izleyiciler, on yıllardır arap televizyonlarının resmi propagandalarından, kendi televizyonlarında arap liderlerin bitip tükenmek bilmez nutuklarından ve gösterişli kutlama törenlerinden bıkmışlardı. arap izleyiciler bir yandan kendi televizyonlarında iktidar tekeliyle karşı karşıya kalırken, bir başka arap ülkesinin televizyonunu açtıklarında, yine karşılarına iktidarların güç birliği çıkıyordu.

al jazeera ise farklıydı, herkese açıktı; suudi ve iraklı muhalifler, sürgündeki komünistler, farklı islami mezheplerin temsilcileri, bir telefonla seslerini duyurur hale geldi. televizyon 'sessizlerin sesi' oldu. hiçbir kanalın rağbet etmediği sudan, yemen, eritre gibi yerlerde bürolar açtı.

al jazeera’nın kendini tüm dünyaya kabul ettirmesi ise 11 eylül saldırıları ve ardından abd’nin afganistan’a düzenlediği operasyonla oldu.

tüm dünya körfez savaşı’nı cnn’den izlemişti. abd’nin irak operasyonunun canlı yayın yıldızı ise al jazeera oldu. ilk dakikadan itibaren bölgeden sıcak haberler veren al jazeera, ayrıca bin ladin ve zevahiri’nin dünyaya meydan okuyan konuşmalarını tüm dünyaya geçerek adını duyurdu. cnn bile bu konuşmayı al jazeera’dan alarak yayımladı.

al jazeera’nın özgürlükçü çizgisi ilk etapta fas, ürdün, suriye, irak ve mısır’da bürolarının kapatılmasına, muhabirlerinin sınırdışı edilmesi, hatta libya, tunus ve fas’ın katar ile diplomatik ilişkilerini bile kesmesi sonucunu getirdi. 

ne zaman bir arap rejimini eleştirse al jazeera, o ülkenin büyükelçisi soluğu televizyonun stüdyolarında alıp resmi protestosunu bildirdi. ama aynı büyükelçiler resmi tebligat bittikten sonra televizyon yöneticilerini 'muhteşem' yayınlarından ötürü kutlamayı ihmal etmedi.

al jazeera, arap liderlerin baskısıyla arap yayın birliği'nden kovuldu ama aynı yıl üç uluslararası gazetecilik ödülünün sahibi oldu. bir başka deyişle, ortadoğu televizyon kuruluşlarının resmiyet dünyası dışından seslenen, tartışma ve yorumlarda daha özgür bir ses olan al jazeera televizyonundan izleyiciler memnun, iktidarlar rahatsız oldu.

başta fas, ürdün, mısır, tunus, kuveyt ve suudi arabistan olmak üzere birçok arap ülkesi, bu ülke yönetimlerinin muhaliflerine söz hakkı tanıdığı için televizyonu kıyasıya eleştirdi, hatta al jazeera’nın eleştirel yayınları için katar’a protestolar verdi.

al jazeera, kısacık yayın hayatına rağmen küresel bir yaygınlık kazandı, yıllardır dünya medya endüstrisine hakim olan ve haber kaynaklarını elinde tutan ana akım medyayla rekabet edebildi.

kendisiyle aynı sahada ve aynı meydanda bulunan yüzlerce medya aracını geride bırakan birçok saha yayınıyla dünya standartlarına ulaşan al jazeera, dünyanın dört yanında izleyicinin güvenini kazandı.

15’inci yılında muhabirlerin ağzından al jazeera’nın başarı durakları:

çöl tilkisi operasyonu (1998)
filistin intifadası
afganistan savaşı (2001)
irak savaşı (2003)
altıncı savaş (2006)
gazze saldırısı
arap baharı
filistin belgeleri