluslararası toplumla ve kimyasal silahların yasaklanması örgütü'yle çalışacağız ve bunu durdurması için rusya gibi esed’in hamilerine ulaşacağız” ifadesini kullandı.   

irak hükümetini reformlar ve işid ile mücadelede desteklemeyi sürdüreceklerini dile getiren obama, yemen’deki insani ateşkesi de memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi ve ülkedeki tarafları siyasi görüşmelere dönmeye çağırdı.

"iki devletli çözüme inancım sürüyor"

obama, vatikan’ın filistin’i devlet olarak resmen tanımasının sorulması üzerine, “iki devletli çözümün sadece israilliler ve filistinliler arasındaki barış değil aynı zamanda yahudi ve demokratik bir israil’in uzun süreli güvenliği için kesinlikle önemli olduğuna inancım sürüyor” yorumunu yaptı.

israil’de kurulan yeni hükümetin içinde bu görüşü savunmayan kişiler bulunsa da, kendisinin böyle düşünmeye devam ettiğini vurgulayan obama, tarihte ezeli düşmanlar arasındaki kalıcı barışın inanılmaz bir vizyon, cesaret ve çetin kararlarla sağlandığını hatırlattı.

obama, “(çözüme yönelik) olasılık şimdi uzak gözüküyor ama neyin doğru ve neyin mümkün olduğunu akılda tutmak her zaman çok önemli” dedi.

türkiye'nin 'güvenli bölge' önerisi de gündemde

toplantıyı takip eden al jazeera muhabiri vecd vakfi'nin verdiği bilgilere göre zirvede yazılı anlaşmalar olmayacak fakat ortak deklarasyonlar yapılacak. bazı körfez ülkeleri suriye'de çözüm konusunda daha sert bir tavır ve uygulama beklediklerini abd'ye iletti. abd tarafı ise her görüşe açık oldğunu vurgularken, bu konuda türkiye'nin önerdiği güvenlik bölgesi ve uçuş yasağı da gündeme geldi. bazı körfez ülkeleri sadece işid'e karşı değil aynı zamanda esed yönetiminin sivilleri öldürmesini engelleyecek bir dizi önlem talep etti. 

'kimse tatmin olmayacak'

toplantıyı ap’ye yorumlayan ortadoğu stratejik ve uluslararası çalışmalar merkezi direktörü jon alterman, “tahminim bu toplantıdan kimse tam olarak tatmin olmuş bir şekilde ayrılmayacak” dedi. abd’nin körfez ülkeleriyle askeri destek, ortak tatbikatlar ve balistik füze sistemleriyle ilgili koordinasyon konularını da görüşmesi bekleniyor. körfez resmi bir savunma anlaşması isterken, abd şimdiye kadar buna yanaşmadı. çünkü böylesi bir anlaşmanın kongre’de onaylanması zor görünüyor. ancak beyaz saray, abd'nin körfez'e 'nato üyesi olmayan müttefik statüsü'nün verilmesinin gündeme geleceğini açıkladı. 

kaynak: reuters, ap

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;